'Kürdistan’ ifadesine 15 ay hapis
Yaptığı paylaşımlarla 'örgüt propagandası yapmak' suçunu işlediği belirtildi.
Erzincan 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyen S.B. beraatını istedi. Davanın Mayıs ayında görülen duruşmasında kararını açıklayan mahkeme, 'örgüt propagandası yaptığı' iddiasıyla S.B.’yi 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı. Mezopotamya Haber Ajansı'nın haberine göre, ancak duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verildi.
Mahkeme verdiği kararının gerekçesinde S.B.’nin sosyal medya hesabında yaptığı "Kurdino! bibin yek; eger hun nebin yek, hun e herin yek bi yek" (Kürtler bir olun. Eğer siz bir olmazsanız, tek tek gidersiniz) paylaşımının ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu da belirtti.
'KÜRDİSTAN' İFADESİ 'ŞİDDETE ÇAĞRI' OLARAK GÖSTERİLDİ
S.B.’nin 'Kürdistan' yazılı görseli paylaşmasını suç unsuru olarak kabul eden mahkeme, bu konuda şu değerlendirmeyi yaptı: "Sanığın ülkenin bir kısmından ‘Kürdistan’ olarak söz ederek bölücülük yaptığı, halkın bir kısmını diğer bir kısmına karşı kışkırttığı, PKK örgütünün Türkiye’nin bir kısmında ‘Kürdistan’ devleti kurma nihai hedefinin sanık tarafından benimsediği. Bu örgütün ve aynı amacı taşıyan bu örgütün uzantısı diğer örgütlerinin Türkiye'ye yönelik eylemlerinin açık ve yakın tehlike teşkil etmeye devam ettikleri, bu örgütlerin silahlı mücadeleyi benimsedikleri ve bu amaçla siyasal hedeflerine ulaşmak için silahlı terör faaliyetlerinde bulunduklarının sabit olduğu. Bu nedenle sanığın paylaşımlarının; aleni bir ortamda terör örgütünün cebir, şiddet içeren yöntemlerini meşru gösterdiği ve övdüğü ayrıca bunlara başvurmayı teşvik edici nitelikte olduğu.
Sanığın kastının ifade özgürlüğünü aşacak biçimde örgütünün zarar verici, cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru göstermek ve övmek olduğu. Paylaşılan yazının şiddete çağrı, tahrik, teşvik edici ve silahlı direnişe davet şeklinde, saldırgan davranışlar ve duygular oluşturacak bir nefret söylemi ve doğrudan ya da dolaylı bir şekilde şiddete çağrı niteliğinde olduğu anlaşıldığından, sanığın bu şekilde örgütünün propagandasını yapmak suçunu işlediği kanaatine varılmış".
‘BİR YERİ KÜRDİSTAN OLARAK TARİF ETMEK SUÇ TEŞKİL ETMEZ’
'Kürdistan' sözünü paylaştığı için ceza alan S.B.’nin avukatı Mehdi Özdemir kararı değerlendirdi. Kürdistan ifadesinin tarihsel süreçte Türkiye Cumhuriyet Devletinin ilk Anayasası olan 1921 Anayasa’sı ve Osmanlı Devleti döneminde sık sık kullanılan coğrafik bir terim olduğunu hatırlatan Av. Özdemir, "Mahkeme, ‘örgüt propagandası’ suçunun unsurları oluşmamasına rağmen sadece Kürdistan sözcüğü üzerinden müvekkilim hakkında mahkûmiyet kararı vermiştir. Bir yeri Kürdistan olarak tarif etmek, örgütün şiddet içeren eylemlerini meşru gösterilmesine sebebiyet vermez. Bu da örgüt propagandası suçunun oluşmasına imkân tanımaz. Kaldı ki Kürdistan sözcüğü PKK kurulmadan önce de sık sık kullanılıyordu. Bunun suç teşkil edecek şekilde mahkûmiyet kararına dayanak olarak gösterilmesi düşünce ve ifade hürriyetinin açık bir ihlalidir. Kürdistan sözü şiddet içerecek, yasadışı örgüt propagandası olabilecek, bu anlamda risk, oluşturabilecek, şiddetin göstergesi olarak değerlendirilebilecek bir ifade değildir. Bu nedenle müvekkilimin paylaştığı Kürdistan’ın sözcüğünün suçlama konusu yapılmaması gerekiyor" diye konuştu.
‘YARGITAY VE AİHM KÜRDİSTAN’I SUÇ OLARAK GÖRMÜYOR’
Yerel mahkemenin müvekkili hakkında verdiği karara karşı bir üst mahkeme olan Erzincan 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulunduklarını ifade eden Özdemir, itirazın sonucuna göre dava dosyasını Anayasa Mahkemesi’ne (AYM), gerektiği durumda da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıyacaklarını belirtti.
Özdemir, "Yargıtay ve AİHM kararlarında çok açık bir şekilde Kürdistan sözünün coğrafi bir terim olduğunu ve bunun suç teşkil etmeyeceğini çok açık olarak ifade ediliyor. AİHM, Kürdistan sözü nedeniyle açılan davalarda ifade hürriyeti kapsamında beraat kararı verilmesi gerektiği aksi durumun düşünce ve ifade hürriyetinin ihlali olduğu belirtmektedir. AİHM’in 2005 yılında verdiği Ayşenur Zarakolu kararında Dersim ilinin Kürdistan sınırları içinde olduğunu yönündeki sözlerinin düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında olduğu bunun ‘örgüt propagandası’ olamayacağına karar verdi. Bir yer için Kürdistan olarak bahsetmek o ülkeyi parçalamaz. Kürdistan coğrafi bir bölgeyi belirtmek için kullanılan bir ifade olarak değerlendirilmesi gerekir" dedi. (HABER MERKEZİ)