Mülteci botunda ölen 'umut': Barış Büyüksu dosyası nerede?

Mülteci botunda ölen 'umut': Barış Büyüksu dosyası nerede?
Cezaevinden çıktıktan sonra daha iyi bir yaşam umuduyla Fransa’ya gitmeye çalışırken Yunanistan’ın Kos Adası’nda gördüğü işkencede öldüren Barış Büyüksu cinayetinde bir yıldır gelişme yaşanmıyor. Aile, Büyüksu’nun ölümünü AİHM’e taşımaya hazırlanıyor.

Osman ÇAKLI


İSTANBUL – Yakınınızdan birinin ölüsünü bulduğunuzda biri size sevineceğinizi söyleseydi ne düşünürdünüz?

Savaş ve onu takip eden ekonomik bunalımın derinden hissedildiği coğrafyaların normaline dönen, tercih gibi görünen ama daha iyi bir yaşamın koşulu olan ‘düzensiz’ göç yolculuklarında binlerce insan vefat ediyor. Ölümlerin başını, çoğunlukla hiçbir emniyeti olmayan botların denizlerde batması tutuyor. Ancak göçmen ölümlerinde son yıllarda, sınırlarından geçişe izin vermeyen devletlerin ölümcül şiddeti baş göstermeye başladı. Barış Büyüksu da bu ölümcül şiddetin Yunanistan’da muhatabı oldu. Daha iyi bir yaşam umuduyla Fransa’ya gitmek isterken, Yunanistan’ın Kos Adası’nda gördüğü işkence sonucunda öldürülüp, Türkiye karasularına itildi. 22 Ekim 2022’den beri Büyüksu’nun öldürülmesiyle ilgili hiçbir dava açılmadı.

“Ege denizi insan mezarlığına dönüştürüldü. Her yer kimsesizler mezarlığı oldu. Belki Barış da onlardan biri olacaktı ve yıllarca onu arayacaktık. Bu yönden şanslıyız.”

Bu sözler Büyüksu’nun ailesine ait. Aile her ne kadar cenazeyi bulabilmiş olmalarına ilişkin ‘olumlu’ hisleri taşıyor olsa da faillerin cezalandırılmasını bekliyor.

SABIKALI OLDUĞU İÇİN İŞ BULAMADI

Pek çok düzensiz göçmenin nasıl öldüğünü ya da öldürüldüğünü dahi bilemiyoruz. Öğrenebildiklerimiz de tıpkı bir göçmen botu gibi karanlık bir denizin ufkunda kaybolmaya yüz tutuyor. Karıştığı bir olay nedeniyle girdiği cezaevinden Haziran 2020 yılında çıktıktan sonra bir süre işsiz gezdi Barış Büyüksu. Sabıkalıların istihdamının yasak olmadığı Türkiye’de pekala fiili bir yasaktan söz etmek abartı olmaz.

Ailesinin anlatısına göre Büyüksu, hayata yeniden adapte olamadı. Arkadaşlarından bir kısmının yurt dışında kendine daha iyi bir gelecek kurması ve Barış Büyüksu’yu da yanına çağırması nedeniyle yurt dışına gitme fikri güçlenmeye başladı. Büyüksu’nun kardeşi Dilan Bıyık da ağabeyinin arkadaşlarıyla yaptığı pek çok konuşmaya şahit olduğundan söz etti. “Sudan çıkmış balık gibiydi. Kimse iş vermedi, iş bulamadı. Mahkum olduğu için dışlandı. Arkadaşları da burada olmayınca, Barış da yurt dışına gitmek istedi.”

Kolunda “Umut” ve “Sabret” dövmesi vardı. “Umut” erkek kardeşinin adıydı “Sabret” dövmesini ise cezaevinde yaptırmıştı. Cezaevine girdikten sonra ailesiyle yaptığı görüşmelerde daha iyi bir yaşamı hayal ettiğini anlatan Barış Büyüksu, içerde açıktan iki üniversite bitirmişti. Cezaevinden çıkmadan iki yıl önce 31 Ağustos 2018'de Manisa Celal Bayar Üniversitesi İktisadi Bilimler Fakültesi’nde örgün eğitimi kazanmıştı. Kardeşi Dilan Bıyık, ağabeyinin çabasını şöyle anlatıyor: “Cezaevine neredeyse her hafta bir kitap götürüyordum. Sürekli ders çalışıyordu. Daha iyi bir insan olabilmek için çaba gösteriyordu.”

KOS’TAN ATİNA FERİBOTUNA GİDERKEN GÖZALTINA ALINDI

Hasılı, Büyüksu Haziran 2020'de cezaevinden çıktıktan kısa süre içerisinde yurt dışına gitmek için hazırlıklara başladı. Güzergâh belirlendi, önce Muğla, sonra Yunanistan’ın Kos Adası, oradan Atina ve sonra Fransa. Ancak bu yolculuk ikinci durakta son buldu. Büyüksu, Eylül 2022'de gittiği Kos Adası’nda yaklaşık 25 gün kadar kaldı. Bu süre zarfında ailesiyle hemen her gün görüştü. Kardeşi Bıyık, herhangi bir sıkıntılı durum olmadığını ifade etti. Fransa’ya gideceği gün, Kos’tan Atina feribotuna binmesi gereken Büyüksu, Ekim 2022'de Yunanistan kolluk güçleri tarafından gözaltına alındı.

‘ELEKTRİK VERİLME SESLERİNİ DUYDUK’

Barış Büyüksu, gözaltına alındıktan sonra Kos’ta geri itilmek üzere gözaltına alınan bir grup Filistinli göçmen ile aynı yere götürüldü. Geri itildikten sonra 27 Ekim 2022’de Bodrum İlçe Emniyeti’nde alınan ifadelerinde işkencenin muhatabı ve tek görgü tanığı olan Filistinli göçmenler, yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Bizi bilmediğimiz bir yere götürdüler. Kadın, erkek ve çocuk ayırt etmeden aynı odaya koydular. Çırılçıplak üzerimizi soydular. Üzerimizdeki değerli ve teknolojik bütün aletleri aldılar. Sonra bizi dövmeye başladılar. Bir süre sonra konuşmalarından Türk olduğunu anladığım birini yan odaya getirdiler. Ona da şiddet uyguladılar. Bağırma seslerini duyuyorduk. Daha sonra elektrik verilmesi amacıyla kullanılan cihazın seslerini duyduk. İşkence gece boyu sürdü.”

İŞKENCE GÖRÜP 'GERİ İTİLDİLER'

İşkencenin devamıyla ilgili göçmenlerin daha detaylı anlatıları da var. İşkenceden sonra 22 Ekim 2022’de sabaha karşı 05.00 civarında Barış Büyüksu da dâhil olmak üzere göçmenler adanın kıyısına götürüldü. Görgü tanığı Filistinli göçmenler, sonradan Barış Büyüksu olduğu ortaya çıkan kişinin gördüğü işkenceden dolayı yarı baygın halde olduğunu ifade ederken, Yunanistan kolluk güçlerinin denize can salı attığını ve herkesi üzerine bindirdiğini söyledi. Can yeleği ya da hiçbir emniyeti olmadan can salına 16 kişi bindirildi. Üst üste bindirildikleri can salında yarı baygın halde olan Barış Büyüksu’yu denize düşmekten Filistinli göçmenler kurtardı. Yaklaşık yarım saat sonra Türk Sahil Güvenlik (TSG) görevlileri deniz üzerinde can salı olduğunu tespit edip yardıma gitti. TSG botlarına bindirilen Barış Büyüksu’nun askerlerden ilk olarak su istediğini ancak gördüğü işkenceden suyu dahi içemediği de ifadelere yansıdı. Sesinin zor çıktığını anlatan Filistinli göçmenler, Barış Büyüksu’nun daha sonra yattığı yerde öldüğünü fark ettiklerini kayda geçirdi. (İfadelerin tamamı Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma dosyasında yer alıyor.)

İŞKENCE NEDENİYLE ÖLDÜ

Barış Büyüksu’nun yapılan otopsisinde, genel beden travmasına bağlı çoklu kırıklar ve yaygın hassas deri iç kanamasından meydana geldiğine kanaat getirildi. İstanbul Adli Tıp Kurumu da 20 Şubat 2023'te Büyüksu’nun ölümüyle ilgili hazırladığı raporda, ölüm olayında travmadan başkaca ortak bir neden bulunamadığını kayda geçirdi.

BÜYÜKSU DOSYASI NEREDE?

Büyüksu’nun ölümünün üzerinden bir yıl geçti. Ancak faillerinin ortaya çıkarılması bir yana, henüz bir dava açılabilmiş değil. Türkiye Adalet Bakanlığı, Bodrum Başsavcılığı'na 7 Temmuz 2023'te gönderdiği yazıda Yunanistan’a Büyüksu’nun ölümüne ilişkin soruşturma evrakı gönderdiğini ancak bir cevap alamadığını bildirdi. Yunanistan makamları ise Büyüksu'nun ailesine ellerinde böyle bir belge olmadığı yanıtını verdi. Aile, dava açılabilmesi için bürokratik engellerin aşılmasını beklerken, Türkiye’nin kendi vatandaşının cenazesine dahi sahip çıkamadığı eleştirisinde bulunuyor. Dilan Bıyık, sitem ederek kardeşinin sahipsiz bırakıldığını şöyle anlatıyor: “Sahip çıkıyor olsalardı, hepsi ayağa kalkar ve Yunanistan’a ‘bizim size yolladığımız dosya nerede’ diye sorarlardı. Bizim dosyamız kayıp. Türkiye, Yunanistan’a dosya gönderdi. Ancak Yunanistan, elinde dosya olmadığını söylüyor. Bir taraf yolladığını bir taraf almadığını söylüyor. Biz bu nedenle dava açamıyoruz.”

‘AİHM’E GİDECEĞİZ’

Bıyık, Yunanistan’ın ortada bir ölü olması nedeniyle bilinçli bir görmemezlik içerisinde olduğunu ifade ediyor; “Yunanistan görmezden geliyor. Türkiyeli bir insanı katlettiler. Bunu reddedeceklerini biliyorduk. Biz iç hukuk yollarını bu şekilde tüketip, AİHM’de dava açmayı planlıyoruz. Devletin bunu yapmasını isterdik ama aile olarak biz yapacağız. Bu dosyayı faili meçhul bırakmayacağız.”

Öne Çıkanlar