Prof. Dr. Görür: Sosyal konut projesi İstanbul'u depreme karşılama karşısında çelişkili bir proje

Sosyal konut projesinin İstanbul'u depreme karşılama karşısında çelişkili bir proje olduğunu söyleyen Görür, ‘Olası bir depremde insanların can güvenliği olmayacak’ dedi.

Prof. Dr. Görür: Sosyal konut projesi İstanbul'u depreme karşılama karşısında çelişkili bir proje

Halk TV’de yayınlanan İpek Özbey’in Sansürsüz programına konuk olan Deprem Uzmanı Prof. Dr. Naci Görür sosyal konut projeleriyle ilgili konuştu. Sosyal konut projesinin İstanbul'da uygulanmamasını savunan "Biz Kanal İstanbul inşallah yapılmaz derken bir de bu çıktı" diyen Prof. Dr. Görür, "Bu proje İstanbul'u depreme karşılama karşısında çelişkili bir proje. İstanbul'da minimum 50 bin bina olası bir depremde yerle bir olacak ve insanların can güvenliği olmayacak" ifadelerini kullandı.

‘BU KENT DEPREM DİRENÇLİ HALE GETİRİLMELİ’

İstanbul depremini bekleyen bir kent olduğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, "1999 senesinde Gölcük depremi olduğu zaman bilim insanları olarak bizler İstanbul'un tehdit altına girdiğini, büyük bir depremle karşı karşıya kalacağını İstanbul'un da depreme hazır olmadığı için çok büyük miktarda can ve mal kaybına uğrayabileceğini söyledik.

Dedik ki İstanbul bir an önce deprem odaklı kentsel dönüşüme tabi tutularak bu kent deprem dirençli hale getirilmeli. Çünkü kentin yapı stoku yüzde 60 oranında güvenli değil gecekondu mantığıyla inşa edilmiş. Bu uyarılarımız sonucunda İstanbul'da birtakım şeyler yapıldı" dedi.

‘300 BİN KADAR İNSAN ÖLÜMLE BURUN BURUNA KALABİLİR’

İstanbul şu an itibariyle depreme hazır bir kent olmadığını ifade eden Prof. Dr Görür şunları söyledi:

"Beklediğimiz deprem gerçekleştiği taktirde yüzbinlerce insanın can güvenliği yok. 300 bin kadar insan ölümle burun buruna kalabilir. Biz bunları duyururken birdenbire karşımıza iki proje çıktı. İstanbul'u 22 yıldır depreme hazırlayın diye dilimizde tüy bittiği projenin önüne geçti ve İstanbul'u depreme hazırlamak bunların arkasında kaldı. Bunlardan biri biliyorsunuz Kanal İstanbul oldu. İstanbul depreme hazırlanması gerekirken yüzbinlerce insanımızın canını kurtarmak gerekirken böyle bir proje varken Kanal İstanbul nereden çıktı? Amacı bile belli değil. Getirisi götürüsüne baktığınız zaman doğru dürüst getirisi bile yok... Olsa bile yüzbinlerce insanımızı korumak varken neden bu projeyi tartışıyorsunuz diye karşı çıktık. İnşallah yapmazlar derken birdenbire bu proje çıktı.

‘ÇELİŞKİLİ BİR PROJE’

Bu proje İstanbul'u depreme karşılama karşısında çelişkili bir proje. İstanbul'da minimum 50 bin bina olası bir depremde yerle bir olacak ve insanların can güvenliği olmayacak. 300 binden fazla insan... Neden bu binaları yapmak insanlarımızın can güvenliğini sağlamak sadece bina stoku değil çevreyi deprem tahribatından korumak, İstanbul'daki barajları İstanbul'da kanalizasyon şebekesini doğalgaz şebekesini içme suyu şebekesini kurtarmak varken... Deprene bunların önemli bir kısmı tahrip oluyor. İstanbul'un ayakta kalması mümkün değil.

‘ZEMİN KÖTÜ VE JEOLOJİK YAPININ UYGUNSUZ’

Avrupa yakasında yapacağız diyorlar, yapılabilir ama Avrupa yakası beklenen depremde en büyük hasarı görecek bir bölge. Zaten büyük kayıp Avrupa yakasından gelecek. Zemin kötü ve jeolojik yapının uygunsuz.

İstanbul'da 16-17 baraj var. Bunun 7 tanesi olacak depremde ayakta kalamıyor. 5 tanesi çatlamak suretiyle yok olurken diğer bir kısmı da özellikle sıvılaşma ile yok oluyorlar. Barajların da yarısından çoğunluğunun güvenliği yok. Kanalizasyon şebekesinin önemli bir kısmı tahrip olacak. Önemli bir çevre kirliliğine maruz kalacağız. Ekonominin çarkları duruyor. Şaka değil.

İlk kez söylüyorum 16 barajdan 7'si depremde yok olacak. Büyük ölçüde çatlama ve sıvılaşma ile bu barajlar çok büyük ihtimalle devre dışı kalacak."

İstanbul deprem Can güvenliği sosyal konut naci görür