Mülakat mağduru öğretmenler eylemde: 'Komisyonlar adaylar sınava girmeden kaç puan alacağını belirlemiş'
Mülakat mağduru öğretmenler, Milli Eğitim Bakanlığı önünde açıklama yaptı. Öğretmen Özkan Özdemir, "Komisyonlar, aday sınava girmeden evvel adaya kaç puan vereceğini kendi aralarında oturup anlaşmışlar" dedi.
Artı Gerçek- Türkiye'nin birçok ilinden Ankara'ya gelen mülakat mağduru öğretmenler, Milli Eğitim Bakanlığı önünde önce basın açıklaması ve oturma eylemi yaptı. Öğretmenler, "Öğretmenler burada Yusuf Tekin nerede?" sloganları attı, 'mülakat gibi mülakat dediler, öğretmen kıyımı yaptılar', 'mülakatı kabul etmiyoruz' dövizleri taşıdı.
'BAKAN MAĞDURİYET YOKMUŞ GİBİ DAVRANIYOR'
Mülakat mağduru öğretmenlerin sözcülüğünü yapan felsefe öğretmeni Özkan Özdemir, "Yaşadığımız mağduriyeti duyurmak ve yetkililerden çözüm noktasında bir çare bulmak için günbegün haftalarca bakanlık önüne gelip gittik. Ancak Sayın bakan yaptığı açıklamalarda sanki biz bunları keyfi yapıyormuşuz gibi, hiçbir mağduriyet yokmuşçasına, her şeyi kılıfına uygun bir şekilde yapıldığını iddia etmiştir. Ve bize idarenin yapmış olduğu sınavda, idarenin yarattığı mağduriyete rağmen 'gidin hakkınızı yargıda arayın' dendi. Yargıya da gittik. Hakkımızın yargıda arama boyutunda da bizler defaatle belgelerle bu yaşanılan garabeti çözmeye çalıştık" dedi.
'KOMİSYONLAR ADAY SINAVA GİRMEDEN KAÇ PUAN ALACAĞINI BELİRLEMİŞ'
Mülakat mağduru bir öğretmenin yargı yoluna başvurduğunu ve puanlamasında maddi hata yapıldığını belgelerle ispatlı ettiğini belirten Özdemir, buna rağmen Milli Eğitim Bakanlığı’nın "Herhangi bir maddi yoktur" diye savunma yaptığını anlattı. Özdemir, "Milli Eğitim Bakanlığı'ndan savunma diye istedikleri belgelerde o kadar liyakatsiz, o kadar beceriksiz yapılmış bir mülakat gün yüzüne çıktı ki bu herhangi başka bir ülkede olsaydı hani deyim yerindeyse insan utanırdı o koltukta oturmaya ama buna rağmen bizim haklarımız elimizden alınmış ve günlerce bizleri mağdur etmişlerdir. Mahkemeler sonucu ulaştığımız komisyonların belgelerinde rubriklerde toplama çıkarmayı bile yapamadıkları apaçık ortaya çıkmış. Komisyonlar aday sınava girmeden evvel adaya kaç puan vereceğini kendi aralarında oturup anlaşmışlar. Bazı arkadaşlarımızın ortalaması yakalanmak üzere atıyorum şu an elimdeki arkadaşım 82 puan verilmesi gerekiyor. Bu arkadaşımıza üç komisyon üyesinden biri 81, biri 82 ve diğeri 83 puan vererek güya bir akıl oyunu oynanmaya çalışmaktadır. Ancak bunu da becerememişler. Eline yüzüne bulaştırmışlar. Toplamı 84 puan olması gereken bir komisyon üyesinin rubriğinde 82 diye kayda geçmişler. Sayın Bakan 'Rubriklerde bir hata varsa bize itiraz etsin' demişti. Kendisine itiraz etmiştik. 25 Ekim'de mülakat sonuçları açıklandıktan sonra 28 Ekim ile 1 Kasım arasında bize itiraz için bir süre tanımıştı. Bu süre zarfında itirazımızda bulunduk. Ve hepimize mağdur olan tüm adaylara 'herhangi bir maddi hata bulunamamaktadır' şeklinde bir geri dönüş yaptılar. Ve bu ortaya çıkan belgeler gösteriyor ki maddi hata yaşanmış. Bakın kapınıza geldik, itiraz ettik, 'belgelerin tekrar inceleyin' dedik. İncelemiş gibi yapıp 'herhangi bir hata yaşanmamış' dediler. Buyurun mahkeme kararları, bunu basınla paylaşacağız. Nasıl bir liyakatsizliğin, nasıl bir beceriksizliğin yaşandığını tüm Türkiye şahit olacak" diye konuştu.
'HAKKIMIZI ARAMAKTAN GERİ DURMAYACAĞIZ'
Özdemir, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Bakın bizden istenilen şey; 'Gidin evinize kapanın. Aylarca sizin hayatınız üzerinde vereceğimiz takdir hakkını bekleyin'. Bakın bizim bir hayatımız var. Bir yaşamımız var. Bunu idame ettirmeye çalışıyoruz. Bu belgeler ayyuka çıkmışken bile halen bu beceriksizliği üstlenmeyip, halen bu liyakatsizliği üstlenmeyip, hayatlarımız üzerinde söz hakkı olduğunu iddia ediyorsanız, buyurun biz buradayız. Bir yere ayrılmayacağız. Bu belgeleri bizzat kendisine de ileteceğiz. Bu beceriksizliği, bu liyakati bugün olmazsa, yarın olmazsa ne zaman biterse bitsin diyoruz. Bitene kadar biz burada bekleyeceğiz. Bir yere ayrılmayacağız. Yönlendirdiğiniz kanallar üzerinde hakkımızı aradık. Bakın ona bile bir beceriksizlikle cevap verdiniz. Yok dediniz, bir hata yok dediniz. Buyurun belge elimizde. 84 puan olması gereken belgede 82 diye kayıt geçirilmiş. Sebep? Çünkü komisyon üyeleri peşinen puanları belirlemiş, belirlediği puanın dışına çıkamamış ve düzeltme ihtiyacı duymamışlar. Düzeltme ihtiyacı duymadan 'Ben sınavı yaptım, hakkını yedim, git mahkemede ara' diyor hakkını bize. Bu vicdansızlıktır, bu adaletsizliktir."
'BU ADALETSİZLİĞİ ORTADAN KALDIRIN'
Yetkililere seslenen Özdemir, şöyle dedi:
"Bu vicdansızlığı, bu adaletsizliği ortadan kaldırın. Bakın Sayın Cumhurbaşkanı bizzat kendi söylüyordu yöneticilerine, bürokratlarına, 'kibirli olmayın' diyordu, 'kapınıza geleni dinleyeceksiniz' diyordu. Kapınızdayız Sayın Bakan. Bakın yaşattığınız mağduriyet belgelerle ispatlandı. Bugün bizim hakkımızı iade etmeyeceksiniz de ne zaman etmeyi düşünüyorsunuz? Çok mu değerli sizin itibarınız? Çok mu değerli sizin koltuğunuz? O zaman biz de size şunu söylüyoruz : Sizin bu beceriksizliğinize, sizin bu liyakatsizliğinize bedel diye ödeteceğimiz bir dakikamız bile yok. Hakkımızı aramaktan geri durmayacağız. Bu da böyle bilinsin."
'HER BAKANLIĞIN ÖNÜNDE EMEKÇİLER EYLEMDE'
Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Irmak da "Bugün bakın Milli Eğitim Müdürlükler önünde, Çalışma Bakanlığı önünde, Hazine Bakanlığı önünde bu ülkenin mağduru olan emekçiler var. Onlar açlığa ve sefalete mahkum ediliyorlar. Bu işin bir yanı. Eğitim emekçilerinin mağduriyetleri var. Mücadeleleri haklıdır. Mücadeleleri kendi ellerinden alınan haklarının kendilerine iade edilmesidir. Alıyorsunuz birinin hakkını başkasına veriyorsunuz. Bunların hepsi basına yansıdı. Biz paylaştık. İller arasında yapılan mülakatlar arasında çok ciddi farklılıklar var" dedi.
(ANKA)