KESK: Seçim bütçesi değil, geçim bütçesi istiyoruz!
Artı Gerçek- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), “Seçim bütçesi değil geçim bütçesi istiyoruz” sloganıyla 17 Aralık’ta Ankara’da miting gerçekleştirecek. Miting öncesi birçok kentte basın açıklaması yapan KESK’in Diyarbakır’daki açıklamanın adresi Maliye önüydü. “Geçinemiyoruz. Seçim bütçesi değil, geçim bütçesi istiyoruz” pankartının açıldığı açıklamaya KESK MYK ve Sendika Genel Merkez Yöneticileri de katıldı.
'GİTTİKÇE YOKSULLAŞTIK, HER GÜN YENİ ZAMLA UYANIYORUZ'
“Seçim bütçesi değil, halktan-emekten yana, geçim bütçesi istiyoruz” sözleri ile konuşmasına başlayan KESK MYK Üyesi Varol Öztorun, emekçiler olarak çok zor günlerden geçtiklerini söyledi. Enflasyondan işsizliğe, yoksullaşmadan ekonomik durgunluğa kadar hayatlarımızı her alanda kâbusa çeviren kapsamlı krizin bitmek bilmediğini ifade eden Öztorun, “Her güne yeni zamlarla uyanıyoruz. Artan hayat pahalılığında maaşlarımız, ücretlerimiz mum gibi eriyor” dedi.
Türkiye’nin enflasyon ve işsizlik oranlarının toplamından oluşan ‘Küresel Sefalet Endeksinde’ dünya liderliğine yükseldiğini hatırlatan Öztorun, “Maaşlarımız, ücretlerimiz yıllardır hiç birimizin inanmadığı TÜİK sanal rakamlarına göre artırıldı. Yaşadığımız gerçek hayat pahalılığı ile ilgisi olmayan bu sanal rakamlar özellikle ücret zammı dönemlerinde daha da aşağı çekildi. Seçim dönemleri öncesinde ise ağzımıza bir kaşık bal sürmek adına bu sanal rakamların birkaç puan üzerinde artışlar yapıldı. Ama hem iğneden ipliğe her şeye hem de bizden alınan vergilere bu rakamların çok üzerinde zamlar yapıldı. Sonuçta dün aldığımızı bugün alamayacak hale geldik. Satın alma gücümüzü kaybettik, gittikçe yoksullaştık” diye konuştu.
'GELİR VERGİSİ İLE SOYMAYA DEVAM ETTİLER'
Koltuğunu kaybedecek olan iktidarın atacağı tüm adımların seçim endeksli olduğunu ifade eden Öztorun, “Bundan sonra yaklaşan seçimlerde koltuğunu kaybetme tehlikesi gittikçe artan bir iktidar var. Bunun için yıllardır hayata geçirdikleri taktiğe bir kez daha sarılıyorlar. 2023 bütçesini halk için “kesenin ağzının açılacağı” bir bütçe gibi göstererek seçim yatırımına dönüştürmeyi hedefliyorlar. Bugüne kadar bize ne zaman kaşıkla bir şey verseler kepçe ile geri aldılar. En son sene başında “tarihi artış yaptık” dedikleri asgari ücrete temmuz ayında tekrar artış yapmak zorunda kaldılar. Buna rağmen asgari ücret iki ay bile geçmeden açlık sınırının altında kaldı. Yine sene başında “asgari ücrete gelir vergisi muafiyeti getirdik, tüm ücretliler bu muafiyetten yararlanacak” dediler. Peki, ne oldu? TÜİK enflasyonu bile %85’i aşmasına rağmen gelir vergisi dilimlerini bir kuruş bile artırmadılar. Birkaç ay içinde ikinci vergi dilimine şimdi de üçüncü vergi dilimine girdik. Hepimizi gelir vergisi ile dilim dilim soymaya devam ettiler” ifadelerini kullandı.
'KESENİN AĞZI HALK İÇİN AÇILMIYOR'
İktidarın TBMM’de görüşmeleri devam eden bütçe ile bir kez daha aynı oyunu kurmaya çalıştığını ifade eden Öztorun, şunları söyledi: “Bir taraftan bizim maaşlarımızı, ücretlerimizi sahte TÜİK rakamlarının birkaç puan üzerinde arttırmayı vaat ediyorlar. Diğer taraftan tüm yükü ücretli kesimler, dar gelirliler olarak bizim omuzlarımıza yıkılan vergileri, faiz giderlerini geçen yıla göre en az bir buçuk kat artırıyorlar. Yani bir cebimize birkaç kuruş koymayı vaat ederken diğer cebimizden çok daha fazlasını alıyorlar. Kısacası 2023 bütçesinde kesenin ağzını işçiler, emekçiler, emeklikler, çiftçiler, küçük esnaflar için yani halkın yüzde 99’u için açmıyorlar. Kesenin ağzı her zaman olduğu gibi yine paradan para kazananlar, faizden, hazine garantisinden beslenenler, çalıştırdığı asgari ücretliler kadar bile vergi ödemeyenler için açılıyor. yüzde 1’in çıkarı için yüzde 99’u yok sayan adaletsizliğe, haksızlığa karşı çaresiz değiliz. Bunun için bir adım daha atıyoruz. Emeğimize, ekmeğimize, geleceğimize sahip çıkmak için 17 Aralık Cumartesi günü Ankara’da “ Seçim Bütçesi Değil, Halktan-Emekten Yana, Geçim Bütçesi İstiyoruz” Mitinginde buluşuyoruz.”
İŞÇİLERE, EMEKÇİLERE, KADINLAR VE TOPLUMUN TÜM KESİMLERİNE ÇAĞRI
İşçisi, kamu emekçisi, emeklisi, asgari ücretlisi, kadını, genci ile bu düzenin çarkları ile ezilen, ötekileştirilen herkese çağrıda bulunduklarını belirten Öztorun’un dile getirdiği taleplerden öne çıkanlar şunlar:
- Temel tüketim maddelerine son iki yıl içinde yapılan zamların geri alınması. Mali kayıpların, yaşanan gerçek hayat pahalılığı ve yoksulluk sınırında yaşanan artış temel alınarak telafi edilmesi.
- Vergide adalet sağlanması. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması. Dolaylı vergiler düşürülmesi. Gelir vergisi birinci dilim oranın yüzde 15'ten yüzde 10’a düşürülerek, yoksulluk sınırına kadar olan maaşlar-ücretler birinci vergi diliminde sabitlenmesi.
- Toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçenin hayata geçirilmesi. Kamu hizmetlerinin tasfiyesine, özelleştirmelere, Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemine aktarılan hazine garantilerine son verilmesi.
- Kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan pay artırılması. Her türlü güvencesiz istihdama son verilmesi.
- Engelli yurttaşların erişebilirlik sorununun çözülmesi. Engellilere yönelik kamu hizmetleri geliştirilmesi.
- Kaynakların savunmaya, güvenlikçi politikalara, silahlanmaya değil; adaletin sağlanması, emek, barış ve demokrasi için kullanılması. (HABER MERKEZİ)