Polisten gençlere 'şu isimler hakkında ifade ver' baskısı

Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Gençlik Meclisi üyelerine yönelik 17 Haziran’da başlattığı ve Antalya, Niğde ile Mardin'de yapılan operasyonlarda gözaltına alınıp, 24 Haziran'da mahkemeye sevk edilen 6'sı çocuk 33 kişi yaşadıklarını anlattı. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İl Yöneticisi Halit Şaşmaz, HDP İl Gençlik Meclisi üyeleri Nuda Doğan, Burhan Erol, Selman Şen, Saadet Çelik, Bahattin Ayriç ve Abdullah Ayriç "örgüt üyesi olmak" ve "örgüt adına faaliyete bulunmak" iddialarıyla tutuklarken, Muhammed Enes S. ile Ahmetcan B.’ye ev hapsi, geriye kalanlar ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

‘KAFANA SIKARIM'

Başsavcılık işkenceye maruz kalan gençler hakkında "Görevli memura mukavemet ve mala zarar verme" iddiasıyla soruşturma başlattı. 8 gün boyunca gözaltına tutulan 6'si çocuk 33 gencin emniyet ve adliyede işkence, hakaret ve kötü muameleye maruz kaldığı öğrenildi. 8 gün boyunca gözaltında tutulan gençler yaşadıklarını anlattı.

Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre gözaltına alınan ve sevk edildiği mahkemede adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Eyüp Şendur, ev baskınında itibaren polisin hakaret, tehdit ve darbına maruz kaldıklarını söyledi. Gözaltı süresince gerekçelerinin kendilerine söylenmediğini ve ayrı ayrı yerlerde tutulduklarını belirten Şendur, "Her türlü baskıya ve insanlık dışı muameleye maruz kaldık. Bir gece vakti beni parmak izi için götürdüler. O götürme esnasında bir polisin kolumu gereğinden fazla sıkması nedeniyle polise ‘Kolumu fazla sıkmayın can yanıyor’ dedim. O bana, 'Senin kafana sıkarım. Sen böyle konuşamazsın' dedi. Kelepçelerimiz gereğinde fazla sıkılıyordu ve ellerimiz morarmıştı. Bu ATK raporunda da var" diye konuştu.

'AJANLAŞTIRMA POLİTİKALARI UYGULANIYOR'

Polisin itirafçılık baskısı uyguladığını söyleyen Şendur, "Polis, bazı gençleri itirafçılığa zorluyordu. Polis, gençlere, 'O bir genç hakkında ifade ver. Gizli tanık ol' diye baskı yapıyordu" dedi. HDP İl Gençlik Meclisi Üyesi Bayram Ektiren de, ev baskını sırasında polislerin kendisine, "Hain oğlu hain. Bunları yaşatmayacaksın" diyerek tehdit ve hakaretlere maruz kaldığını anlattı. Emniyete tekli nezarethaneler konulduklarını ve neyden gözaltında tutulduklarının kendilerine söylenmediğini kaydetti. Polisin gençlerle gizli görüşmeler yapmaya çalıştığını ifade eden Ektiren, "Bu şekilde aramızdaki arkadaşlardan muhbir ve ajan olmaları için uğraşıyorlardı. Bu ilk dört gün bu tip psikolojik baskı dayatmalarıyla gençliği yıldırma, vazgeçirme, ajanlaştırma, muhbirleştirme politikaları uyguluyorlardı" diye konuştu.

'EMNİYET VE ADLİYEDE DARP EDİLDİK'

Adliyede yaşananlara ilişkin de konuşan Ektiren, polislerin kendilerine, "Duvara dönün. Birbirinizle konuşmayın. Birbirinize bakmayın" dediğini söyledi.

Ektiren, şöyle devam etti:

"Zorla duvara yaslandırıp, ters kelepçe edildik. Ters kelepçenin işkence olduğunu ve bunu kabul etmediğimizi defalarca söylememize rağmen bir çevik kuvvet ordusuyla zorla ters kelepçelendik. Adliyeye getirildikten sonra biz daha hakim karşısına çıkmadan, bizimle beraber gözaltına alınan 18 yaşından küçük bir genç arkadaşımızı 4 polis yere yatırıp darp edip, çiğnemeye başladı. Adliyenin ortasında 4 polis tarafından işkence yapılıyordu. O gün gözaltındaki bütün arkadaşlar işkenceye tepki gösterdi. O tepkiye ise soruşturma açıldı. Polislere ise herhangi bir soruşturma açılmadı."

‘ŞU İSİMLER ÜZERİNE İFADE VERİN SİZİ ÇIKARALIM DEDİLER’

Ektiren, "Polisler, bazı gençlere, 'Şu isimler üzerine ifade verin sizi çıkaralım' gibi vaatlerde bulundular. HDP'nin tüm çalışmalarının illegalize edildi. Yargı iktidarın sopası haline gelmiş durumda. Muhalefet ve özellikle HDP'yi yıldırma inanç ve özgürlüklerinden vazgeçirme politikaları olduğunu bu son soruşturmada teyit edilmiş oldu" diye konuştu.