Nezir Tekçi davasında sanık askerlere beraat: Tekçi'nin hikayesi Kürt meselesinin hikayesidir
Nezir Tekçi davasında sanık askerler Ali Osman Akın ve Kemal Alkan hakkında beraat kararı verildi.
Artı Gerçek - Hakkari'nin Yüksekova ilçesine bağlı Yekmal köyünde 28 Nisan 1995'te çobanlık yaptığı sırada gözaltına alınan ve bir askerin itirafları sonucunda katledildiği açığa çıkan Nezir Tekçi'nin ölümüne dair dava cezasızlıkla sonuçlandı.
Emekli Albay Ali Osman Akın ile Yarbay Kemal Alkan hakkında "Tekçi'yi canavarca bir his sevki ile veya işkence ve tazip ile kasten öldürme" suçuyla yeniden yapılan yargılamanın 8'nci duruşması, Eskişehir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya Tekçi ailesinin avukatları ile sanık avukatları katıldı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Yaşam Bellek Özgürlük Derneği Kadın Savunma Ağı, Eskişehir Okulu ve Hafıza Merkezi de duruşmayı izledi.
Savcı, "somut delil olmadığı" gerekçesiyle sanıkların beraatini talep etti.
‘NEZİR DEVLETİN SİLAHI İLE KATLEDİLDİ’
Avukat Hüseyin Boğatekin, dosyadaki eksik hususlara işaret ederek, "Keşif yerinden, tanıklardan, müştekilerden bu kadar uzakta ne işimiz var. Olayı anlatan tanıklar ‘Devleti seviyoruz, vatanseveriz, AKP’liyiz, MHP’liyiz ama vicdanımız var’ dedi. Sanıklar devletin silahı ve bombasıyla Nezir’i katletti" dedi.
'BU BİR DEVLET POLİTİKASIDIR'
Tanıklardan 14’ünün suçun işlendiğine dair beyan verdiğini belirten avukat Bünyamin İnce, "Bu kadar tanık ifadesi olmasına rağmen savcı beraat istiyor. 3 tanık ifadesiyle onlarca insan TMK’den, örgüt üyeliğinden ceza alıyor. Burada 14 tanık var. Beraat talebinin kabul edilmesi mümkün değil” diye konuştu.
İddia makamının soruşturmayı aydınlatmaya yönelik hiçbir faaliyetinin olmadığına dikkat çeken avukat Özgür Yaldız, "Savcının beraat talebini kabul etmemiz mümkün değil. Ege’de Akdeniz’de çobanların kurşuna dizildiğini, bombalandığını hiçbir zaman görmedik, duymadık. Kürt çobanlar, coğrafyasında buna maruz kalıyor. Zorla kaybettirmeler, katletmeler silahlı kuvvetler mensuplarının bireysel tasarrufuyla yaptığı olay değil. Bu bir devlet politikasıdır. İnsanlığa karşı suçlar kapsamında sanıkların tekrar savunma yapmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
‘TEKÇİ KÜRT MESELESİNİN HİKAYESİDİR’
Nezir Tekçi'in hikâyesinin "Türkiye'deki adalet sisteminin ve Kürt meselesinin hikâyesi" olduğuna dikkat çeken avukat Ferdi Sidar, "Zamanaşımı ve cezasızlık kıskacında adalet mücadelesi veren bizler, her türlü engellemeye rağmen hakikat ve adaletin peşinden gitmeye devam edeceğiz” diye belirtti.
Avukat Şükrü Alpsoy, "1995 yılında gerçekleşen bir olay için nasıl bir delil bekleniyor" diye sorarak, şunları söyledi: "Canice işlenen suç için tanık ifadesi yetmiyor mu? 95 yılında dağ başında kamera kaydı mı bekliyorsunuz? Bu düşman hukukudur.”
BERAAT KARARI
Verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar hakkında beraat kararı verdi.
NE OLMUŞTU?
Nezir Tekçi, Hakkari'nin Yüksekova ilçesine bağlı Yekmal köyünde, 28 Nisan 1995'te çobanlık yaparken askerler tarafından gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha kendisinden haber alınmadı. 2010'da Yunus Şahin adlı yurttaş, askerlik yaptığı dönemde, Tekçi'nin ölümüne tanık olduğunu belirterek savcılığa ifade verdi. Şahin'in ifadeleri üzerine öldürme emrini verdiği belirtilen emekli Albay Ali Osman Akın ile Yarbay Kemal Alkan hakkında Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.
Dava dosyası daha sonra "güvenlik" gerekçesiyle Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne taşındı. Mahkemeye yapılan başvurular, üzerine olayın meydana geldiği yerde keşif kararı alındı ve Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazı yazıldı. 22 Kasım'da yapılan keşif kazısında bulunan kemikler, mermi kovanları ve kıyafet parçaları Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Ancak insan kemikleri bulunamadı. 11 Eylül 2015'de mahkeme sanıkların üzerlerine atılı suçların sabit olmadığını savunarak, temyiz yolu açık olmak üzere emekli Albay Ali Osman Akın ile Yarbay Kemal Alkan'ın oy birliği ile beraatlerine karar verdi. Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi 27 Mart 2018'te beraat kararını onadı.
Tekçi ailesi avukatlarının Anayasaya hükümlerine aykırılık iddiaları nedeniyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.
Anayasa Mahkemesi ise AİHM kararındaki eksikliklerin giderilmemiş olması, yargılama için önemli olan M.E.Y isimli kişinin tanıklık beyanına başvurulmamış olması, bölgede bulunan diğer askeri birliklerin tespit edilip bunlara mensup askerlerin tanıklık beyanının alınmaması, keşif mahallinde bulunan bez parçası üzerinde Tekçi'ye ait olup olmadığının tespiti için adli inceleme yapılmaması, olay bölgesinde görev yapan askerlere ait silahların keşif mahallinde bulunan boş kovanlar ile eşleşmesinin yapılmamış olması, dinlenen tanıklardan olayı gördüğünün söyleyenlere Nezir Tekçi'nin nereye gömüldüğünün sorulmaması yargılamanın etkililiğine zarar verdiğini belirtti.
Anayasa'nın yaşam hakkını düzenleyen 17. maddesinin usul boyutunun ihlal edildiğine karar veren Anayasa Mahkemesi, kararı yeniden yargılama için Eskişehir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.
Anayasa Mahkemesi kararının ardından davanın ilk duruşması, 17 Temmuz 2023'te görüldü. (MA)