Mahkemeden ‘denize deşarj’ uyarısı: Canlı popülasyonuna zarar verebilir

Balıkesir 1. İdare Mahkemesi, Edremit, Zeytinli ve Gömeç’te yapılması planlanan üç adet “derin deniz deşarjı” projesi hakkında verilen “ÇED gerekli değildir” kararlarını iptal etti.

Mahkemeden ‘denize deşarj’ uyarısı: Canlı popülasyonuna zarar verebilir

Rıfat DOĞAN

ARTI GERÇEK- Balıkesir’e bağlı Gömeç, Zeytinli ve Güre'de yapılması planlanan üç adet "derin deniz deşarjı" projesiyle ilgili verilen "ÇED gerekli değildir" kararları yargı tarafından iptal edildi.

Balıkesir’de özellikle yaz aylarında artan nüfus ve buna bağlı olarak arıtma tesislerinin yetersiz olması nedeniyle koku ve deniz kirliliği gibi büyük sorunlar yaşanıyordu. Balıkesir Su ve Kanalizasyon İdaresi (BASKİ) buna çözüm olarak "derin deniz deşarjı" adı verilen projeleri gündeme getirdi. Söz konusu projeler mevcut tesislerin kabiliyetlerini arttırmaksızın, bunların çıktılarını denize 1 ila 1,5 km borular döşeyerek deşarj etmeyi hedefliyor.

Çevre örgütleri ise bu projelerin çözüm olmayacağını, aksine Edremit Körfezi’nin, denizin daha fazla kirleneceğini ve insan sağlığına zarar vereceğini kaydetti. Bu gerekçelerle Edremit Çevre Platformu (EDÇEP), Burhaniye Çevre Platformu (BURÇEP), Ayvalık Tabiat Platformu ve Kazdağı Koruma Derneği gibi dernekler söz konusu 3 projeye dava açtı.
Mahkemeden ‘denize deşarj’ uyarısı: Canlı popülasyonuna zarar verebilir - Resim : 1
ÇEVRE ÖRGÜTLERİ VE DERNEKLER PROJENİN ÇÖZÜM OLMAYACAĞI KANAATİNDE

Davacılar dilekçelerinde Edremit’in Güre Mahallesi’nde BASKİ Genel Müdürlüğü’nce yapılması planlanan "derin deniz deşarjı" adı verilen projelerle ilgili olarak, Balıkesir Valiliği tarafından verilen "ÇED gerekli değildir" kararlarının kamuoyunun görüşüne sunulmadığını, itiraz sürecinin ortadan kaldırıldığını öne sürerek iptalini istedi.

Balıkesir 1. İdare Mahkemesi’ne davayla ilgili ulaşan bilirkişi raporunda projeye ilişkin şu tespitler yapıldı:

-Derin Deniz Deşarjı Projesi yapılacak olan Edremit Körfezi’nin mevcut coğrafik konumu ile kapalı bir havza nitelinde olduğu, açık deniz ile bağlantısı oldukça sınırlı olduğu, bu nedenle açık deniz ile su dolaşımı sınırlı olduğu değerlendirildiğinde Edremit Körfezi’nin her türlü kirliliğe karşı duyarlı bir alan olduğu,

"-Bölgenin ve tesise bağlı karasal etkileşimlerin iyi incelenmediği,

-Dava konusu faaliyetin doğal yaşam ortamlarına zarar vereceği dava konusu işlemde deşarj alanı koordinatlarının Hassas Bölge alanı içinde kalması nedeniyle denizel ortamın ekolojisi ve denizel faunanın etkileneceği,

-Körfeze boşalan çok sayıdaki derenin yıl içindeki debileri, sürüntü maddesi taşıma kapasiteleri ve dolayısı ile iç körfezde tatlı su / tuzlu su farkından kaynaklanacak akıntı yapılarının hiç incelenmemiş olması,

-Bölge için gelecekteki nüfus projeksiyonu ve atık su debisi yönünden bir değerlendirme yapılmamış olması, deniz tabanından çıkan hafriyatın tamamının tekrar dolguda kullanılamayacağı açık iken nasıl bertaraf edileceği konusunda herhangi bir açıklamanın bulunmaması."
Mahkemeden ‘denize deşarj’ uyarısı: Canlı popülasyonuna zarar verebilir - Resim : 2
CANLI POPÜLASYONUNA VE İNSAN SAĞLIĞINA ZARAR VEREBİLİR

Raporun sonuç kısmında "ÇED sürecinde olan arıtma tesisinin, planlanan şekilde derin deniz deşarjını yapacağı bölgede özellikle deniz çayırlarının yoğun bulunması, bu habitatın özellikle su kalitesindeki değişimlerden kolay etkilenebileceği belirtilerek "ÇED gerekli değildir" kararının uygun olmadığı kanaatine varıldığı kaydedildi.

Hazırlanan raporu objektif ve bilimsel değerlendirmeler içermesi nedeniyle esas alan Balıkesir 1. İdare Mahkemesi, "Zaman içerisinde oluşacak sediment birikimin derinlerdeki canlı popülasyonuna zarar vermek suretiyle hem deniz canlılarına hem de besin zinciri yoluyla insan sağlığına zarar verebileceğine" dikkat çekti.

MAHKEME ÜÇ "ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR" KARARINI DA İPTAL ETTİ

Mahkeme kapsamlı bir çevresel etki değerlendirilmesinin yapılması gerektiğini belirterek "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir" kararlarında hukuka uyarlık görülmemiştir" dedi ve açıkladığı gerekçelerle üç projeyle ilgili ayrı ayrı verilen "ÇED gerekli değildir" kararlarını iptal etti.

DERİN DENİZ DEŞARJI NEDİR? ÇEVRE ÖRGÜTLERİ NE İSTİYOR?

"Derin deniz deşarjı" işlemi, yeterli arıtma kapasitesine sahip olduğu mühendislik çalışmaları ile tespit edilen alıcı ortamlarda denizin seyreltme ve doğal arıtma süreçlerinden faydalanmak amacıyla atıksuların sahillerden belirli uzaklıklarda deniz dibine boru ve difüzörlerle deşarj edilmesi olarak tanımlanıyor.

Edremit Körfezi çevresinde yer alan Balıkesir ilçelerinde bulunan sıvı atık arıtma tesislerinin ortak özelliği "biyolojik arıtma" olmları. Bu tesislerde, kentsel sıvı atıklar bakterilere yedirilerek bertaraf ediliyor. Mutfak, banyo vb.nde kullanılan kimyasallar, zeytin karasuyu, sanayi sitesi çıktıları gibi sıvı atıklara ise hiçbir işlem uygulanamıyor. Tesislerin kabiliyet yetersizliklerinin yanı sıra kapasite yetersizlikleri de söz konusu. Özellikle yaz aylarında yoğun nüfusun kıyılara tatile geldiği dönemlerde, kapasite yetersizliği iyice ortaya çıkıyor. Çünkü biyolojik arıtma tesislerinin çıktıları, genellikle dereler vasıtasıyla alıcı ortama (denize) boşaltılıyor. Çevre sakinleri koku ve görüntü vasıtasıyla, pek de yeterli arıtılmamış sıvı atıkların denize boşaltıldığını fark edince rahatsız oldu. Çocuklar ve yaşlılarda hastalıklar görülüyor.
Mahkemeden ‘denize deşarj’ uyarısı: Canlı popülasyonuna zarar verebilir - Resim : 3
BASKİ, halktaki bu rahatsızlığı gidermek için, çözüm olarak "derin deniz deşarjı" adı verilen projeleri gündeme getirdi. Mevcut tesislerin kabiliyetlerini arttırmaksızın, bunların çıktılarını denize 1 ila 1,5 km borular döşeyerek deşarj etmek için 5 adet derin deniz deşarjı projesi hazırlandı ve 3 adedi için Balıkesir Valiliği’nden "ÇED Gerekli Değil" onayı alındı. Çevre kuruluşlarının, konudan bu aşamada haberdar olmaları ve itiraz etmeleri üzerine kalan 2 adet proje gündemden düştü. Onay alan 3 proje için ise, İdare Mahkemesi’nde iptal davası açıldı. Bu projeler Edremit Zeytinli, Güre ve Gömeç DDD projeleri.

Çevre kuruluşları, hassas deniz statüsündeki Edremit Körfezi için biyolojik arıtmalar yerine, "ileri (gelişmiş) arıtma tesisleri" yapılmasını talep ediyor. Çevre örgütleri, bu durumda arıtma tesislerinden çıkan sıvıların denize boşaltılmasına da gerek kalmayacağını ve bu sıvılarla park ve bahçelerin bile sulanması mümkün olacağını kaydediyor. Hem çevre örgütleri hem de bölgede yaşayan yurttaşar uygun olmayan tesisler kurup, bunlardan çıkan sıvıları denizin derinliklerine göndermek yerine, gerçek arıtma tesisleri talep ederken, bu haliyle söz konusu projelerin gerçekleştirilmesi durumunda Edremit Körfezi’nin sonu olacağını iddia ediyor.
Mahkemeden ‘denize deşarj’ uyarısı: Canlı popülasyonuna zarar verebilir - Resim : 4

mahkeme Balıkesir Rıfat Doğan