Kemal Uzun: Sizi bağrımıza basmalıyız

İnternet sitemizin Köln'deki merkez bürosunu ziyaret eden Avrupa'da yaşayan yazarlar dayanışmanın önemine ve gerekliliğine dikkat çekti.

HABER MERKEZİ – Yazar ve sendikacı Kemal Uzun ile Yeni Özgür Politika yazarı Memo Şahin, internet sitemizin Almanya’nın Köln kentindeki merkezini ziyaret etti. Sitemizin Genel Yayın Yönetmeni Celal Başlangıç ve Yazı İşleri Müdürümüz Fehim Işık tarafından karşılanan Uzun ve Şahin, Türkiye’deki gelişmelere dönük görüşlerini de paylaştılar.

Türkiye’de giderek artan baskılara dikkat çeken Uzun, "İnsanlar ta buralara gelip gazeteciliği sürdürüyor. Bu çok doğru bir adım. Aslında buradakiler sizleri bağrına basmalı" dedi. Şahin ise şunları söyledi: "Bugün medyanın yüzde 95’i kontrol altında. Buna rağmen tepkilerin artması, umut verici. Artık sağ kesimde tepki gösteriyor. Bu çok önemli."

Yazar Kemal Uzun

36 yıldır yurt dışında yaşayan Eğitimci yazar Kemal Uzun, kendisinin yurt dışına çıktığı dönem ile aradan onca yıl geçtikten sonra yurt dışına çıkmak zorunda kalanları da kıyasladı. "Şimdilerde yurt dışına çıkanlar çok avantajlı. Ben 36 yıl önce geldim. Cuntadan, darbeden kaçtım. Bir araya gelmek, öyle bir anda yeni kurumlar oluşturmak çok kolay değildi" diyen Uzun, Türkiye’de yaşananları da şöyle değerlendirdi: "Ben yurt dışına çıkmadan önce kaçak durumdaydım. Ancak bugünkü kadar korkmuyordum. Son 6 aydır çok korkuyorum. Bu dönemi, 12 Eylül’le, başka hiçbir darbeyle kıyaslamak mümkün değil. Şu an korkunç baskılar var. Bu referandum, belki de bugünkü hukuksuzluğun hileyle de olsa hukuken tescil edilmesine olanak sağlayacak. Melih Gökçek nasıl Ankara’yı ‘kazandı’ ise bunlar da referandumu kazanabilir. Referandumla tescil etmeleri durumunda, ‘senin kaşının üstünde siyah var’ diyecekleri her kesime yönelebilirler. Şu andaki fiili durumu neyse, o yasallık nedir bilmiyorum ama sonuçta kendilerince bu durumu yasal kılıfa da kavuşturabilirler."

"TEPKİSİZLİĞİ AŞMAK ZORUNDAYIZ"

Kemal Uzun, ziyareti esnasında, yaşanan tepkisizliğe de değindi. Uzun şunları söyledi: "Tepkisizlik çok önemli bir sorun. Bu konuda ciddi sorunlarımız var. Tepkisizlik Avrupa’da da etkisini gösteriyor. Örneğin Köln, Türkiyeliler açısından Almanya’nın en önemli şehirlerinden birisidir. Daha önce bütün örgütlerin merkezi Köln’deydi. Ama iş tepki göstermeye gelince, gördükleriniz sizi şaşırtabilir. Şimdilerde neredeyse bir tek toplantı bile yapılamıyor. Oysa Köln’de engelleyici bir durum yok. 15 günde bir Köln İstasyonunda, Bahnhof’un orada bir eylem çağrısı yapmışlardı. En güçlü katılım ne yazık ki 100-150 kişiyi geçmedi. Ankara Katliamı'nı protesto için miting düzenlenmişti, Bahnhof’un orada. Ankara’da 100’ün üstünde insanımız katledilmişti ama protesto gösterisine katılanların sayısı 200 bile değildi. Bu tablo bana göre korkunç. Şimdi düşünün bir grup arkadaşımız Türkiye’den gelip burada bir medya merkezi oluşturmaya başlamış. Çok doğru yapmışlar. Köln’de atılan bu adımı desteklemek lazım. Bana göre insanlar buraya gelip gazeteciliği sürdüren sizleri omuzlarına almalıydılar. Sizlere kucak açmalı, bağırlarına basmalıydılar. Ama yok işte! Bu eksikler mutlaka aşılmalı!"

"HENÜZ POTANSİYEL TÜKENMİŞ DEĞİL"

Yeni Özgür Politika yazarı Memo Şahin de sitemizin yayına başlamasını gazetecilik açısından önemli bir adım olarak gördüğünü belirterek, Türkiye’de tepkinin giderek arttığına dikkat çekti. Şahin, şunları söyledi: "Türkiye’de henüz potansiyel tamamen tükenmiş değil. Belki bugün biraz deryanın durgun durduğu gibi bir sessizlik olabilir. Ama bir bakıyorsunuz o sessiz, uyuyan derya bir anda büyük dalgalarla, kasırgalarla kıyıya vurabiliyor. Ben durumu buna benzetiyorum. ‘Seni Başkan yaptırmayacağız’ diyen, başlangıçta HDP’ydi. Oysa bugün bakıyoruz toplumun diğer kesimlerinin de sesi giderek yükseliyor. Belki cılız görünebilir ama giderek yükselen bir ses var. Bu umut vericidir."

Yazar Memo Şahin

Medyaya dönük baskıları değerlendiren Şahin, "Bugün medyanın yüzde 95’i kontrol altında. Medya kalmayınca, televizyon olmayınca, üniversiteler kovuşturma merkezi haline getirilip karakollara dönüştürülünce, aydınlar, gazeteciler hapse atılıp akademisyenler üniversitelerden atılınca, tepkiler daha az görünür oldu. AKP içinden de, diğer sağ partilerden, MHP’lilerden de dahil Erdoğan’a karşı tepkiler oluşmaya başladı. Bu olumlu bir durum" dedi.