Olmayan OSB'nin müdürü dava açtı, Çambükü Köylülerine ceza çıktı: 'Hem dövüldük hem ceza verdiler'
Amasya Taşova'ya bağlı Çambükü Köyü'de yapılmak istenen ancak köylülerin hukuk mücadelesiyle iptal organize sanayi bölgesine üç yıl önce müdür olarak atanan Orhan Ceylan köylülere dava açtı. Üç kişiye beş ay hapis ve para cezası verildi.

Mehmet MENEKŞE
AMASYA - Amasya’nın Taşova ilçesine bağlı Çambükü Köyü'ne yapılmak istenen Organize Sanayi Bölgesi'ne (OSB) karşı çıkan köylüler hukuk mücadelesi başlattı. Protestoları sırasında polis şiddetine maruz kalan köylülerin açtığı dava ile OSB projesi iptal edildi. Ancak yapılmayan OSB'ye üç yıl önce müdür olarak atanan Orhan Ceylan köy halkından üç kişiye 'hakaret ve tehdit' suçlamasıyla dava açtı. 23 Ekim 2023’te Amasya Asliye Ceza Mahkemesinde görülen ilk duruşmada karar çıktı. Çambükü Köyünden Yalçın Bolat, Ali Günal ve Müzeyyen Dönmez’e beşer ay hapis, sekizer bin lira para cezası verildi. Cezalar beş yıl süreyle ertelendi. 18 bin TL'lik avukat masrafının da yargılanan köylüler tarafından ödenmesine karar verildi.
'HEM DÖVÜLDÜK, HEM CEZA VERDİLER'
Artı Gerçek'e konuşan Yalçın Bolat, "OSB Müdürü Orhan Ceylan'ın amacı bizi maddi, manevi yıldırmak, psikolojik olarak baskı altında tutmak. Köye yeniden iş makineleri geldiğinde bizi savunmasız, eylemsiz bırakmak istiyor. Kızım, eşim bamya tarlasında güvenlik güçleri tarafından darp edildi. Ben yaralandım, hastaneye kaldırıldım. Orantısız güce maruz kalan, toprağını, hakkını savunurken darp edilen, dövülen bizler bir de ceza aldık. Bu şekilde bizi yıldıracaklarını düşünüyorlar ama asla pes etmeyiz. Hakkımızı, toprağımızı savunuruz" dedi.
'İTİRAZ EDENLERİ SUSTURMAK İSTİYORLAR'
OSB Müdürü Orhan Ceylan'ı daha önce hiç görmediğini, hakaret ve tehdit etmediğini belirten Bolat, "Müdürü ilk defa mahkemede gördüm. OSB müdürü sıfatıyla kamu görevlisi olarak biz çalışmalarına da engel olmuşuz. Mahkemede derdimizi iyi anlatamadık, süreç uzamasın diye de cezaya itiraz etmedik. Bence bu şikayetleri, cezalandırmaları köylüye öncülük yapanları, itiraz edenleri, hakkını arayanları susturmak, yıldırmak için yapılıyor. Biz üç beş kişiyi susturursak itiraz edemez hale gelirler diye düşünüyorlar. Biz mücadeleye devam ederiz çünkü yaşamamız için başka alternatif yerimiz yok. 37 hane köyün şu an bir metre kare ekebileceği alanı kalmadı" diye konuştu.
'HAKKIMIZI SAVUNDUK AMA BİZ İŞGALCİYMİŞİZ'
"Fidanlarımız, bamyamız, tarladaki ürünümüz dozerlerle sürülürken biz hakkımızı savunduk ama biz köyde işgalciymişiz, burasının OSB toprağı olduğu söyleniyor" diyen Bolat, şöyle devam etti:
"Açtığımız davalarda OSB'nin çevre planı iptal edildi. OSB ile ilgili idare mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verdi. Hukuk yolları bitmeden iş makinelerini tarım alanlarına sokarak devletin Hazine'den verdiği paraları buralara harcıyor. Bir hafta 10 gün beklenmiş olsaydı hemen arkasından idare mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi. Bizler de tarlada olan mahsullerimizi alabilecektik ama yapmadılar. Köylü buraya gelmesin, sahip çıkacağı bir şey kalmasın diye otuz yıllık ağaçlarımızı, ürünlerimizi kazıdılar. Mahkeme kararlarına ve hukuki sürecin devam etmesine rağmen tekrar iş makineleri ile gelip, tepkimizi ölçmek istiyorlar."
'KÖY HALKI YAŞAM ALANINI SAVUNDUĞU İÇİN SUÇLANIYOR
Artı Gerçek'e konuşan Çambükü Köyü Muhtarı İlyas Celep de "OSB yok ama müdürü var. Altında devletin özel arabası, devletten üç yıldır maaş alıyor. İş makinalarıyla, jandarmayla, polisle köyümüze gelip bize zulüm yapıyor. Orhan Ceylan köyümüzden Ali Günal, Yalçın Bolat, Müzeyyen Dönmez’e hakaret ve tehdit suçlamasıyla tazminat davası açtı. 5 yıl içinde aynı suçu işlelerse ceza alacaklar. Köylünün canı yanmış, evladı gibi baktığı bağı, bahçesi dümdüz edilmiş. Siz olsanız ne yaparsınız? Benim halkım yaşam alanını savunduğu için suçlanıyor. Onların hiç suçu yokmuş. Köyümüze yapılanları bütün Türkiye duydu, dünya duydu" dedi.
'VALİ BEY BİZE RANDEVU VERMİYOR'
Mahkemenin iptal kararlarına rağmen iki yıldır topraklarını ekemediklerine dikkat çeken Celep, "Valilik kalemine çıktım üç sefer randevu istedim, randevu verilmedi. Çambükü halkına da avukatlarımıza da randevu verilmedi. Çambükü Köyüne sanki devletin bütün kapıları kapalı. Biz bu ülkenin, bu toprakların insanıyız, yerimizi, yurdumuzu savunuyoruz. Biz vatandaş olarak derdimizi kime anlatacağız? Toprağımıza, yaşam alanlarımıza, çocuklarımızın geleceğine, ekmeğimize sahip çıktığımız için adeta dışlandık. Beni kabul etmediyse Vali Beyin bir tutumu var demek ki" diye konuştu.
'DEVLETİN KAPILARI VATANDAŞIN YÜZÜNE KAPANMAMALI'
Artı Gerçek'e konuşan CHP Amasya Milletvekili Reşat Karagöz de "Vatandaş hakkını arıyor, itiraz ediyor diye devletin kapıları vatandaşın yüzüne kapanmamalı. Devlet kapısı sorunların çözüm kapısı olmalıdır. Devleti yönetenlerin halkın iradesini dikkate alması, 'ben yaptım oldu' mantığı ile hareket etmemesi gerekir. Çambükü köylüleri iki yıla yakın bir mücadele yürütüyor, hakkını arıyor ve geleceklerine sahip çıkıyor" dedi.