Kılıçdaroğlu: Ben taşları doğru döşeyecek kişiyim

Kılıçdaroğlu: Ben taşları doğru döşeyecek kişiyim
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından video paylaştı. "Birleşeceğiz ve kazanacağız. Ama kime karşı?" başlıklı videoda Kılıçdaroğlu, "Tayyip Erdoğan’a karşı mı birleşiyoruz? Bizim asıl ana hedefimiz çok daha büyük" dedi.

Artı Gerçek - CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı'nın ortak cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, adaylığının resmileşmesinin ardından Twitter hesabı üzerinden paylaşımda bulunarak saat verdi. Kılıçdaroğlu beklenen videoyu paylaştı.

Kılıçdaroğlu paylaştığı videoda Cumhur İttifakı'nın genişletilmesine yönelik müzakerelerde 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun kaldırılmasının pazarlık konusu olduğu tartışmalara atıfta bulundu. "Seçim yaklaştıkça giderek artan tuhaf bir duruma dikkatinizi çekmek istiyorum" diyen kılıçdaroğlu konuya ilişkin şu açıklamada bulundu:

"Saray iktidarı ve onunla yola çıkanlar, kadınların en temel haklarını birkaç oy için pazarlık meselesi yapmaya hazır olduklarını gösterdiler. Kadınların en basit kazanımlarını çöpe atmaya kalkıyorlar. Bakın açık konuşalım, oradaki hedef başı kapalı genç muhafazakâr kadınlardır. Bu genç kadınları ezmek istiyorlar. Onları kontrol altına almak istiyorlar. Evet, dehşetle izliyoruz onları ve evet, bunların hepsi üzülerek ifade edeyim gerçek."

'ERDOĞAN’I GÖNDERECEĞİZ, BU HEDEFLERİMİZİN EN KOLAYI'

Uzun zamandır "birleştire birleştire kazanacağız" ifadelerini kullandığını da belirten Kılıçdaroğlu açıklamasında, "Tayyip Erdoğan’a karşı mı birleşiyoruz? Bu kadar emeği, bu kadar küçük bir hedef için mi harcayacağız? Yok öyle bir şey. Evet, bizim demokrasimiz, bizim ekonomimiz, adalet sistemimiz ve özgürlüklerimiz ağır bir Erdoğan tehdidi altında… Bu zaten uzun yıllardır böyle. Ancak herhalde bu yaşımda bu ülkeye bırakacağım miras bu kadar küçük olmasa gerek… Erdoğan’ı göndereceğiz. Bunu hep söylüyorum zaten, bu hedeflerimizin en kolayı… Ama bizim asıl ana hedefimiz çok daha büyük. Biz rekabetçi bir Türkiye inşa edecek şartları oluşturacağız" ifadelerine yer verdi.

'BEN GELECEĞİN YENİ NESİL LİDERLERİNE ORTAMI HAZIRLAYACAK KİŞİYİM'

Kılıçdaroğlu seçimi kazanması halinde yönetimin nasıl şekilleneceğine dair de bilgiler vererek şu ifadeleri kullandı:

"Millet İttifakı olarak önce toplumu güçlendireceğiz, devleti toparlayacağız, açık yaraları kapatacağız. İnsanların yaşam sevincini geri vereceğiz. dezavantajlı grupları, dezavantajlı olmaktan çıkaracağız. Doğru yerlere yatırım yapılmasını sağlayacağız. Finansal ve demokratik istikrarı getireceğiz. Yani özetle ülkemizi rayına oturtacağız. Ki bizden sonraki liderler ayaklarını yere sağlam basıp üzerinde güvenle yürüyebilecekleri sağlıklı bir zemine sahip olsunlar. Ve ben sonrasında da torunlarımla ilgilenmek üzere emekli olacağım. Bu kadar basit."

Kılıçdaroğlu'nun "Birleşeceğiz ve kazanacağız. Ama kime karşı?" notu kullandığı videoda şu ifadelere yer verildi:

"Sevgili dostlar, iyi akşamlar. Evime hoş geldiniz. Bu akşam bir konuyu netleştirmek adına sizleri evime davet ettim. Asıl konuya geçmeden önce, seçim yaklaştıkça giderek artan tuhaf bir duruma dikkatinizi çekmek istiyorum. Saray iktidarı ve onunla yola çıkanlar, kadınların en temel haklarını birkaç oy için pazarlık meselesi yapmaya hazır olduklarını gösterdiler. Kadınların en basit kazanımlarını çöpe atmaya kalkıyorlar. Bakın açık konuşalım, oradaki hedef başı kapalı genç muhafazakâr kadınlardır. Bu genç kadınları ezmek istiyorlar. Onları kontrol altına almak istiyorlar. Evet, dehşetle izliyoruz onları ve evet, bunların hepsi üzülerek ifade edeyim gerçek.

Şimdi gelelim asıl meseleye. Biliyorsunuz. Birleştire birleştire ülkeyi kazanan bir oyuncu haline getirmeye çalıştığımı uzun süredir anlatıyorum. Peki, biz ne için birleşiyoruz? Neyi Kazanmanın peşindeyiz? Tayyip Erdoğan’a karşı mı birleşiyoruz? Bu kadar emeği, bu kadar küçük bir hedef için mi harcayacağız? Yok öyle bir şey. Evet, bizim demokrasimiz, bizim ekonomimiz, adalet sistemimiz ve özgürlüklerimiz ağır bir Erdoğan tehdidi altında… Bu zaten uzun yıllardır böyle. Ancak herhalde bu yaşımda bu ülkeye bırakacağım miras bu kadar küçük olmasa gerek… Erdoğan’ı göndereceğiz. Bunu hep söylüyorum zaten, bu hedeflerimizin en kolayı… Ama bizim asıl ana hedefimiz çok daha büyük. Biz rekabetçi bir Türkiye inşa edecek şartları oluşturacağız. Bugün sistemik bir teknolojik rekabet çağında yaşıyoruz.

Bakmayın siz Türk’ün Türkiye propagandasına, İletişim Başkanlığının çöpe attığı milyarlara… Biz dünyayla rekabet etmiyoruz. Sevgili dostlar, rekabette iyi olup olmadığımızı tek bir kriter gösterir. Kazanıyor musun, kaybediyor musun? Bu da iki şekilde anlaşılır. Yeni bir refah seviyesi yaratabiliyor musun? Bunu refaha tam bir barış nesli yaratarak ulaşabiliyor musun? Rekabette kazanıyorsanız, milletinizin standardı, alım gücü, huzuru, mutluluğu artar. Seninki artıyor mu sevgili milletim, sevgili halkım? Mutlu musun sevgili vatandaşlarım, sevgili yurttaşlarım? Öyle boş propagandalarla algınızın manipüle edilmesine asla izin vermeyin. Biz maalesef rekabette zayıfız.

Evet açık konuşalım bu problemler, Erdoğan’la başlamadı. Ancak Erdoğan’la ayyuka çıktı. Çünkü Türkiye yıllardır, enerjisini iç sorunlarına harcadı. Darbeler gördü, ekonomik krizler gördü, kutuplaşmalar gördü, ayrımcılık gördü, çeteler gördü, terör gördü. Birbirimizle didişe didişe rekabetçi olmaktan çıktık. Dünyadan hak ettiğimiz payı alamadık. Yani, hepimizi birleştirmesi gereken asıl mesele şudur: Dünya ile rekabet etmek, ve kazanmak ve hakkımız olanı almak.

Türkü, Kürdü, Sunnisi, Alevisi, başı açığı, başı kapalısı, solcusu, sağcısı, bu müşterek de birleşmeli. Daha iyi bir yaşam müştereğinde. Hakkını alma müştereğinde buluşmalı. Ben bunun için Millet İttifakı'nın adayı seçildim. Ben onarıcı, telafi edici, birleştirici, kucaklayıcı liderlik yapıp asıl geleceğin yeni nesil liderlerine ortamı hazırlayacak kişiyim.

Ben bundan sonra geleceklerin siyasi geleceği için taşları doğru döşeyecek kişiyim. Millet İttifakı olarak önce toplumu güçlendireceğiz, devleti toparlayacağız, açık yaraları kapatacağız. İnsanların yaşam sevincini geri vereceğiz. dezavantajlı grupları, dezavantajlı olmaktan çıkaracağız. Doğru yerlere yatırım yapılmasını sağlayacağız. Finansal ve demokratik istikrarı getireceğiz. Yani özetle ülkemizi rayına oturtacağız. Ki bizden sonraki liderler ayaklarını yere sağlam basıp üzerinde güvenle yürüyebilecekleri sağlıklı bir zemine sahip olsunlar. Ve ben sonrasında da torunlarımla ilgilenmek üzere emekli olacağım. Bu kadar basit. Çünkü benim çözmem gereken çok önemli sorunlar var. Bunu da ancak gelecekle ilgili bireysel siyasi emelleri olmayan bir lider yapabilir. Evet. Birleşe birleşe kazanacağız sevgili vatandaşlarım. Ama dünyaya karşı kazanacağız. Asıl elli yıldır rekabet etmemiz gerekenlere karşı kazanacağız. Ve sonunda ülkemizin yönü oraya dönecek. Herkes müsterih olsun."

NE OLMUŞTU?

Yeniden Refah Partisi'nin Cumhur İttifakı'na katılmak için yürüttüğü pazarlıklarda, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun kaldırılmasının da bulunduğu açıklanmıştı. Yeniden Refah Partisi'nin Gençlik Kolları Başkanı Güler, ittifaka katılım şartlarından bazılarını açıklamış; bunlar arasında söz konusu yasanın kaldırılması talebi de yer almıştı.

Güner paylaşımında, "Bir ittifak yapabilmemiz için partilerin 30 maddelik şartları kabul etmeleri gerekiyor" diyerek şu koşulları sıralamıştı:

* LGBT derneklerinin kapatılması
* Tarıma ve çiftçilere destek verilmesi
* 6284 kalkması
* Süresiz nafakanın ortadan kalması
* Ahlak ve Maneviyat öncelikli eğitim sistemi inşa edilmesi

'AKP HİÇBİR PROBLEM YOK DEDİ' AÇIKLAMASI YAPMIŞTI

Bugün "Sözlerim çarpıtıldı" diyen Aydal ise Habertürk'te Kübra Par’ın sunduğu “Açık ve Net” programına konuk olmuş ve 6284 sayılı yasanın kaldırılması talebinin de yer aldığı listeyi AKP'ye ilettiklerini ve kendilerine "Hiçbir problem yok" yanıtının verildiğini söylemişti.

"Bunun kaldırılmasını talep ettiğiniz için sizi eleştiriyorum, AK Parti bu maddeye de 'tamam' demiş olamaz" tepkisini göstermiş, Aydal ise "Bizim taleplerimiz yazılı olarak kendilerine iletildi, bu iletilme esnasında da bütün bu maddeler tek tek okundu ve karşı taraftan 'hiçbir problem yok' dendi" demişti.

İktidarın İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılmasını savunurken "Zaten bizim yasalarımız kadınları koruyor" diyerek işaret ettiği 6284'ün kaldırılmasını seçim pazarlığı çerçevesinde kabul etmiş olması kamuoyunda tepkiyle karşılanmıştı. Aralarında Binali Yıldırım, Aile Bakanı Derya Yanık ve Özlem Zengin gibi isimlerin bulunduğu bir dizi AKP'liden bu tepkiler karşısında yalanlama gelmişti. (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar