Kışanak: Diyarbakır'a raylı sistem yapmamızı AKP engelledi

Görevden alınarak tutuklanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak, 'Bu hizmetin Diyarbakır'a gelmesini AKP engelledi' dedi.

Kışanak: Diyarbakır'a raylı sistem yapmamızı AKP engelledi

Görevden alınmasının ardından tutuklanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak, yerlerine atanan kayyımın özellikle kadınlar için geliştirdikleri bütün projeleri tasfye ettiğini belirterek, kente yapmak istedikleri hafif raylı sistem için gerekli bütçeyi dahi ayarladıklarını ama projeyi gerçekleştirmelerinin AKP tarafından engellendiğini söyledi. Kışanak, 2015'teki sokağa çıkma yasakları döneminde yaşanan çatışmalı süreç için ise "Ölüm her gün kan kusarken bir şey yapamamanın çaresizliği yüreğimizi kavuruyordu. Hayatımın en zor yıllarıydı. Ne 12 Eylül darbe döneminde Diyarbakır Cezaevi’nde yaşadıklarım, ne doksanlı yıllarda yaşadıklarım, hiçbir şey beni bu kadar derinden etkilemedi" dedi.

Bulunduğu Kandıra Kadın Kapalı Cezaevi'nden Jin News'in sorularını yanıtlayan Kışanak, belediye başkanlığı görevini sürdürürken gündemlerine birçok proje aldıklarını, kimini gerçekleştirdiklerini kiminin ise görevden alınmaları ve yerlerine kayyım atanması nedeniyle yarım kaldığını belirtti.

'KADINLARA DAİR YAPTIĞIMIZ HER ŞEY TASFİYE EDİLDİ'

"Kayyım sürecinden en olumsuz etkilenen alan, başta toplumsal cinsiyet olmak üzere hayatın tüm alanlarına dair yürütülen eşitlik politikaları oldu" diyen Kışanak, şunları söyledi:

"Seçimden hemen sonra, kadınlara yönelik çalışmaların yürütüldüğü kendi bütçesi olan tüm idari kadrosu kadınlardan oluşan bir yerel yönetim birimi olarak Kadın Politikaları Daire Başkanlığı'nı kurduk. Sanırım bu Türkiye'de bir ilkti. Merkezi hükümet buna da müdahale ederek isminin değiştirilmesini istedi. Hatta ismi değiştirmezsek, bütçesini kabul etmeyeceğini bildirdi. Kayyımla birlikte Kadın Daire Başkanlığı kapatıldı. Kadınlara dair yaptığımız her şey tasfiye edildi. Kadın yaşam evi/sığınak, ilk adım istasyonu, alo şiddeti önleme hattı, ilçelerde açtığımız kadın merkezleri, desteklediğimiz kadın ekonomisi çalışmaları ne oldu? Yoksulluğu önleme, dayanışma ve paylaşımı örgütleme kapsamında kurduğumuz giysi bankası ne oldu? Sarmaşık Yoksullukla Mücadele Derneği'ni bile kapattılar."

'UNESCO'NUN TUTUMU HAYAL KIRIKLIĞI YARATTI'

2015 yılındaki sokağa çıkma yasakları ve çatışmalı dönemi hatırlatan Kışanak, "Surların ve Hevsel Bahçeleri'nin UNESCO dünya kültür mirası alınması için yürüttüğümüz, çalışıma sonuç verdiğinde tüm kentle birlikte büyük bir heyecan yaşadık. 2015 yılı Haziran ayında verilen bu karar hem Amed'i tüm dünyaya tanıtmanın hem de tarihi ve kültürel değerlerimizin korunmasına, restore edilmesine fırsat yaratacaktı. Ancak sonrasında yaşananlar karşısında UNESCO'nun takındığı tutum, hepimizde hayal kırıklığı yarattı" dedi.

'HAYATIMIN EN ZOR DÖNEMİYDİ'

"Gözümüzün önünde yıkılırken, yazılı olmayan kültürel mirasın taşıyıcısı olan insanlar yaşam alanlarını terk etmek zorunda kalırken, ölüm her gün kan kusarken bir şey yapamamanın çaresizliği yüreğimizi kavuruyordu. Hayatımın en zor yıllarıydı. Ne 12 Eylül darbe döneminde Diyarbakır Cezaevi’nde yaşadıklarım, ne doksanlı yıllarda yaşadıklarım hiçbir şey beni bu kadar derinden etkilemedi. Oysa ne hayallerimiz vardı. Hevsel Bahçelerinin temiz suyla sulanabileceği su kanalları yapmak. Eski değirmenleri restore ederek işlevlendirmek, Sur’un burçlarının her birine bir işlev vererek halka açmak. Savaş kendi gerçeğini dayattığında ortada hoyrat bir yıkımdan başka bir şey kalmadı. Bu satırları yazarken bile yüreğim sızlıyor. Sekiz bin yıllık tarihi katledenler, acele kamulaştırma kararı ile Suriçi’nin tamamını AKP'nin insafına terk ettiler. Kayyım sanırım en çok da bu alanda işlerine yaradı. Dünyanın tarihi, kültürü, yaşam alanlarını, halkın mülkiyetini koruyacak hukuki mücadeleyi vermesi böylece engellemiş oldular" ifadelerini kullandı.

ERDOĞAN'IN 'YİNE KAYYIM ATARIZ' SÖZLERİNE İTİBAR EDİLMEMELİ

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 'gerekirse yine kayyım atarız' sözlerini de değerlendiren Kışanak şunları söyledi:

"Sandıktan öylesine güçlü bir sonuç çıkmalı ki bu sözü söyleyenlere, halkın iradesini kabullenmek dışında bir seçenek kalmamalı. Seçimlerden sonra bir kez daha kayyım atamayı göze alacaklarını hiç sanmıyorum. Bu söylemin nedeni çok açık. Halkın iradesinin sandığa yansımasını istemiyorlar. İnsanlar kaygılanıp aday olmayacaklar. Halk nasılsa oyum boşa gidecek deyip sandığa gitmeyecek. Parti adaylarını belirlerken iktidarın müdahale etmeyeceği aday profili arayışına düşecek. Kent dinamikleri HDP adayı ile kaygılı bir ilişki kuracak. Bu söylemin amacı budur. Hiçbir şekilde itibar etmemek, gündemde tutmak gerekir. Demokrasi adına utanç verici bir sözdür ama boşuna söylenmiş bir sözdür. Buna kafa yormaya hiç gerek yok. Biz önümüze bakalım, halkın iradesinin en güçlü şekilde sandığa yansıması ve o sandığa yansıyan iradenin çalınmaması için tüm gücümüzle çalışalım."

'PROJE İÇİN FİNANSMAN VE PROSEDÜR HALLEDİLMİŞTİ'

Belediye başkanlığı döneminde hayata geçirmek istedikleri hafif raylı ulaşım projesinin AKP tarafından engellendiğini de anlatan Kışanak, bu konuya ilişkin şu bilgileri verdi:

"Hafif raylı sistem projesi bir önceki dönemde hazırlanmış ama finansman sorunu çözülememişti. Belediyenin öz gelirleriyle hafif raylı sistem projesini yapıp yapamayacağımıza dair çok tartıştık. Bütün fizibiliteler, diğer hizmetleri aksatma pahasına bunu yapabileceğimizi gösteriyordu. Bunun bütünlüklü yerel yönetim hizmetleri açısından sorunlu olduğunu düşündüğümüz için dışarıdan kaynak arayışına yöneldik. Avrupa Kalkınma Bankası ve Dünya Bankası dahil, uluslara arası finans kurumlarına kredi talebimizi ilettik. Bazen espriyle de olsa 'bu benim solculuğuma helal getirir ama halkım için yapacağım' dediğim de oldu. Dünya Bankası kendi fizibilite ekibini göndererek bir ay boyunca kentin toplu taşıma kapasitesine dair ölçümler yaptı. Projemizi inceledi ve projemize kredi vermeyi kabul etti. Konuyu Belediye Meclisi'ne taşıdık. Meclis'te yapılan görüşmeler sonucunda bu krediyi kullanmak istediğimize dair karar alındı. Bu kararı Dünya Bankasına ilettik. Projenin yüzde 20'si de belediye bütçesinden karşılanacaktı. Bunun için aylık harcamalarımızdan tasarruf yaparak para biriktirdik. Bütün prosedür tamamlanmıştı. Geriye bir tek projenin merkezi kalkınma programına alınması kalmıştı."

'AKP, BU PROJENİN DİYARBAKIR'A GELMESİNİ ENGELLEDİ'

Kışanak bundan sonraki süreci ise şu sözlerle anlattı:

"Yasal olarak yerel yönetimlerin dış kredi kullanabilmesi için söz konusu projenin Kalkınma Bakanlığı'nın yıllık kalkınma programında yer alması gerekiyor. Defalarca Kalkınma Bakanlığı'na müracaat ettik. Hatta iş insanlarını devreye koyduk o dönem bakan olan Cevdet Yılmaz'la bizzat görüşerek ya da kendisine yakın kişilerden aracı göndererek projeyi kalkınma programına almasını istedik. Ama yapmadı. Eğer kalkınma programına alınmış olsaydı, 2016 yılının Ocak ayında Dünya Bankası krediyi verecek, baharla birlikte hafif raylı sistemi döşemeye başlayacaktık. Açık ve net olarak söylüyorum bu hizmetin Diyarbakır'a gelmesini AKP engelledi. Bunu AKP'li belediye meclis üyeleri de iş çevreleri de biliyor. Birçok kentte hafif raylı sistem, metro gibi büyük maliyetler isteyen projeler, Ulaştırma Bakanlığı bütçesinden merkezi hükümet tarafından yapılırken Diyarbakır'a böyle bir hizmeti çok gördükleri gibi, belediyenin yapmasını da engellediler."

Röportajın tamamını okumak için...

akp Gultan Kışanak Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi