Öğretmenlik Meslek Kanunu Meclis’te: 'AKP’nin kendi memurunu yaratma projesini tanımıyoruz'
Müzeyyen YÜCE
İSTANBUL - Eğitimcilerin ekonomik ve sosyal hakları gasp ettiği, iş güvencesini ortadan kaldırdığı gerekçesiyle karşı çıktığı 39 maddeden oluşan Öğretmenlik Mesleği Kanunu teklifi bugün Meclis gündemine geliyor. TBMM Genel Kurulu’nda geçtiğimiz yasama yılında 22 maddesi kabul edilen Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifinin bugün de ikinci bölümü üzerindeki görüşmeler gerçekleştirilecek.
‘EĞİTİM EMEKÇİLERİ MEB ÖNÜNE SİYAH ÇELENK BIRAKIP MECLİS’E YÜRÜYECEK’
AKP’li milletvekillerinin imzasıyla Meclis’e sunulan ve hiçbir aşamasında görüşleri alınmadığı için eğitim sendikalarının tepkisini toplayan ÖMK, öğretmenlerin haklarını ve taleplerini karşılamadığı, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldırdığı, çalışma barışını bozacak düzenlemelere yer verildiği gerekçesiyle eleştiriliyor. Söz konusu kanun teklifinin geri çekilmesi için önceki yasama yılında da açıklamalarda bulunan Eğitim-Sen ve Eğitim-İş başta olmak üzere altı sendika ÖMK’nin Meclis Genel Kurul’unda görüşüleceği saatlerde (13:30) Millî Eğitim Bakanlığı önüne siyah çelenk bırakacak. Eğitim emekçileri daha sonra ise meşalelerle Meclis’e yürüyecek.
‘KARİYER BASAMAKLARI UYGULAMASI DEVAM EDECEK’
2022'de yürürlüğe giren 12 maddelik Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun bazı hükümleri Anayasa Mahkemesince iptal edilmişti. Yeni düzenleme ile AYM’nin iptal kararı ile duran kariyer uygulamasının devamı sağlanacak. Teklifle öğretmenlik mesleği, öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen olmak üzere üç kariyer basamağına ayrılmış olacak. Ayrıca, uzman öğretmenlik unvanı için en az 10 yıl öğretmen olarak hizmeti bulunması, başöğretmenlik unvanı için en az 10 yıl uzman öğretmen olarak hizmetin gerçekleştirilmesi, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının olmaması, akademi tarafından verilen uzman öğretmenlik, başöğretmenlik eğitim programlarının tamamlanması gerekecek. Bu durumda da kariyer basamaklarında ilerlemede "yazılı sınav" ile "mesleki çalışma" koşulları kaldırılmış olacak.
‘MİLLİ EĞİTİM AKADEMİSİ GELİYOR’
Öte yandan teklife eklenen geçici 3'üncü madde ile de uzman öğretmenlikte 10 yıl bekleme şartı aranmadan 20 yıllık kıdemi dolduran öğretmenlere başöğretmen unvanı için başvuruda bulunma imkânı verilecek. Ayrıca öğretmen adaylarının mesleğe hazırlanması, gelişimi ve kariyer basamaklarında ilerlemeleri için MEB bünyesine bağlı olarak “Milli Eğitim Akademisi” kurulacak.
‘ÖMK MESLEK KANUNU OLMAKTAN ÇOK UZAK’
Söz konusu kanun teklifinin Meclis’ten geçmesi halinde öğretmenlik mesleğinin zedeleneceğini, ayrışacağını savunan eğitim sendikalarına göre bu düzenleme AKP’nin ‘kendi zihniyetinde öğretmen yaratma’ projesi.
Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay’a göre söz konusu düzenleme bir meslek kanunu olmaktan çok uzak. Düzenlemede öğretmenlerin hak ve taleplerine ilişkin tek bir kazanıma dahi yer verilmediğine dikkat çeken Özbay, “Öğretmenler bu düzenleme ile herhangi bir hakka sahip olmuyor. Aksiye öğretmene getirilen görev ve sorumlulukların dışında eğitimci aleyhine olacak bir sürü uygulama öğretmene dayatılıyor. Bu düzenleme aslında AKP’nin kendi memurlarını yaratma projesi olarak nitelenebilir” dedi.
‘AKP KENDİ MEMURUNU SEÇME VE YARATMA PROJESİ UYGULAMAYA KOYUYOR’
Öğretmenlik mesleğine getirilen kariyer basamakları uygulaması ile ‘Milli Eğitim Akademisi’nin eğitimcileri itibarsızlaştıracağını ve etkisizleştireceğini kaydeden Özbay, bu durumun sebep olabileceği tehlikeyi şu şekilde anlattı:
“Öncelikle teklifte yer alan akademi ile iktidar kendi memurunu seçme ve yaratma projesini uygulamaya koyuyor. “Senin öğretmen olup olmadığına ben karar veririm” diyor. Eğitim fakültesi diplomasını yok sayıyor. Bu hem yıllarını çocuklarını okutmak için vermiş ailelerin emeğine, hem de eğitim fakültelerine hakarettir. Öğretmenlik Türkiye’de diploması yok sayılan ilk meslek olacak. Ancak son olmayacak gibi görünüyor. Bu durum AKP’nin kamu personel politikalarında çok ciddi bir değişikliğe gideceğine işaret ediyor. Aynı zamanda öğretmenleri kendi içinde ayrışmayı hedeflediği kariyer basamakları uygulaması ile de çalışma barışı bozulmak isteniyor. Tamamen bir kaosa neden olacak bu uygulamaya karşı unvanlarla değil, emekle değerlendirilmeyi hak ediyoruz. Bu yüzden de her öğretmene eşit ödeme yapılmasını talep ediyoruz.”
‘EĞİTİMDE CEMAAT VE TARİKATLARIN GÜÇLENDİRİLMESİNE GEÇİT VERMEYECEĞİZ’
AKP’nin eğitimi araçsallaştırarak dindar bir nesil yaratma amacı güttüğüne de dikkat çekerek, “Bunun için eğitim müfredatı başta olmak üzere kendi zihniyetindeki öğretmen kadroları yaratmak istiyor” diyen Özbay, “Çağdışı müfredatı sorgulamadan uygulayacak, cemaat ve tarikatlar ile yapılan protokollere sessiz kalacak kadrolar oluşturmak istiyoruz. Ancak Cumhuriyetçi öğretmenler olarak bizlere bunu yaptıramayacaklar. Biz öğretmenler bilimsel eğitimi savunarak gerici eğitime sessiz kalmayacağız ve bu düzenlemenin uygulanmasına müsaade etmeyeceğiz. Eğitimde tarikat ve cemaatlerin güçlendirilmesine geçit vermeyeceğiz. Bu kanunu asla tanımayacağız. Eğitimde geleceği güvencesiz bırakmayacağız. Öğretmeni yok sayan ÖMK’yi kanül etmiyoruz” ifadelerine yer verdi.
‘ÖĞRETMENLER ARASINDA AYRIMCILIK YARATILACAK’
Eğitim Sen Genel Yükseköğretim ve Eğitim Sekreteri Evrim Gülez de ÖMK’nin getirdiği en büyük sorunların başında öğretmenlik kariyer basamakları uygulamasının geldiğini söyledi. Öğretmenler arasında uzman ve başöğretmen unvanları ile ayrımcılık yaratılmak istendiğini belirten Gülez, farklı ücret politikaları ile öğretmenler arasında rekabetin ve huzursuzluğun artacağı, dayanışmanın ise zayıflayacağı görüşünde. Gülez’e göre bu düzenleme aynı zamanda eşit işe eşit ücret ilkesini de ortadan kaldıracak.
‘EĞİTİM FAKÜLTELERİ İŞLEVSİZ HALE GETİRİLECEK’
Evrim Gülez, kanun teklifinde yer alan bir diğer düzenleme olan MEB bünyesine bağlı kurulacak ‘Milli Eğitim Akademisi’nin de eğitim fakültelerini tümüyle işlevsiz hale getireceğini kaydederek şunları söyledi:
“Tasarıya göre, öğretmen olarak atanacaklar Millî Eğitim Akademisi tarafından verilecek dört dönemlik bir hazırlık eğitimine tabi tutulacak ve bu eğitimi başarıyla tamamlayanlar sözleşmeli öğretmen olarak atanacak. Tasarıda, yüzbinlerce işsiz öğretmen ve özel sektör öğretmenlerinin sorunları görmezden gelinmiştir. Üniversitelerden her yıl mezun olan binlerce öğretmen adayı, işsizlik gerçeğiyle yüzleşmektedir. Ne yazık ki hazırlanan kanun atanmayan öğretmen sorununa bir çözüm üretmekten uzaktır. Mesleki yetersizliği iki müfettiş raporuyla tespit edilen öğretmenlerin akademiye alınması ve başarısızlık durumunda genel idari hizmetler sınıfında memur olarak atanması öngörülmektedir. Bu madde, geçmişteki keyfi uygulamalarda göz önüne alındığında öğretmenlerin iş güvencesini ciddi şekilde tehdit eden ve kabul edilemez bir düzenlemedir.”
‘ÖĞRETMENLERİN HAKLARINI VE TALEPLERİNİ GÖZ ARDI EDEN, BU TASARI DERHAL GERİ ÇEKİLMELİDİR’
Yeni kanun teklifiyle iktidarın öğretmenlerin mesleki gelişimini desteklemeyi ve eğitim niteliğini artırmayı hedeflediğini, ancak teklifin eğitimcilerin gerçek ihtiyaçlarından ve beklentilerinden uzak olduğunu kaydeden Gülez, “Öğretmenlerin haklarını ve taleplerini göz ardı eden, bu tasarı derhal geri çekilmelidir” dedi. Bugün MEB önüne siyah çelenk bırakacaklarını, aynı zamanda tüm illerde basın açıklaması yapılarak bütün okullarda da ikinci teneffüs saatinde ortak metnin okunacağını ifade eden Gülez, “Yasanın görüşülme takvimine göre eylemlerimizi sürdüreceğiz. Bu yasa geri çekilene kadar mücadele edeceğiz. Bu yasayı kabul etmiyoruz” diye konuştu.