Leyla Güven'in duruşmasında avukatlara kısıtlama

Açlık grevinin 49'uncu gününde olan Leyla Güven'in yargılandığı duruşmada, mahkeme heyeti sadece 3 avukatın savunma yapmasına izin verdi.

Leyla Güven'in duruşmasında avukatlara kısıtlama

ARTI GERÇEK - Afrin'e yönelik askeri harekata ilişkin açıklamaları nedeni ile 31 Ocak'ta tutuklanan, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in, Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davanın 4. duruşması görüldü. Mahkeme heyeti Güven'İn tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

Güven hakkında 25 yıldan 46,5 yıla kadar hapis isteniyor.

PKK Lideri Abdullah Öcalan'a uygulanan tecridin kaldırılması için başlattığı süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eyleminin 49'uncu gününde olan Leyla Güven'in yargılandığı davanın 4'üncü duruşması Diyarbakır 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Öte yandan mahkeme başkanı ve duruşmanın görüldüğü salon da değiştirildi. Duruşma kamuoyunda 'KCK ana davası' olarak bilinen, 154 Kürt siyasetçinin yargılandığı salonda yapıldı.

Duruşmaya HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'ın yanı sıra, HDP milletvekilleri ve HDP yöneticileri de katıldı.

MAHKEMEDEN SAVUNMAYA SINIRLAMA

Mahkeme heyeti, duruşmada sadece 3 avukatın savunma yapmasını istedi. Mahkemenin avukat kısıtlamasına itiraz eden Güven'in avukatı Reyhan Yalçındağ Baydemir, bunun savunma hakkının ihlali olduğunu söyleyerek, karardan vazgeçilmesini istedi. Baydemir'in itirazı reddedildi.

Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın da mahkemenin avukat kısıtlamasına tepki gösterdi. Bu kararın hukuki olmadığını ifade eden Aydın, "Bu karar adil yargılama açısından bir ihlaldir" dedi

Çok sayıda avukatın hazır bulunduğu duruşmaya Leyla Güven katılmadı.

Savunma yapan avukatlar, hukuksuzluğa son verilmesi için müvekkillerinin tahliyesini istedi.

Avukat Reyhan Yalçındağ, Güven'in hukuki değil siyasi nedenlerle tutuklandığını söyledi. AİHM'in Demirtaş kararını hatırlatan Yalçındağ, "AİHS’nin 18. Maddenin ihlali Demirtaş da olduğu gibi Leyla Güven açısından da geçerli. Güven’in davasını AİHM'e taşıma hazırlığındayız" diyerek, müvekkili açısından bir hukuk katliamı yaşandığını, bu hukuksuzluğa son verilmesini istedi. Duruşma salonunun ve başkanının değişmesine de değinen Yalçındağ, bu durumun koca bir soru işareti oluşturduğunu söyledi.

Avukat Cemille Turhallı Balsak ise müvekkili ile iki gün önce görüştüklerini belirterek, görüşmede Leyla Güven'in tahliye talebi olmadığını mahkemeye iletilmesini istediğini belirtti.

Balsak, mahkeme başkanının ve duruşma salonun değişmesine tepki gösterdi. Bu salonda 2009 yılında 154 Kürt siyasetçinin yargılandığını belirten Balsak, "KCK Ana davasının görüldüğü duruşma salonunda bu davanın görülmesi bizim için talihsiz bir durum. Talihsiz bir durumla karşı karşıyayız. Umarım bu durum değişir" dedi.

Mahkeme heyeti, Leyla Güven’in tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 25 Ocak'a erteledi.

BULDAN: LEYLA GÜVEN DERHAL TAHLİYE EDİLMELİ

Duruşmanın ardından HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Diyarbakır Adliyesi önünde bir açıklama yaptı. Leyla Güven'in açlık grevinin 49'uncu gününde olduğunu hatırlatan Buldan, "Bu gün parlamentonun tek tutuklu milletvekili Leyla Güven'in duruşmasına tanıklık ediyoruz. Leyla Güven Hakkâri halkının seçilmiş bir temsilcisi, bir kadın, DTK Eş Başkanı. Sevgili Leyla Güven'in Türkiye'nin geleceği, barışı açısından bedenini açlık grevine yatırmış olmasının sebebi, İmralı'da uygulanan ağırlaştırılmış tecrite dikkat çekmektir. Bu gün Leyla Güven hem kadın olduğu için, hem HDP'li bir milletvekili olduğu ve hem de tecrite dair bedenini açlık grevine yatırmış olduğu için tahliye edilmedi" dedi.

Güven'in tahliye edilmemesine tepki gösteren Buldan, kararı veren heyetin kadınlardan oluşmasına da dikkat çekti. Buldan, "Bu kararı veren mahkeme heyetinin özellikle 3 kadından ibaret olması ayrıca dikkat çekilmesi gereken ve üzerinde durulması gereken bir meseledir" dedi.

'LEYLA GÜVEN'iN TALEBİ MİLYONLARIN TALEBİDİR'

Türkiye'nin bir kaos içinde bulunduğunu belirten Buldan, bunun başlıca sebebinin Kürt sorunu olduğunu söyledi. Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kürt halkının temsilcileri cezaevinde. Sayın Leyla Güven, kendi koşulları için bedenini açlık grevine yatırmamıştır. Asla böyle bir talebi yoktur. Kendisi, 'Ben bu hayetten, bu mahkemeden tahliye talep etmiyorum' demiştir. Bu nedenle bu gün duruşmaya bile katılmamıştır. Çünkü siyasi iradenin, AKP hükümetinin Kürtlere, kadınlara, HDP'lilere, HDP'li seçilmişlere yaklaşımını kendisi çok iyi bilmektedir. Biz de bunu söylemek istiyoruz. Leyla Güven'in talebi hepimizin talebidir. Leyla Güven'in talebi Türkiye'de milyonların talebidir. Tecrit bir an önce kalkmalıdır. Bu hukuksuzluğa, bu haksızlığa bir an önce son verilmedir. Bu hepimizin talebidir. Kürtlerin talebidir, kadınların talebidir. Türkiye'de barıştan yana olan, demokrasiden yana olan, hak, hukuk ve adaletten yana olan herkesin talebidir."

diyarbakır Açlık Grevi Leyla Güven