Polise beraat maktulün kardeşine ceza

Sur’da bir kişiyi sokak ortasında vurduğu gerekçesiyle yargılanan polis delil yetersizliğinden beraat etti. Maktulün kardeşine ise ceza verildi.

Polise beraat maktulün kardeşine ceza

HABER MERKEZİ - Sur’da Mehmet Şirin Çiftçi’yi sokak ortasında öldürdüğü gerekçesiyle müebbet hapis istemiyle yargılanan polis Ş.K., tanık ifadelerine rağmen "delil yetersizliği"nden beraat etti. Maktulün kardeşi Mehmet Can Çiftçi’ye ise "polise mukavemet"ten 9 ay 10 gün hapis cezası verildi.

Diyarbakır’ın Sur ilçesi Cemal Yılmaz Mahallesi’nde 29 Temmuz 2011’de kardeşi Furat Çiftçi’nin polislerce darp edilmesi üzerine çıkan tartışmada polisin açtığı ateş sonucu başından vurularak öldürülen Mehmet Şirin Çiftçi (22) davasında karar çıktı.

Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre, Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 6 yıldır görülen davada, tutuksuz yargılanan davanın tek sanığı polis Ş.K. "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis, Çiftçi’nin ağabeyi Mehmet Can Çiftçi ise "polislere karşı görevi yaptırmamak için direnme" suçunu işlediği iddiasıyla yargılanıyordu.

Mahkeme, tanık ifadeleri ve uzman raporlarında polisin olay yerinde ateş ettiğine raporları olmasına rağmen, sanık polisin Çiftçi’yi öldürdüğü yönünde kesin delil elde edilemediğini ileri sürerek, beraat kararı verdi. Mahkeme, kardeşini öldüren polislere tepki gösteren Mehmet Can Çiftçi’ye ise "polislere mukavemet ettiği" iddiasıyla 9 ay 10 gün hapis cezası verdi. Mahkeme, Çiftçi’nin yeniden suç işlemeyeceği yönünde kanaate varıldığı gerekçesiyle hapis cezasını erteledi.

"MERMİ ÇEKİRDEĞİ DEFORME OLMUŞ"

Mahkeme verdiği hükümle ilgili açıkladığı 11 sayfalık gerekçeli kararda, davanın iddianamesinde Furat Çiftçi’nin kendisinden kimlik isteyen polislere karşı çıkarak tartıştan sonra kaçtığı öne sürüldü. Olay yerine takviye çağrılan polisler ile birlikte yapılan takip sonucunda dar ve çıkmaz olan Çukurlu Sokağa gelindiği belirtildi. Kararda, Furat’ı takip eden polislerin arkasından gelen Mehmet Şirin Çiftçi’nin elinde bıçak ile polislerin arasına dalarak 4 polisi yaraladığı, kardeşi Mehmet Can Çiftçi’nin ise polise tuğla atarak, kurusıkı silahlı saldırarak direndiği iddia edildi. Polislerin kendilerini korumak için kenara çekildikleri, maktul Çiftçi ile karşı karşıya gelen polis memuru S.A’nın elindeki copla bıçağı düşürmek için hamle yaptığı sırada bir el silah sesi duyulduğunu, kurşunun maktule isabet ettiği belirtildi. Çiftçi’nin başına isabet eden kurşunun kafasında ve beyninde oluşan harabiyet sonucunda yaşamını yitirdiği kaydedildi. Çiftçi’nin ölümüne neden olan mermi çekirdeği üzerinde yapılan balistik inceleme deforme olan çekirdeğin hangi silahtan atıldığı tespit edilemediği, ancak maktulün kardeşi, ateş eden kişinin sanık polis Ş.K. olduğunu yönünde kesin teşhis yaptığı aktarıldı. Olay yerine gelen Çiftçi’nin kardeşi Mehmet Can Çiftçi’nin yanında getirdiği ileri sürülen kurusıkı tabancası görüntüsünün verdiği korkutucu etkisiyle polislere direndiği, tabancanın ateşlemek istenmesine rağmen ateşlenemediğinin balistik raporda sabit olduğu belirtildi.

TANIK: POLİS KAFASINA ÇOK YAKINDAN ATEŞ ETTİ

Maktulün kardeşi Furat Çiftçi’nin "tanık" olarak mahkemede verdiği ifadesine yer verilen gerekçeli kararda; Furat, olay günü sivil giyimli olan ve daha sonra polis olduğunu öğrendiği kişilerin "Sen suçlusun" diyerek kendisini yere yatırıp kelepçelediklerini, kafasına telsiz ile vurduklarını, ölen kardeşinin bunu görüp çevreden yardım ettiğini belirtti. Çiftçi, polislerin öldürdüğü kardeşinin kendisini polislerin elinden alıp eve götürdüğünü, evin içinde olduğu sırada dışarda silah sesi geldiğini, kardeşinin vurulma anını görmediği ifade etti.

Çiftçi’nin akrabası Gülsehar Çiftçi de "tanık" olarak verdiği ve karara yansıyan ifadesinde, resmi kıyafetli polislerin Çiftçi’nin kafasını sıkıştırıp çok yakından kafasına tabanca ile ateş ettiğini söyledi. Çiftçi’nin kardeşi Mehmet Can Çiftçi ise kardeşinin polislerce vurulduğu duyması üzerine olay yerine gittiğini, polislere "Kardeşinin vurulduğunu, onu almak istediğini" söylediği ifade etti. İfadesinin devamında, polislerin olay yerine gitmelerini engellediğini, üzerlerine ateş açtığını söyleyen Çiftçi, ateş eden sanık polis Ş.K. üzerinde kan gördüğünü, yanında getirdiği kurusıkı tabanca ile havaya ateş ettikten sonra tabancayı polislere fırlattığını kaydetti.

MAHKEME: NASIL ÖLDÜRÜLDÜĞÜ TESPİT EDİLMEDİ

Davada "mağdur sanık" olarak ifadesi alınan Ş.K’nin karardaki ifadesinde, olay yerindeki binalardan kendilerine atılan tuğlalar nedeniyle polis arkadaşlarının yaralandığını savunarak, bunun üzerine havaya uyarı ateşi açtıklarını, bir süre sonra maktul Çiftçi’nin yere düştüğünü ancak kimin vurduğunu görmediğini iddia etti. Olay yerinde olan ve "mağdur" olarak ifadesi alınan 14 polisin de benzer ifade vermesi dikkat çekti.

Gerekçeli kararda, maktul Çiftçi’nin otopsi tutanağında, vücudunda herhangi bir mermi çekirdeğine rastlanmadığı, ancak deforme olmuş 9 mm çapında mermi çekirdeğinin ölümüne sebep olduğu belirtildi. Olay yerinde görevli 15 polisin silahından elde edilen mermi çekirdeklerinin Çiftçi’nin ölümüne neden olan mermi çekirdeğiyle kıyaslanması sonucunda hazırlanan ATK raporunda, mermi çekirdeğinin deforme olması nedeniyle tanı unsurlarını kısmen kaybettiği, mukayese için elverişli olmadığı savunuldu. Bu nedenle Çiftçi’nin ölümüne hangi silahtan çıkan merminin sebep olduğu tespit edilemediği ileri sürüldü. Kararda, Çiftçi’nin kim tarafından nasıl öldürüldüğünün tespit edilmediği, hangi silahtan açılan kurşun ile öldüğünün net olarak anlaşılmadığı, sanık polisin alınan svaplarında artış artığına rastlanılmaması birlikte değerlendirildiğinde, sanığın mahkûmiyetine yeterli nitelik ve derecede tanık beyanı, kesin, somut ve inandırıcı delil elde edilemediği, suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı iddia edildi.

TANIĞIN ‘İFADESİNE’ İTİBAR EDİLMEDİ

Gerekçeli kararda, cinayet anını gören tanık ifadelerinin "soyut" ve "çelişkili" olduğunu savunan mahkeme, devamına şu iddialarda bulundu: "Tanık Furat Çiftçi’nin soruşturma aşaması ile kovuşturma aşamasında maktulü öldüren şahsın tespitine yönelik alınan beyanlarının da mahkememizce kasten öldürme suçu yönünden yapılan değerlendirmede birbiri ile çelişkili, faalin tespiti bakımından hükme esas alınabilecek şekilde tutarlı ve net olmadığı kanaatine varılması, tanık Fuat Çiftçi’nin beyanlarına itibar edilmemiştir" denildi.

Olayı gördüğünü söyleyen Gülsehar Çiftçi’nin ifadesine değinilmemesi ise dikkat çekti. Mahkeme, kardeşinin ölümü ardından olay yerindeki polislere direndiği için Mehmet Can Çiftçi’ye verdiği cezanın gerekçesinde ise Çiftçi’nin olay yerine gelen polislere tuğla attığı, kurusıkı tabancayla polislere ateş ettiği, bu suretle sanığın, "polis olan mağdur mağdur ve katılanlara karşı görevini yaptırmamak için direnme" suçunu işlediğini savundu.

AVUKATLAR KARARA İTİRAZ ETTİ

Davayı Çiftçi Ailesi adına takip İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi Hukuk Komisyonu üyesi avukatlar, olay yerinde sadece polislerin silah kullandığını, bunun tanık ifadeleriyle sabit olduğunu belirterek, yerel mahkemenin kararının yasaya ve usule aykırı olduğu gerekçesiyle kararın bozulması İstinaf Mahkemesi’ne başvurdu.

kürt polis sur beraat