Mikail Ekinci ölümüne dair tutanak: 'İnceleme yapılmadan cenaze kaldırıldı, savcı geç haberdar edildi'

Mikail Ekinci ölümüne dair tutanak: 'İnceleme yapılmadan cenaze kaldırıldı, savcı geç haberdar edildi'
Diyarbakır’ın Çermik ilçesinde öldürülen Mikail Ekinci’nin öldürülme şekli ile ilgili şüpheler sürüyor. Operasyondan kaymakamlık, Çermik ilçe jandarma ve polisten habersiz yapıldı. Özel Harekât polisleri ilk önce kameraları kapatarak operasyona başladı.

Remzi BUDANCİR


DİYARBAKIR - 28 yaşındaki Mikail Ekinci, 1 Nisan’da Diyarbakır’ın Çermik ilçesi Adalar köyünde hakkındaki yakalama kararı bulunduğu gerekçesiyle Özel Harekat polisleri tarafından ‘Dur’ ihtarına uymadığı iddiasıyla öldürüldü. Ekinci'nin ölümü ile ilgili şüpheler Olay Yeri Tutanağı'na da yansıdı.

Mikail Ekinci’nin ölümü ile ilgili hazırlanan Ölü Muayene Tutanağı ölüm haberinin olaydan iki saat sonra savcıya iletildi. Mikail Ekinci’nin ölümü saat sabah 7 ile 8 arasında gerçekleşti. Ancak savcıya olayın bildirildiği saat 9.20. Ölü Muayene Tutağına göre, saat 9.20 sularında Çermik İlçe Jandarma Komutanlığında görevli personel savcıyı arayarak, Çermik ilçesi Aynalı mahallesinde yakalaması olan bir şahsın kolluk kuvvetleriyle çatışmaya girdiği ve olay sebebiyle vefat ettiği, cenazenin Çermik Devlet Hastanesi morguna kaldırıldığı bilgisi verildi. Haber verilmesi üzerine nöbetçi savcı Çermik Devlet Hastanesine gittiğinde saat 10.30’a geldi. Vücudunda bir kurşun yarası tespit eden bilirkişi doktoru, Ekinci’nin hastaneye ölü olarak getirildiğini, ölüm sebebinin ise “Ateşli silah yaralanmasına bağlı iç organ hasarı” olarak kayda geçti.

CİNAYET BÜRO, ÖZEL HAREKÂT VE İHA BÜRO EMİRLİĞİ EKİPLERİ

Polisin tuttuğu Olay Yeri Tutanağına göre köye operasyon Diyarbakır Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği, Özel Harekât Şube Müdürlüğü ve İHA Büro Amirliğine bağlı ekipler katıldı. Diyarbakır merkezden yola çıkan ekipler Siverek üzerinden giderek Aynalı Mahallesi, Karatarla küme evlerine 6.45 sıralarında vardı. İHA Büro Amirliği ekipleri saat 6.50 sıralarında köyün üzerinde drone kaldırdı. Özel Harekât polisleri ise saat 7.00’da evlere doğru harekete geçti. İHA operatörünün bir şüphelinin dere istikametine kaçmaya başladığı bilgisi vermesi üzerine ekiplerin o bölgeye sevk edildiğinin belirtildiği tutanakta, şu ifadeler kullanıldı:

“Özel Harekât Şube Müdürlüğü görevlilerince havaya karşı ‘1 el dikey’ uyarı atışı yapılmıştır. Şüpheli saklanmış olduğu otluk alandan çıkarak kaçmaya devam etmiş, bu esnada şüphelinin elinde görevlilerce tabanca olduğu görülmüş. Kovalamaca devam ederken ‘dur polis’ şeklinde defaten uyarı ve ikazlarda bulunulmuş, şahıs tüm uyarılara uymayarak kaçışını sürdürmüştür. Özel Harekât Şube Müdürlüğü görevlilerince yine şahsın teslim olması amacıyla 2 el havaya karşı uyarı atışı yapılmıştır. Şahıs uyarı, ikaz ve telkinlere uymayarak kaçmaya devam ettiği, akabinde zigzaglar çizerek tarlanın içinden dere kenarına doğru koşmaya başladı. Şahıs dere kenarına indiği esnada sağ elinde gri renkli tabanca ile ileri koşar vaziyette vücudunu yarı geriye dönerek geriye görevlilere doğrultarak ard arda hedef gözeterek 3 el ateş etmiştir. Şüpheli ateş etmeye devam ederken direnişini kırmak, görevlilerimize yönelik yakın ölüm tehdidi ve ciddi yaralama riskini önlemek amacıyla zor ve silah kullanma yetkisini içeren ulusal mevzuatta yer alan ölçüde ve orantılı, Özel Harekât Şube Müdürlüğü’nün şüpheliye en yakında bulunan ve kendilerine ateş edilen 3 personelce görev silahıyla toplam da 3-4 el ateş edilerek şüpheliye karşılık verilmiştir. Yine cinayet Büro Amirliği’nin 1 memuru tarafından dikey 4-5 el atış yapılmış."

'O ANKİ REFLEKS İLE ŞAHSA DOĞRU ATEŞ ETTİK'

Özel Harekât Polisleri A.P, L.K, İ.K ve Diyarbakır Cinayet Büro Amirliğinde görevli polis E.A, olaya ilişkin soruşturma başlatan Çermik Cumhuriyet Savcılığı’na şüpheli sıfatıyla ifade verdi. Saat 7.00 sularında köye intikal ettiklerini anlatan Özel Harekât Polisi A.P, kovalamaca başladığında polislerin sürekli ‘Dur’ ihtarında bulunduğunu iddia ederek şunları söyledi: “Polislerden bir kişi dur ihtarında bulundu ve havaya ateş etti. Şahıs sulu tarla içerisinden kalkarak kaçmaya devam etti. Arkasından yorgun bir vaziyette takip etmeye devam ettik. Polislerden bir kişi arkamızdan geliyordu. Biz bu esnada teslim ol diyorduk. Ben havaya ateş etmedim. Ancak arkadaşlar havaya ateş ediyordu. Arazi engebeliydi. Şahıs girdiği çalıların ilerisinden ayağa kalkarak kaçar vaziyette sırtı bize dönük, elini arkaya çevirmiş halde bize doğru 2-3 el ateş etti. Biz de 3 Özel Harekâtçı o anki refleks ile şahsa doğru ateş ettik. Şahıs kaçmaya devam etti. Daha sonra kendisini yerde sırt üstü yatar vaziyette yaralı olarak bulduk. Nefes alıyordu. Konuşamıyordu. İ.K, ilk müdahalesini yaptı. Şahsın öldürülmesine yönelik bir kastım yoktur.”

A.P ile benzer şekilde ifade veren Özel Harekât Polisi İ.K, ise şunları söyledi:

“Biz şahsı üzerimizdeki yaklaşık 30 kg teçhizatla yaklaşık 2 km boyunca takip ettik ve yorgunduk. Bize doğru ateş edilince hemen o andaki refleksle ateş ettik. Bundan sonra bir daha ateş edilmedi. Şahıs dere yatağı içerisinden kaçmaya devam etti. Biz de peşinden gittiğimizde kendisini tarlada sırt üstü yatar vaziyette ayakları bize doğru ve ayakları çıplak şekilde yaralı olarak bulduk. Şahıs nefes alıyordu. Ancak bilinci kapalıydı. Hemen ilk müdahalesini yaptım. Yarasını temizleyip tampon yaptım. Göğüs valfini yapıştırdım. Bu esnada yanımdakiler ambulansı aradılar. Şahsın öldürülmesine yönelik bir kastım yoktur.”

112’YE SAAT 7.20’DE HABER VERİLDİ

Polisin tuttuğu olay yeri tutağında ve Özel Harekât Polislerin verdiği ifadelerde kovalamaca saat 7.00’dan sonra başladığı görülüyor. Yaşanan kovalamacanın ardından Ekinci vurularak öldürülüyor. Soruşturma kapsamında tanık sıfatıyla dinlenen köye giden 112 sağlık personellerinden B.A, 1 Nisan’da, sabah saat 7.29’da ateşli silah yaralanması olduğuna yönelik 112 sistemine ihbar gelmesi üzerine D.A ve Y.D ile birlikte Ambulansla yola çıktıklarını söyledi.

MİKAİL EKİNCİ VURULDUKTAN BİR SAAT SONRA İKİ SİLAH SESİ DUYULDU

Komuta Kontrol Merkezi (KKM) sisteminde de kontrol ettiğinde saat 7.58’de Aynalı köyüne vardıklarını anlatan B.A, “Biz olay yerine gittiğimizde olay yerinin güvenliği tam olarak sağlanmadığı için köyün dışarıda yaklaşık 5-10 dakika bekledik. Bu sırada yanlış hatırlamıyorsam iki el silah sesi duydum” dedi.

Sağlık görevlisinin silah sesini duyduğunu söylediği saat, Mikail Ekinci’nin vurulmasından yaklaşık bir saat sonraydı. Polis memurları da ifadelerinde Ekinci’nin vurulup ilk müdahaleyi yaptıkları sırada 112’yi arayarak Ambulans çağırdıkları yönünde ifade vermişti. Ekinci’nin ölmüş olduğu sırada olay yerinde silahla ateş açılması akıllarda soru işareti bıraktı.

SAĞLIK GÖREVLİSİ: GİTTİĞİMİZDE EX OLMUŞTU

Daha sonra ambulansa yaralı kişiye doğru gitmeye başladıklarını söyleten B.A, ifadesini şu şekilde sürdürdü:

“Yaralı kişi arazide olduğu için biz ekipmanlarımızı alarak arazi üzerinden yaralı kişiye doğru yürüyerek gittik. KKM sisteminde de kontrol ettiğim üzere biz yaralı kişinin yanına vardığımızda saat 8.08 idi. Yarlı şahıs vardığımızda askerler tarafından kalp masajı yapılıyordu. Ayrıca yaralıya valf takılmıştı. Hastayı entübe etmeye çalıştım, nabız ve solunum yoktu. Ağzı ve boğazı kan içindeydi. Biz gelene kadar EX olduğunu anladık. Bizim geliş ve müdahale anımızı videoya çektiler.”

‘SAVCININ OLMASI GEREKİYOR’ DEDİM”

Normal şartlarda benzer silahla öldürülme olaylarında öncelikle cumhuriyet savcısının olay yeri incelemesi yapması gerekiyordu. Sağlık görevlisi B.A’da ifadesinde bu uygulamaya dikkat çekti. Polis amirine bu tür durumlarda Cumhuriyet Savcısına haber verilmesi gerektiğini söylediğini anlatan B.A, “Amir de olay yerinin güvenli olmadığını söyleyerek EX şahsı alıp ambulansa götürelim dedi. Sırt tahtasına alarak ambulansa götürdük. Daha sonra Çermik Devlet Hastanesine götürdük” dedi.

AİLE: DELİLLER KARARTILDI

Mikail Ekinci’nin ölümü ile ilgili ailenin tepkisi de sürüyor. Ailenin anlatımına göre köye operasyon düzenleyen Özel Harekât polisleri ilk önce Mikail Ekinci’nin babasının evinin çatısında bulunan MOBESE kamerasını kapattı. Evlere baskın düzenleyip 7’den 70’e herkesi yere yatırıp şiddet uyguladı. Mikail Ekinci’yi sağ yakalayabilmelerine rağmen silahla vurup öldürdü. Olay yeri incelmesi yapması için savcının gelmesi beklenmeden Ekinci’nin cenazesi Çermik Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Ailenin iddiaları bunlarla sınırlı değil. Aile delilleri karartmak için olay anını cep telefonu ile çekenlerin cep telefonları alınarak görüntüler silinerek delillerin karartıldığını da öne sürdü.

SAVCI OLAYDAN İKİ SAAT SONRA HABERDAR EDİLDİ

'SİLAH SESLERİNİN NEDENİ NEDİR?'

Artı Gerçek’e konuşan Ekinci ailesinin Avukatı Kutbettin Odabaşı, taleplerini soruşturmayı yürüten savcıya ilettiklerini, savcının da nereye giderse gitsin bu olayı tüm boyutu ile araştıracakları yönünde kendilerine bilgi verdiğini söyledi. Olayda aydınlatılması gereken birçok şüpheli konu olduğuna işaret eden Odabaşı, özellikle Acil 112 görevlisinin köye geldiğinde duyduğu silah sesine işaret etti. Mikail Ekinci vurup polis kontrolündeyken Ambulans çağrılmış, o sırada silah kullanması yada polisin silah kullanmasını gerektirecek bir durum yoktu. Sağlık görevlisinin köye geldiği ev bekletildiği sırada iki el silah sesi duyduğunu söylediğini hatırlatan Odabaşı, “112 acil servis ekibinin söylediği sonradan gelen silah seslerinin neden olduğu huşunun detaylı bir şekilde araştırılarak ortaya çıkarılması gerekiyor. Sağlık ekipleri ‘biz oraya gittikten sonra silah sesi duyduk’ diyor. Sağlık ekiplerinin oraya gitmesinden sonra silah sesinin duymasının bir nedeni yok. O silah sesleri neden geldi? Bu yönleri ile araştırılmasını talep ettik. Savcı da bu yönde araştırma yapacağını söyledi. Her yönüyle araştıracağını söyledi” dedi.

'HUKUK İHLALİ VAR'

Öncelikli taleplerinin dosyadaki maddi gerçeğin ortaya çıkarılması olduğunu vurgulayan Odabaşı, taleplerini şu şekilde sıraladı:

-Öncelikle arama kararı, arama biçimi, şahıslara haklarının hatırlatılmaması hukuka aykırıdır. Çocukların yere yatırılarak üzerine basılmaları hukuka aykırı. Bunların hepsi suç teşkil eden fiiller. Oradaki görevliler görevini kötüye kullandı. Bizim edindiğimiz henüz netleştiremediğimiz bir boyut var. Oradaki kolluk görevlilerince arama kararının dışındaki yerlerde de arama yapılmış. Bu konut dokunulması ihlal suçudur. Bu yöne de araştırma yapılması gerekiyor.

'OLAY YERİ İNCELEMESİ YAPILMADAN CENAZE KALDIRILDI'

-Orada adam öldürme fiili var. Bu fiili ortadan kaldırma nedeni var mı yok mu bu netleşmemiş. İncelemenin sonunda ortaya çıkacak. Hukuka aykırı bir şey var ki kesin olan, oradaki naaşın oraya savcının gelip klasik otopsi yapmadan, olay yeri inceleme tutanağı hazırlamadan oradan götürülmüş olması. Oraya gelen 112 Acil Müdahale ekibinin beyanına göre oradaki şahıs EX olmuş. Bu şahsın oradan götürülmesi hukuka aykırı. Delillerin karartılması niteliğindedir. Bu niye yapıldı? Neyi saklamaya çalıştıkları da soruşturma sonucunda ortaya çıkartılmasını istiyoruz. Savcılıkta bize açık teminat verdi. Araştırmanın her yönüyle yapılacağını söyledi.

'İLK İŞLERİ KAMERANIN FİŞİNİ ÇEKMEK OLUYOR'

-Emniyetin ilk oraya girdiği, henüz bir araştırma yapılmadan kameranın bulunduğu evin sahibi olan Abdülrahman Ekinci’nin evindeki kameranın sökülmesinin nedenini anlayamıyoruz. Niye anlayamıyoruz? O kameranın orada varlığından kaymakamlığın, savcının, jandarmanın ve emniyet birimlerinin tamamının bilgisi var ve onayı var. Çünkü onlarda başka suçlarla ilgili gerektiğinde o kamera kayıtlarını kullanıyorlar. Bilgileri var. Emniyet gittiği gün Abdülrahman’ı yere yatırıp 3-5 kişi üstüne basıp öncelikli iş olarak o kamerayı sökmeleri sanki suç delillerini gizlemeye yönelik bir faaliyet olarak anlaşılıyor.

-Yine orada 220 kişilik ekip var. Ağır teçhizatlarla donatılmış 220 kişilik ekip, en az 70 aracın olduğu söyleniyor. Bu şahsın öldürülmeden yakalanması ihtimalini olduğunu düşünüyoruz. Bu kadar donanımla, bu kadar ekiple gitmiş ve kaçtığı bilinen bir şahsın her halükarda, her türlü bir yolla yakalanabileceğini tahmin ediyoruz. Bu nedenle yapılan işin de hukuka aykırı olduğunu düşünüyoruz.

'OLAY YERİNİ GÖSTEREN KAMERA KAYITLARI İNCELENMELİ'

-Olay yerindeki tanıkların dinlenmesi, olay yerini gösteren kamera kayıtlarının çözümlerinin derhal yapılması gerekiyor. Abdülrahman Ekinci’nin damında bulunan kamera kayıtları, her ne kadar fişi çekilmişse de, sonradan takılmış onun çözümünün yapılması gerekiyor. Savcılık tüm bunları yapacağını belirterek söylüyorum.

-Boş kovanların bulunduğu yerle şahsın bulunduğu yerle arasındaki, şahsın elinde atış artıklarının olup olmadığı, atış artıkları varsa sonradan oluşturup oluşturulmadığının araştırılması gerekiyor.

'OPERASYONDAN KAYMAKAMLIĞIN, ÇERMİK İLÇE JANDARMA VE EMNİYETİN BİLGİSİ YOK'

-Bizim edindiğimiz bilgiye göre oraya giden 220 kişilik Cinayet Büro ve Özel Harekat ekiplerinin oraya gittiğinden Çermik’teki yerel polis kuvvetlerinin, jandarma kuvvetlerinin, kaymakamlığın bilgisi yok. Bu ekip her ne kadar tuttuğu tutanakta jandarmayla iş birliği yapılarak gittiği belirtmiş olmalarına karşı bu yerel kolluğun herhangi bir bilgisinin olmadığı bilgisini edindik. Eğer varsa bu zaten resmi olarak yapılmıştır, savcılık dosyasında da resmi görülür. Neden yapmamışlardır?

-Tarafsız olmak açısından söylüyorum. Savcı bey dosyaya gizlilik kararı verecekti. Bizim isteğimiz üzerine olumsuz algı yaratır diye, savcılıktan gizlilik kararı verilmemesi gerektiğini, soruşturmanın şeffaf bir şekilde yürütülmesi açısından bir talepte bulunduk savcılıkta o talebimizi kabul etti. Faillerinde müvekkillerimizin talebi doğrultusunda cezalandırılmasını talep ediyoruz.

Öne Çıkanlar