Mısır COP27’de gündemin ilk maddesinin ‘iklim finansmanı’ olmasını istiyor

Kasım'da Şarm El Şeyh'de yapılacak COP27 için hazırlıklarını sürdüren Mısırlı yetkililer, gündemin en önemli maddesinin iklim finansmanı için verilen sözlerin takibi olacağını söyledi.

Mısır COP27’de gündemin ilk maddesinin ‘iklim finansmanı’ olmasını istiyor

Önümüzdeki kasım ayında yapılacak COP27‘nin ev sahibi Mısır, zirveye katılacak hükümetlerin geçen yıl COP26‘da verdiği sözleri yerine getirmesi gerektiğine dikkat çekerek, bu yıl BM iklim müzakereleri gündeminin en üst sırasında gelişmekte olan ülkelere yönelik mali yardım olması gerektiği açıkladı.

Bu yıl Şarm el Şeyh‘te yapılacak İklim Zirvesi, Ukrayna’daki savaşın yanı sıra dünya çapında yükselen enerji ve gıda fiyatlarının gölgesinde gerçekleşecek.

Dünyanın en büyük ekonomilerinin ve en büyük sera gazı salanlarının çoğu, geçen kasım ayında Glasgow’da emisyon azaltma hedeflerini güçlendirmek için verdikleri taahhütleri henüz yerine getirmedi. Bu ülkelerin iklim finansmanı taahhütlerini, yoksul ülkelere yardım eden projelere dönüştürmek için yapılan çalışmalar da çok sınırlı kaldı.

'TAAHHÜTLERDEN UYGULAMAYA GEÇMEK İSTİYORUZ’

Mısır’ın Uluslararası İşbirliği Bakanı Rania El Mashat şunları söyledi: "Biz bu zirvede, taahhütlerden uygulamaya geçmek istiyoruz. Ayrıca taahhütleri fiilen harekete geçirebilecek pratik politika ve uygulamaların, süreçlerin neler olduğunu vurgulamak istiyoruz."

Bazı ülkelerin finansmana erişimde zorluk yaşadıklarını ve bunun özel sektör yatırımcılarını çekmek için olası yeni finansmanları "riskten arındırma" yöntemleriyle ele alınması gerektiğini kaydeden El Mashat, özel borç verenlere garantiler veya başka güvenceler sağlayan ya da onlarla ortak yatırım yapan hükümetler aracığılıyla sorunun üstesinden gelinebileceğini söyledi.

Guardian‘a konuşan Bakan, " Glasgow’un her zaman hatırlanacak başarılarından biri, özel sektörün nasıl çok önemli bir şekilde harekete geçirilmiş olması. Milyarlar yerine trilyonlardan söz edilmeye başlandı. Ancak, özel sektör taahhütlerinden kaynaklanan bu trilyonlar, riskten arındırma araçları yaratmak için kamu sektörünün kalkınma finansmanı ve özel sermaye arasında daha fazla sinerji olmadıkça, onlara en çok ihtiyaç duyan ülkelere asla ulaşamaz."

‘YOKSUL ÜLKELERİN BORÇ YÜKÜ AZALTILMALI'

Mısır Maliye Bakanı Muhammed Maait ise birçok yoksul ülkenin karşı karşıya kaldığı artan borca dikkat çekti: "Gelişmekte olan ülkelerin çoğu borç içinde. Bu ülkeleri meşgul etmek için bir şeyler yapabilir miyiz? Bu yükü azaltıp net sıfıra ulaşmalarına yardımcı olabilir miyiz, bunun üzerinde çalışıyoruz."

Maait, ülkelerin emisyonları azaltacak önlemler almasını ve iklim krizinin etkileriyle başa çıkmalarına yardımcı olacak yatırımlar yapmasını engelleyen borç yüküyle mücadelenin Mısır için kilit bir öncelik olacağını kaydetti; "Birlikte oturup bir çözüm bulmalıyız – alternatif, risklerin artmasına, zorlukların artmasına ve insanların acılarının artmasına izin vermektir" diye konuştu.

Yoksul ülkelerin emisyonlarını azaltmalarına ve aşırı hava koşullarına karşı daha dirençli olmalarına yardımcı olmanın, bu ülkelere de faydalı olacağını zengin ülkelere de fayda sağlayacağını söyleyen Maait; "İklim değişikliğinin riskleri bir ülke için değil, hepimiz için" dedi.

Yoksul ülkelerin kendilerini "cezalandırılıyormuş" gibi hissedebileceğine dikkat çeken Mısır Maliye Bakanı, "Bunun yerine yeşil dönüşüme teşvik edilmeye ihtiyacımız var" diye konuştu.

mısır