Malatya Yeşilyurt, Dilek Köyü'nde depremzede anlatıyor: 'Kimi arıyorsam öldü diyorlar'

Dilek Köyü'ndeki cemevinde onlarca depremzede gıda ve kıyafet almak üzere kuyrukta yardımı bekliyordu. Soğukta titreyerek bekleyen Gülseren Öztürk anlatıyor: "Arkadaşlarım, komşularım enkazdan çıkarılmamış. Kimi arıyorsam öldü diyorlar..."

Yağmur KAYA


MALATYA - Maraş merkezli iki depremin yıkıma yol açtığı 10 ilden biri olan Malatya'nın ilçelerinde de büyük sıkıntılar yaşanıyor.

Kent merkezinde enkaz çalışmaları sürüyor. Şehir Mezarlığına yaptığımız ziyarette bilgi işlemde çalıştığını söyleyen gönüllü bir yetkili, son beş günde 910 kişinin ismini kayda geçtiğini söyledi. Şehir mezarlığında belediyeden gelen çok sayıda tabut bulunuyordu. Van'dan gönüllü bir ekip, Malatya'ya kefen getirdiklerini ancak daha sonra kefenlerin büyük bir kısmını Adıyaman'a gönderdiklerini anlattı.

DOĞANŞEHİR'İN YARISINDAN FAZLASI GÖÇ ETTİ

Malatya merkezin toplam 157 köyü bulunuyor. 14 ilçesi bulunan Malatya'nın depremde en çok etkilenen ilçeleri Doğanşehir, Akçadağ ve Pütürge. Doğanşehir'de onlarca bina yıkılırken yeni binalar ise kullanılamayacak derecede hasarlı. Bir AFAD yetkilisi ilçede arama kurtarma çalışmalarının sona erdiğini söyledi. Toplam nüfusunun 37 bin 697 olduğu ilçenin yarısından fazlası göç etti. Kimi aile ise yakın köylere akrabalarının yanına yerleşti. Kimi Doğanşehir'li ilçeye bağlı Savak Köyü'ne akrabalarının yanına yerleşirken kimi aile ise AFAD'ın verdiği çadırlarda kalıyor. Depremzede bir kadın, çadırların yetersiz olduğunu, çadırda dokuz kişi kaldıklarını anlattı.

PAŞAKÖŞKÜ, ÇAVUŞOĞLU VE CEMAL GÜRSEL MAHALLERİ

Malatya merkezde yıkımın en fazla olduğu ve Alevilerin yoğun yaşadığı Paşaköşkü, Çavuşoğlu, Cemal gürsel Mahalleleri'ne yardımların yapılmadığını anlatan halk, bu nedenle köylerine dönerek ya samanlıkta ya da arabada kaldıklarını söyledi.

Yeşilyurt ilçesine bağlı Dilek Köyünde bulunan bir cemevinde onlarca yurttaş, bahçe içinde gıda ve kıyafet almak üzere kuyrukta yardımı bekliyorlardı.

Soğukta titreyerek bekleyen Gülseren Öztürk, kent merkezinde evi hasarlı olması nedeniyle Dilek Köyü'ne yerleştirdiklerini söyledi. Köyde kendi imkanlarıyla barınmak için bir yer inşaa ettiklerini vurgulayan Öztürk, "Bir bahçede kendi imkanlarımızla naylon bulduk, ateş yaktık kendi imkanlarımızla. Ama yine de yer soğuk, karlı. Erzak, çadır kesinlikle buraya ulaşmamış" dedi.

ÇEVREMDE ÇOĞU İNSAN ENKAZDAN ÇIKARILMAMIŞ

Devletten herhangi bir yardım almadığını vurgulayan Öztürk, gelen yardımların halk tarafından yapıldığının altını çizdi ve ekledi: "Dayanışma var. Belli bir semt olduğu için heralde. Cemal Gürsel, Paşaköşkü hiçbirine ulaşım gitmemiş. Hastayız, zor durumdayız.

"Arkadaşlarım, komşularım, çevremde çoğu insan daha enkazdan çıkarılmamış. Ve arıyoruz kimseye ulaşamıyoruz. Ailece yok olan arkadaşlarım var, biliyor musun? Kimi arıyorsam öldü diyorlar. Yardım yok. Devlet yok! Böyle bir devlet olsa ne olmasa ne."

KIZILKAYA: AFAD'I BİRKAÇ KERE ARADIK, 'BİTTİ' DEDİLER

Depremde evinin duvarı yıkılan Hasan Kızılkaya ise, şu an barındığı evin de güvenli olmadığını vurguladı. Gölpınar Mahallesi halkının çadıra ihtiyacı olduğunu belirten Kızılkaya, "Çadıra ihtiyaç var. Çadırımız olsa daha iyi olur. Çünkü evlere korkudan giremiyoruz. Küçük kızım eve girmeye korkuyor. Bir çadır olsa daha iyi olurdu. AFAD'ı kaç kere aradık 'bitti' dediler. Bizim mahallenin çadıra ihtiyaçı var" diye konuştu.

Öne Çıkanlar