Musa Anter Gazetecilik Ödülleri sahiplerini buldu: Abdurrahman Gök ve Dicle Müftüoğlu'nun mesajları okundu
Artı Gerçek - Diyarbakır'da 20 Eylül 1992’de katledilen Musa Anter anısına her yıl düzenlenen törenle verilen Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri’nin 30’uncusu Yeni Yaşam Gazetesi’nin Kadıköy Belediyesi Evlendirme Dairesi’nde düzenlediği törenle sahiplerini buldu.
Ödül töreni etkinliğine Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eş Sözcüsü Serdar Altan, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü ve Yeni Yaşam Gazetesi’nin İmtiyaz Sahibi olan Cengiz Çiçek, HDK Eş Sözcüsü Esengül Demir, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Sırrı Süreyya Önder ve Ayşegül Doğan, Çiçek Otlu, Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkanı Hakan Öztürk, İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Eren Keskin, Cumartesi Anneleri/İnsanları ile Barış Anneleri, Basın Şehitleri Anneleri, katledilen Musa Anter’in oğlu olan gazeteci ve yazar Dicle Anter’in yanı sıra çok sayıda gazeteci ile siyasi parti ve sivil toplum örgütleri temsilcisi katıldı. Etkinliğin düzenlendiği salona katledilen Kürt bilgesi Musa Anter ile Gurbetelli Ersöz ve 1990’lı yıllardan günümüze kadar katledilen Özgür Basın emekçilerinin fotoğraflarının yer aldığı “Gerçekler karanlıkta kalmayacak” yazılı pankart asıldı.
Yarışmada, “Türkçe Haber”, “Kürtçe Haber”, “Fotoğraf (Haber Fotoğrafı)”, “Karikatür” ve "Gurbetelli Ersöz anısına Kadın Haberciliği” olmak üzere beş ayrı dalda ödül verildi.
KÜRTÇE HABER FERİD DEMİREL’E
İlk olarak Ferid Demirel’e bianet’te yayınlanan “Fermandarê rêxistina Ahrar’uş Şarkkiyeyê ji Zanîngeha Artûklûyê derçûye” başlıklı Kürtçe Haberine birincilik ödülü verildi. Ödülü Demirel’e Asrın Hukuk Bürosu avukatı Rezzan Sarıca verdi. Demirel, ödülünü aldıktan sonra tutuklu bulunan tüm gazetecilere selam gönderdi.
Ödülü takdim eden Rezan Sarıca, Ortadoğu’da uzun zamandır bir savaşın sürdüğünü aktardı. Her gün insanlık suçunun işlendiğini ifade eden Sarıca, “Gazeteci arkadaşlarımız yaşanan hak ihlallerini, hakikati ortaya çıkarıyor. Ferid’in yaptığı haber aracılığıyla katledilen Hevrin Xelef’i anıyoruz. Onların mücadelesini yerde bırakmayacağız ve onların hesabını soracağız. Aynı zamanda İmralı Cezaevi’nde tecrit uygulanıyor, bu bir işkence suçudur. 30 aydır Abdullah Öcalan’dan haber alamıyoruz. Abdullah Öcalan’dan haber alamıyorsak bu zorla kaybetmedir. Biz Abdullah Öcalan’ı gerek bırakmayalım. Tecride karşı mücadele ederek Abdullah Öcalan’a ulaşalım” ifadelerini kullandı.
FOTOĞRAFTA ARDIL BATMAZ BİRİNCİ OLDU
Fotoğraf Jürisi, Gazete Duvar Diyarbakır muhabiri Ardıl Batmaz’ı "Devletin Eli" başlıklı fotoğrafıyla birincilik ödülüne layık gördü. Ödülünü Cumartesi Anneleri’nden Hanım Tosun’dan alan Batmaz, törende yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"Apê Musa'nın katledilmesinin üzerinden 31 yıl geçti ama o günden bu yana Türkiye’de değişen pek bir şey olmadı. Bugün hâlâ Kürt sokaklarında çocuklar zırhlı araçların altında eziliyor, bugün hâlâ özgür basın çalışanları gazetecilik faaliyetlerinden ötürü tutuklanıyor. Gazetecileri baskıyla, tehditle, gözaltılar ve tutuklamalarla sindirebileceklerini sanıyorlar. Devletin eli her geçen gün Kürtlere ve özgür basına biraz daha kalkarken, buna karşı verilen mücadele de o kadar büyüyor. Benim için oldukça anlamlı olan bu ödülü, Kemal Kurkut’un öldürülme anını fotoğrafladığı için hâlâ bedel ödetilmeye çalışılan Abdurrahman Gök'e ve tutuklu tüm özgür basın çalışanlarına adıyorum.”
GAZETECİ GÖK’TEN DAYANIŞMA MESAJI
MA’nın tutuklu bulunan editörü Abdurrahman Gök’ün “Jin jiyan azadî”yi dünyaya yayan “Rojhilat ve İran’dayım: Yeni bir İran umudu” haberine “Türkçe Haber Dalı” birincilik ödülü verildi. Ödülü Gök adına MA Yazılı İşleri Müdürü Diren Yurtsever aldı. Yurtsever, “Türkçe Haber” dalında birincilik ödülü alan Mezopotamya Haber Ajansı’nın (MA) tutuklu editörü Abdurrahman Gök’ün, törene gönderdiği mesajı okudu.
Gök, mesajında şu ifadelere yer verdi:
“Apê Musa'nın, Gurbetelli Ersözlerin, özgür basın şehitlerinin direniş ve mücadele inadını arkalarında bıraktıkları miras ile öğrenen ve miskali zerre kadar bile olsa onlara layık olmaya çalışan cezaevinde ya da dışarıdaki gazeteciler olarak halkın haber alma hakkını tereddütsüz savunmaya devam edeceğiz. Sesi, soluğu kesilenlerin sesi, soluğu olmak, tüm çabamız. Bu uğurda canlarıyla bedel ödeyenlerin yanında bizlerin yaşadıklarının sözü bile edilmemeli belki. Ama yine de dayanışma adına hepimizin hepimize ihtiyacı var. Bu zulmatın üstesinden en çok böyle gelebiliriz, dayanışmayla. Cezaevinden sizlerle bu mesajı paylaşıyor olabilirim ancak yüreğim orada. Bunu canı gönülden hissetmenizi isterim. Bunu bugün bu salonda, bizlerle bu heyecanı paylaşan hepiniz iyi ki varsınız.
Mahsa Jîna Emînî'nin 13 Eylül 2022 de Tahran'da polisler tarafından öldürülmesinden sonra tüm İran'a yayılan eylemleri takip etmek için gittiğim İran ve Rojhelat kentlerinde yaptığım haber dizisini ödüle layık gören jüri üyelerine teşekkür ediyorum. Bu ödülü, özgürlüklerinden yoksun bırakılmak pahasına Jîna'nın ölümünü kamuoyuna duyuran İranlı kadın gazeteciler Nilufer Hamedi ve Elahe Mohammadi 'ye, benim gibi tutuklu olan gazeteci arkadaşlarım Sedat Yılmaz, Dicle Müftüoğlu, Mehmet Şah Oruç, Fırat Can Arslan, Hamdullah Bayram, Remzi Akkaya ve Merdan Yanardağ şahsında bütün tutuklu gazetecilere adıyorum. Tutuklandığım ilk günden beri dayanışmalarını esirgemeyen herkese teşekkür ediyorum. Jîna Emînî’nin umut yaratan kocaman gözlerine selam olsun! Özgürlüğünden yoksun bırakılma riskine rağmen hiç bir şekilde vicdanından ödün vermeyenlere selam olsun! “
NAGİHAN AKARSEL ANILDI
Mektubun ardından Yurtsever, Süleymaniye’de katledilen Kürt akademisyen-gazeteci ve Jineoloji Araştırmaları Merkezi üyesi Nagihan Akarsel’i ve Türkiye tarafından 24 Ağustus’ta Qamişlo-Amûdê arasındaki yolda JIN TV çalışanlarına yönelik gerçekleştirilen saldırıda katledilen gazetecileri andı. Konuşmanın ardından “Jin jiyan azadi” sloganı atıldı.
JÜRİ ÖZEL ÖDÜLLERİ VERİLDİ
Yeşil Gazete’den Metin Yoksu’nun, “Şırnak’tan sonra Siirt: Jandarma’nın talebiyle altı ayda en az 60 kilometrekarelik ormanlık alan yok edildi” haberiyle aldığı Juri Özel Ödülü’nü İHD MYK üyesi Nuray Çevirmen verdi.
ÖDÜLÜ AKBELEN VE İKİZKÖYLÜLER DİRENİŞİNE ADADI
Yeşil Gazete’den Dilan Pamuk’un “Yatağan’da suçüstü: Şirket, maden için verilen yargı kararını görmezden geliyor” haberiyle aldığı Juri Özel Ödülü’nü Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MGKP) üyesi ve Jinnews muhabiri Marta Sömek verdi.
Ödülü alan Pamuk, “Ne zaman haber yapsak tehditlerle karşılaşıyoruz bunun nedeni açıktır ki iktidar tarafından korunuyor. Ödülümü iklim krizi karşısında ilham verici şekilde direnen İkizköylüler ve Akbelen direnişçilerine adına alıyorum.”
Daha sonra söz alan Sömek, şunları söyledi:
“Giydikleri ateşten gömlekle hakikati halka ulaştırma mücadelesinde bir adım dahi geri adım atmayan Ape Musa şahsında tüm Özgür basın şehitlerini özlemle anıyorum. Özgür basın şehitlerinden devraldığımız meşalenin sahiplerinden biri de sevgili Gurbetelli Ersöz. Bundan 26 yıl önce katledilen Türkiye’nin ilk kadın genel yayın yönetmeni Gurbetelli Ersöz’den devraldığımız hakikat mücadelesiyle Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu olarak Gurbetelli’nin katledildiği 7 Ekim’de dernekleşiyoruz. Bu ödülü de hakikat mücadelesinde ısrarcı olan özgür basın emekçisi kadınların kurduğu Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu adına takdim ediyorum. Son olarak sözlerimi, ‘Gerçeğin kalemiyle hakikatin izinde’ diyerek yola çıkan, bu hakikat mücadelesinde parçası olmaktan onur duyduğum ve 25 Eylül’de 6’ncı yılına girecek olan JINNEWS’i kutlayarak sonlandırıyorum.”
BirGün Gazetesi’nden İsmail Arı’nın “Halkı zehirlemişler” başlığıyla haberiyle aldığı Jüri Özel Ödülü’nü Artı Gerçek ve Artı TV Genel Yayın Yönetmeni gazeteci Ali Duran Topuz verdi.
KADIN HABERCİLİĞİ ÖDÜLÜ: JİN JİYAN AZADİ
İran’da ahlak polisleri tarafından katledilen Mahsa Amini’nin babası Amjad Amini ile röportaj yapan kadın gazeteci Nazila Maroufian’i Gurbetelli Ersöz Kadın Haberciliği Dalı birincilik ödülü verildi.
Ödülü Nazila adına Mojtaba Hosseini Aldı. Ödülü TJA aktivisti Eylem Saruca verdi. Saruca, “Jin Jiyan Azadi felsefesinin hakikatine dünya tanıklık etti. Erkek devlet şiddeti burada nasılsa Kurdistan’da, Rojhılat’ta aynı. Kadın özgürlük mücadelemizden nasıl geri durmadıysak basın emekçileri de kalemini bırakmayacak. Jin jiyan azadi” dedi.
AKARSEL: DÜŞLERİNDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ
Nagehan Akarsel’in kardeşi Nesrin Akarsel törene video gönderdi. Akarsel, şu mesajı verdi:
”Orada olmak isterdim ama koşullar el vermedi. Ablam inandıklarından vazgeçmediği için 11 kurşunla katledildi. Özgürce yaşamaya çalışırken paramparça ettiler ama bizler ne olursa onun düşlerinden vazgeçmeyiz. Sizlerde takipçisi olduğunuz sürece hakikat er ya da geç kazanacak”
KARİKATÜR ÖDÜLÜ BABALIK’A
Erhan Yaşar Babalık’ı karikatür dalında birincilik ödülünü aldı. Ödülü Yeni Yaşam Gazetesi Kadın editörü Nevin Cerav verdi.
‘APE MUSA’YI UNTUMAYACAĞIZ’
Ardıl Batmaz’ın “Devletin Eli” başlıklı fotoğrafıyla Fotoğraf Dalında birincilik ödülünü aldı. Ödülü Cumartesi Annesi Hanım Tosun Ödülü verdi. Tosun, Eğer yapabilseydim ben Ape Musa’nın kalemini kaldırırdım ama senin generalin çok Ape Musa. Kalemin kirli kanın içerisinde kalmayacak. Ape Musa’yı katledenleri kınıyorum. Ape Musa’yı hiç unutmayacağız ama sizi hep lanetleyeceğiz” diye ifade etti.
MÜFTÜOĞLU: GERÇEKLERİ YAZMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Fotoğraf Dalı Jüri Özel Ödülü Sedat Suna’ya verildi. Ödülü DFG Eş Başkanı Serdar Altan verdi. Altan, "Basın şehitlerinin oluşturduğu değerler sürecek. Cezaevindeki, dışarıdaki arkadaşlarımız çalışmalarını sürdürüyor gerçekleri karanlıkta bırakmamak için. Her zaman bu mücadele sürecek. Basın şehitleri hiçbir zaman unutulmayacak. Bir hakikat oluşturdular bu hakikat kaybolmayacak“ dedi.
DİCLE MÜFTÜOĞLU'NUN MESAJI OKUNDU
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği’nin (DFG) Sincan Cezaevi’nde tutuklu bulunan Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu’nun ödül törenine gönderdiği mesaj okundu. Mesajı bir diğer DFG Eş Sözcüsü Serdar Altan okudu. Mesajında Türkiye cezaevlerinde 59 tutuklu gazetecinin olduğunu hatırlatan Müftüoğlu, Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana en çözülemeyen en köklü sorunu olan Kürt sorununa değindi.
Kürt bilgesi Musa Anter’in yaşamı boyunca Kürt halkının mücadelesini yürüttüğünü ifade eden Müftüoğlu, mesajında şunlara yer verdi:
“Musa Anter birçok kez şiir ve yazıları nedeniyle hedef alındı, yargılandı, tutuklandı. Kürt gazeteciler tarafından özgür basının çınarı olarak kabul edilen Musa Anter bu hedef alınmaların bir devamı olarak 20 Eylül 1992 de JİTEM tarafından katledildi. 1990’ların karanlık günlerinde öldürülen Musa Anter’in katilleri geçtiğimiz yıl ‘zaman aşımı’ gerekçesi ile aklandı.
Kürt halkının bilgesi bizlerin Apê Musa’sı katledilerek bir çınar yok edilmek istendi. Yok sayılan bir halkın hakikat mücadelesiydi. Özgür Basın Apê Musa’dan gücünü, inadını kuşanarak bu kalemi hiç bırakmadı. Bombalamalar, katletmeler, gözaltı ve tutuklamalar Kürt gazetecileri hakikat mücadelesinden alıkoymadı. Bizler Apê Musa’nın kalemi olup gerçekleri yazdık ve yazmaya devam edeceğiz. Apê Musa’nın katillerini aklayarak bu cinayete sahip çıkan iktidar bizleri de hapsederek hakikati perdelemek istiyor. Ancak 31. Yıl dömümünde bir kez daha mücadelesine bağlı olduğumuzu haykırdığımız Musa Anter’i anıyoruz. Hapsedilsek de Apê Musa’ların, Nagehan Akarsel’lerin, Deniz Fırat’ların, Cengiz Altun’ların kalemini yerde bırakmayacağız.”
‘MÜCADELESİNİ SÜRDÜRECEĞİZ’
Fotoğraf Dalı Jüri Özel Ödülü Efekan Akyüz’e verildi. Ödülü Kürt Dili Enstitüsü Eş Başkanı Remziye Alpaslan verdi. Alparslan, “Ape Musa bir bilgeydi ondan Kurdistan’ın kokusu geliyordu. Onun yaptıkları basın için örnek oluyordu. Ape Musa aynı zamanda Kürt Dili Enstitüsünün kurucusudur. Ape Musa’nın her yerde izi var. Kendisini sevmeyenlerin karşısına çıkıp hep sözlerini söylüyordu. Bugün emek veren, korkmayan kişilerin emeği önünde saygıyla eğiliyorum. Ape Musa’nın izinde her zaman gazeteciler olacak bizde dil alanda onun mücadelesini sürdüreceğiz.”
ONUR ÖDÜLÜ MEBYA-DER’E
Devlet tarafından katledilenlere ilişkin faaliyetleri dolayısıyla Onur Ödülü’ne Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) layık görüldü. Ödülü MEBYA-DER Eşbaşkanı Semra Akkoç alırken ödülü Yeşil Sol Parti İstanbul milletvekili Sırrı Süreyya Önder verdi. Ödülü alan Akkoç, “Ben umuyorum artık hiçbir annenin yüreği yanmaz cenazemiz torbada verilmez. Bu ödülü Tolhıdan Tekman ve Kürdistan şehitleri adına alıyorum. Bütün şehitler ve Musa Anter önünde saygıyla eğiliyorum” dedi. (MA)
Musa Anter Ödülleri’nin 30’uncusu düzenlendi: Özgür basın direnişin somut hali
Musa Anter 31 yıl önce katledildiği yerde anıldı: 'Her zaman onun kalemini tutacağız'
Musa Anter Türkçe haber ödülünü alan tutuklu gazeteci Abdurrahman Gök'ten mesaj