Mersin'de KESK'ten 'mücadeleyi büyütme' çağrısı
Mersin'de bir araya gelen emek ve demokrasi güçleri emekçilere dönük ihraçları ve açığa alınmaları protesto etti.
MERSİN - Evrensel'den Halil Polat'ın haberine göre, Mersin Özgür Çocuk Parkında bir araya gelen emek ve demokrasi güçleri ihraçları ve açığa alınmaları protesto etti. KESK Şubeler Platformu adına açıklamayı yapan Tüm Bel-Sen Mersin Şube Başkanı Canan Solak yaptı.
OHAL kapsamında nedeni ve gerekçesi gösterilmeden 3251 üyelerinin kamudan ihraç edildiğini, 10 binden fazla KESK üyesinin açığa alındığını, gazetecilerin ve yazarların hapse atıldığını belirten Solak, gazete ve televizyonlara el konulmasını ve kapatılmasını kabul etmediklerini ifade ederek "Ekmek kavgası, insan onurunun diğer adıdır" dedi.
"Anayasa Mahkemesi’nin anayasaya açıkça aykırı olan KHK’leri iptal yetkisini kullanmayıp hükümete sınırsız alan sağlayan tutumu, Türkiye’nin artık bir hukuk devleti olmadığının resmi ilanıdır" diyen Solak, "Bu devletin bizatihi kendisinin tasfiyesi anlamına geliyor. AKP iktidarı ülkede korku imparatorluğu yaratmak istiyor. Söz konusu KHK’lerle bir kez daha görülmüştür ki siyasal iktidarın darbeyle darbecilerle hesaplaşma gibi bir derdi yoktur. Temel hedef tüm toplumu tek adam iktidarına biat eden kuralla dönüştürmektedir. Hiçbir devlet, sonu gelmeyecek hukuksuzluk zincirleriyle, tek sesle, tepeden inme emirlerle yönetilemez. Çünkü devletin özü hukuktur. Hukuksuzluk devletsizlik devletsizlik de hukuksuzluk demektir’’ dedi.
OHAL’le birlikte yayınlanmaya başlayan tepeden inme KHK’lerin, seçilmiş yönetimin yani meclisin, dolayısıyla halkın onayını almadan ülkeyi yönetmeye çalışmak anlamına geldiğini vurgulayan Solak, "Bu ülkede, kanunları halk adına meclis yapar. Demokratik tüm ülkelerde de işleyiş böyledir. Ülkemizde zaten OHAL öncesinde de normal bir hal yoktu. OHAL getirilerek daha da baskın bir şekilde hak ve özgürlüklerimiz engelleniyor, kamu çalışanlarının 3-5 bini birden ihraç ediliyor, işsiz güçsüz bırakılıyor. İnsan haklarından demokrasiye ifade özgürlüğünden hukuka adalete kadar zorluklar yaşadığımızı herkes biliyor. Siyasal iktidar son KHK ile yıllardır laik-bilimsel eğitimi savunan, emek, barış ve demokrasi mücadelesi yürüten eğitim emekçilerinden, ülkede akan kanın durması için barış bildirisine imza atan yüzlerce akademisyenden intikam alırcasına hareket etmeyi sürdürmüştür" dedi.
'GÜLMEN VE ÖZAKÇA YAŞAMALIDIR'
"73 gündür açlık grevinde bulunan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça yaşamalıdır" diyen Solak, "Sayın Başbakana sesleniyoruz ekmeği ve işleri için 73 gündür açlık grevini sürdüren onurumuz olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça yaşamalıdır. Yüksel Caddesine kolluk kuvveti göndereceğinize, arkadaşlarına destek verenleri gözaltına aldıracağınıza, yaşamaları için girişimde bulunun. Çünkü bu bir insanlık görevidir. Aksi takdirde tarih sizi unutmayacak ve affetmeyecektir" dedi.
Solak, "KESK olarak, hukukun en temel ilkelerini ayaklar altına almak suretiyle intikam hırsıyla KHK listelerini oluşturanların ve hazırlanmasına katkı sunanların peşini bırakmayacağız. İhraç edilen, açığa alınan son üyemiz tekrar görevlerine dönene kadar dayanışmamızı daha da büyüterek mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.
