Rezerv yapı ilanıyla Hatay hedefte: ‘Kentsel Dönüşüm Başkanlığı gayrimenkul zengini olacak’
Osman ÇAKLI
İSTANBUL – Şubat depremlerinde yüzbinlerce binanın yıkıldığı Hatay’da, en çok yıkıma uğrayan Antakya ve Defne ilçelerindeki sekiz mahallenin rezerv yapı alanı ilan edilmesiyle ilgili tartışmalar sürüyor. Depremden sonra güvenli olduğu gerekçesiyle Amanos Dağı’nda yapılmaya başlandığı söylenen yeni yerleşim, 6306 sayılı (Afet yasası) kapsamında değişti. Defne ve Antakya’nın sekiz mahallesinin rezerv yapı ilan edilmesiyle “yerinde dönüşüm” yeniden gündem oldu.
Ancak yeni 6306 sayılı kanunun mülkiyet hakkı tartışmasına neden olmasına dair soru işaretleri giderilmedi. Hatay Barosu, Hatay Depremzede Derneği ve TMMOB Hatay İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri, Hataylıların, oluşacak maliyeti karşılayamayacağını belirterek, mülklerini kaybedeceğini anlattı. Üstelik rezerv yapı ilanıyla ilgili oluşacak sorunlar yalnızca mülkiyet hakkıyla ilgili değil, Hatay’ın özgün yapısının da değiştirilmesine yönelik kentteki şüpheler artıyor.
BAKAN YARDIMCISI HATAY’DA: ‘ÖNÜMÜZÜ AÇIN’
İktidarı temsilen mevcut Bakan yardımcısı ile önceki Bakan Murat Kurum’un açıklamaları belirsizliğe neden olurken, mülksüzleştirilmeye neden olacağı kaygısını yaratıyor. Defne ve Antakya’daki çeşitli mahallelerin rezerv yapı alanı ilan edilmesinden günler sonra Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Vedad Gürgen’in Hatay’a gerçekleştirdiği ziyarette, “Bahsettiğimiz mahallelerde proje alanları devam ediyor, bu projeleri yaparken bize yardımcı olun önümüzü açın. Koca mahallede iki bina kalmış bunları kaldıralım” dedi.
Aynı toplantıda bir kişinin, “Sayın bakanım, Akdeniz Mahallesi’nde çok az hasarlı bina var. Konut yaptılar içinde oturuyorlar. Akdeniz değil, diğer mahalle olsun” sözleri üzerine Vedad Gürgen, “Akdeniz Mahallesi yerleşmiş mi, vazgeçtik…” açıklaması yaptı.
GÜVENLİ DİYE AMANOS DAĞLARI İŞARET EDİLMİŞTİ
Mayıs seçimlerinden önce Hatay’da binlerce konutun temel atma töreni yapılmıştı. Önceki Bakan Murat Kurum, Antakya AFAD Proje Alanları Koordinasyon Toplantısının ardından “Her ilimizde olduğu gibi Hatay'ımızda da öncelikle rezerv alanlarda Amanos Dağı eteklerine binalar inşa edeceğiz. En doğru yerleşim alanı için çalışıyoruz” demiş ve aynı gün itibariyle 2 binden fazla konutun yapımına başlandığını ifade etmişti. Üstelik bir master plan hazırlandığını da bildiren Murat Kurum, binlerce konutun da ihale edildiğini söylemişti. Ancak ihale edilen konutların akıbetinin ne olacağı belli değil.
Bakan Kurum gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da 12 Mart 2023’te benzer açıklaması olmuştu. Erdoğan, Hatay’da 183 bin konut yapacaklarını söyledikten sonra 2 Eylül 2023’te yaptığı başka bir konuşmada ise Hatay’da 32 binden fazla konutu yapmaya başladıklarını ifade etmişti.
BAKAN DEĞİŞİNCE UYGULAMA DA DEĞİŞTİ
Ancak seçimler sonrasında kabine de değişti. Yetmedi, 6306 sayılı kanun da değiştirildi. Böylelikle politikalar da değişmiş oldu. Hatay Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyon Başkanı Avukat Ecevit Alkan, devletin depreme hiçbir zaman hazır olmadığı eleştirisini yaparak, rant yarışına girişildiğini şu sözlerle ifade etti:
“Önceki yasaya göre rezerv alanın, depremden çok önce yapılması gerekiyordu. Ayırtılmış alan anlamına geliyor bu tanım. Oranın yolları vs. yapılmalıydı. Depremden hemen sonra panikle, sağa sola saldırdılar. Mesela Dikmece, rezerv alandı. Amanos Dağı eteklerinin boş tarlaları, ormanlık alanı eski yasaya göre rezerv alan ilan edildi. Sonra yerinde dönüşüm yapacaklarını söylediler. İnsanlar istemediği için şehri taşımayacaklarını söylediler. Yerinde dönüşümün de yasası yoktu. 5 Ekim’de Cumhurbaşkanı bir kararname çıkardı, böylelikle yasal bir zemin oluşmuş oldu. Önce yapıyorlar, sonra yasa geliyor.”
‘HATAYLILAR BÜTÜN BİRİKİMİNİ TÜKETTİ’
Avukat Ecevit Alkan ile Hatay Depremzede Derneği Başkanı Ekrem Deveci, deprem sonrası işini kaybeden ve birikimini geçen sürede tüketen Hataylıların, dönüşüm sonrası borçları ödeyemeyeceğinden dolayı mülkiyetlerini kaybedebilecekleri uyarısında bulundu. TMMOB İKK Sekreteri Riyad Önel de Hatay’da şu an bir metrekarenin inşa maliyetinin 22 bin TL civarında olduğunu kaydederek, maliyetlerin her geçen gün arttığını, yapılacak konutlara ödenmesi gereken borcun da artacağını kaydetti.
‘HATAYLILAR BORÇ ÖDEYECEK DURUMDA DEĞİL’
Fiili uygulamanın mülksüzleştirmeye işaret ettiğini sözlerine ekleyen Alkan, “Bakan yardımcısının katıldığı bir toplantıda Akdeniz Mahallesinde yaşayanlar rezerv ilanına itiraz etti, Vedad Gürgen de ‘tamam çıkaralım’ dedi. Yani madem bilimsel ve gerekliydi, bu kadar kolay mı oluyor? Şimdi bu rezerv alan içerisindeki mülkler, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’na geçti. Borcunu ödeyemeyen insanlar, yerini miras bile bırakamayacak. Konutlar bitirildikten sonra bu insanlar o borçları nasıl ödeyecek? Hataylıların borç ödeyecek durumları yok. ‘Daireyi gel al’ dediklerinde bu insanlar alamayacaklar. Kentsel Dönüşüm Başkanlığı gayrimenkul zengini olacak” diye konuştu.
‘150 BİN KİŞİ KONTEYNERDA YAŞIYOR, BARINMA ÖNEMLİ İHTİYAÇ’
TMMOB İKK Sekreteri Riyad Önel de en büyük soru işaretinin mülkiyetle ilgili olduğunu belirterek herkese evinin verileceğinin söylendiğini ifade etti. Hatay’ın yüzde 12’sinin imara uygun olduğunu söyleyen Önel, Antakya içerisinde kalmak isteyen insan sayısının fazla olduğunu kaydetti. Konteynerlarda yaşayan insan sayısının 150 bin civarında olduğunu sözlerine ekleyen Önel, şöyle konuştu:
“İnsanlar bir an evvel binaların yapılmasını istiyor. Kış geldi, konteynerda 5-6 kişinin yaşamak kolay değil. 21 metrekarelik bir alandan bahsediyoruz. İnsanlarda korku görüyoruz, barınma da önemli bir ihtiyaç. Ne yerel yönetim, ne de insanların kendisi konut inşa edecek durumda değil. Bir inşaatın metrekaresinin 22 bin lira olmasından bahsediyoruz. İnsanlar yıllarca çalışıp bir ev aldı ve yıkıldı. Tekrar bu hayata başlamaları gerekiyor. Bununda devlet eliyle dürüst bir şekilde olması gerekir.”
‘DEMOGRAFİK YAPININ DEĞİŞTİRİLMESİYLE İLGİLİ KAYGI OLUŞTU’
Hatay Depremzede Derneği Başkanı Ekrem Deveci ise sorunun yalnızca mülkiyetle ilgili olmadığını kaydetti. Kimseyle görüşme yapılmadığını anlatan Deveci, “CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur da ‘içinizi rahat tutun’ dedi. İnsanlar başlarına ne geleceğini bilmiyorlar, kafalar karışık” dedi. Deveci, mülkiyetin yanı sıra kirada olan insan sayısının da fazla olduğunu anlatarak, demografik yapının değiştirilmesiyle ilgili kaygı oluştuğunu ifade etti.
Deveci, “Biz ‘konutları devlet yapsın’ diyoruz. Ancak bize ait tapular devletin eline geçti. Tekrar geri alabilecek miyiz? Bir sürü hak sahibi depremde hayatını kaybetti, onların mirasçıları var. Neye göre dağıtım olacak? Kirada oturanların durumuyla ilgili hiçbir şey konuşulmuyor. O zaman bu insanlar buradan gönderilecek mi? Hiçbir açıklama yok” diye konuştu.
6306 SAYILI AFET YASASI’NDA NE DEĞİŞTİ?
Daha önceden yerleşim olmayan yerler rezerv alan olabiliyorken, yasa değişikliğiyle birlikte kentteki her yer rezerv yapı alanı ilan edilebiliyor.
Yasadaki değişiklik kapsamında önceden kentsel dönüşüm kapsamında ipotek edilen mülk, artık Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’nın eline geçiyor.
Kentsel dönüşüm sonrasında maliyet farkını karşılayıp ücretini ödeyenler mülkiyetini geri alabiliyor.
Üçte iki çoğunluk yerine salt çoğunluk, yani çoğunluğun kentsel dönüşüm talep etmesiyle ilgili konut için işlemler başlayabiliyor.
E-devlet üzerinden tebligat yapılabiliyor.
Uygulama projesi olmayan yerler de ihale edilebiliyor.
Mülkiyet hakkı tartışmasına yol açan 'Afet Yasası' Resmi Gazete'de
Şehir Plancıları Odası’ndan afet yasası tepkisi: Muhalefet AYM’ye taşımalı