Muhaliflerin yer aldığı 'infaz listesi', İngiliz polisini de harekete geçirdi

Muhaliflerin yer aldığı 'infaz listesi', İngiliz polisini de harekete geçirdi
'İnfaz listesi'nde adı geçen Yavuzel, Alman polisinin listeyi doğrulamasının ardından karakola gittiğinde İngiliz polisinin de konu hakkında bilgi sahibi olduğunu aktardı.

ARTI GERÇEK- Uluslararası Yazarlar Birliği (PEN) üyesi edebiyatçı ve yazar Gökhan Yavuzel, Avrupa'daki muhalif isimler ile ilgili hazırlanan listeden İngiliz polislerinin de haberdar olduğunu ve tehdidi ciddiye aldıklarını belirtti. İngiliz polisi, listede adı geçen Yavuzel'in karakola gitmesinin ardından evi ve günlük hayatı ile ilgili korumayı üst düzeye çıkardı.

2018'de adına düzenlenen karalama kampanyalarının ve aldığı tehditlerin ardından Türkiye'den ayrılmak zorunda kalan ve pandemi sürecinde Birleşik Krallık ülkesi Galler'e sığınan edebiyatçı, yazar Gökhan Yavuzel adının, ‘jitemkurt’ adlı Twitter hesabı tarafından yayınlana 21 kişilik ‘infaz listesi’nde yer aldığını gördükten sonra yaşadığı bölgenin karakoluna gitti.

Yavuzel, önce sıradan bir polis memuru ile görüştüğünü ardından memurun, daha yetkili olduğunu düşündüğü birilerine haber verdiğini ve yaptığı telefon görüşmesinin ardından evi ve hayatı ile ilgili üst düzey koruma sağlandığını belirtti. İngiliz polisinin, konu hakkında haberdar olduğunu ve tehdidi ciddiye aldığının altın çizen Yavuzel yaşadıklarını, Artı Gerçek’e şöyle aktardı:

‘LİSTE HAKKINDA BİLGİLERİ VARDI’

"Erk Acarer’e saldırının ardından ve Alman polisinin listenin varlığını doğrulamasının ardından endişelenip, yaşadığım bölgedeki herhangi bir polis karakoluna gittim ve sıradan bir polis memuruna durumu anlattım, çıkan haberleri gösterdim. Polis memuru yetkili birileri ile görüşüp haber verdikten sonra bana konu hakkında bilgilerinin olduğunu söyledi."

‘ÜST DÜZEY KORUMA SAĞLADILAR’

Yavuzel, yetkililerle görüşen polis memurunun geri döndüğünde diğer bölgelerdeki birimlerin konu hakkında bilgili ve müdahil olduklarını söylediğini belirterek, "Görüşmeyi yaptıktan sonra tehdidi ciddiye aldıklarını ve benimle ilgili olarak kendilerinin müdahil olacaklarını söylediler. Daha sonra adresimi ve acil durumda ulaşacakları numaraları aldı. Saat kaçta ve nerelere gittiğim konusunda detaylı bilgi istediler. Eve kadar kendileri getirip, incelemelerde bulundular. Üst düzey koruma sağladılar" dedi.

‘LİSTEDEN ÖNCE ŞÜPHELİ TELEFONLAR ALIYORDUM’

‘İnfaz listesi’nin yayınlanmasından yaklaşık beş ay önce şüpheli telefonlar aldığını söyleyen Yavuzel, "Beni kendisini İngiliz polisi olarak tanıtan birileri sürekli arıyordu, telefonuma ulaşmışlardı benimle buluşmak için açık adresimi istiyorlardı, bir yerlere buluşmaya çağırıyorlardı. Ben durumdan şüphelenip evimi ve telefon numaramı değiştirdim. Daha sonra arkadaşları arayıp onlardan bana ulaşmaya çalışıyorlardı. Ancak hiçbir zaman onlarla buluşmaya gitmedim. ‘Siz buraya sığındınız ama siz Türk hükümeti tarafından terörist olarak tanınıyorsunuz’ bu konu ile ilgili görüşmek istediklerini söylüyorlardı. Sonra avukatımı aradım onun da konuya ilişkin bilgisi yoktu. Ben sığınma sürecimde Türkiye’de maruz kaldığım tehdit ortamını zaten İngiliz polisine anlatmıştım. Kendilerine de ben yazarım terörist değilim dedim" ifadelerinde bulundu.

‘VATANDAŞLIKTAN ÇIKARILMAMIZ İÇİN KAMPANYA DA BAŞLATILDI’

Yavuzel, isminin listede yer almasıyla ilgili olarak bir dönem sosyal medyada kendisiyle birlikte Pınar Aydıner, Ferhat Tunç gibi sanatçı isimlerin Akit gibi iktidar yanlısı medya tarafından doğrudan hedef hale getirildiklerini hatırlattı. Vatandaşlıktan çıkarılması için #gökhanyavuzelvatandaşlıktançıkarılsın hastegiyle Twitter’da kampanya da başlatıldığına değinen, Yavuzel, biri şiir diğeri hikâye kitabı olmak üzere çıkardığı iki kitabın piyasadan toplatıldığını ve yeniden yayınlanmasının engellendiğini aktardı.

‘MAHKUMİYETİMİ ARTTIRMAK İÇİN DAVA AÇIYORLAR’

2016 yılında Barış İçin Edebiyatçılar İnisiyatifi çalışmaları kapsamında hakkında yakalama kararı çıkarıldığını söyleyen Yavuzel, yurt dışında olduğunun bilinmesine rağmen 14 Eylül tarihinde, edebi yazılarından dolayı ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla hakkında açılan davanın ise, mahkûmiyetini fazlalaştırmak ve dönmesini engellemek amacıyla açıldığını öne sürüyor.

‘LİSTELERİN KAYNAĞI BENCE TÜRKİYE’

Alman polisinin tehdidi doğrulamasına rağmen Türkiye’nin ilgili makamlarının hiçbirisinden henüz açıklama yapılmamış olması dikkat çekerken Yavuzel, "Hedef belli, Türkiye dışında muhalif bütün çevreden insanları hedef alıyorlar. Ben siyasetçi gazeteci değilim, sanatçıyım sadece yazdıklarımdan ve düşündüklerimden dolayı hedef olduğunu biliyorum. Amaç susturmak bunun altından ciddi bir şey de çıkabilir, çıkmayadabilir. Ciddi olsun olmasın bu listede adı geçen herkesin tedbirli olması lazım, korunması lazım. 90’lı yılları hatırlatıyor. Önce tehdit mesajı verilir sonra infazlar gerçekleşirdi. Çok dikkatli olmakta fayda var. Bugün medyada görüyoruz, Alman polisi açıkça bu tehdidin Avrupa dışından geldiğini, listelerin kaynağının Avrupa dışı olduğunu söylüyor. Bu da zaten açık Türkiye’yi işaret ediyor. Listeler bence Türkiye’de hazırlanıyor" dedi.

TUNÇ: CAN GÜVENLİĞİM TEHDİT ALTINDA

Son olarak sosyal medya hesabından açıklamada bulunan insan hakları aktivisti ve ses sanatçısı Ferhat Tunç, söz konusu listede isminin geçtiğini ve polis tarafından dikkatli olması için uyarıldığını belirtti. Tunç mesajında, "Bugün Almanya’nın Darmstadt Polis Merkezinden özel görevli polisleri tarafından, 54 kişilik ölüm listesinde adımın geçmesi nedeniyle bilgilendirildim. Can güvenliğimin tehdit altında olduğu bildirildi bana. Konuyla ilgili benimle diyalogda olacaklarını belirttiler" ifadelerini kullandı.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar