Safitürk cinayetinde 'X Ray cihazı bozuk değildi' iddiası

Safitürk cinayetinde 'X Ray cihazı bozuk değildi' iddiası
Şerif Mesutoğlu'nun eşi Saime Mesutoğlu, eşinin çalıştığı Derik Kaymakamlığı’nda o dönem X Ray cihazının arızalı olmadığını söyledi.

Derik Kaymakamı Fatih Safitürk'ün öldürülmesi davasında yargılanması süren Şerif Mesutoğlu'nun eşi Saime Mesutoğlu, eşinin çalıştığı Derik Kaymakamlığı’nda o dönem X Ray cihazının arızalı olmadığını, Safitürk, koruması ve şoförü dışında herkesin cihazından geçmek zorunda olduğunu söyledi.

Derik Kaymakamı Muhammed Fatih Safitürk'ün öldürülmesinde yerel mahkemenin verdiği 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ile 28 yıl hapis cezası İstinaf Mahkemesi’nce onanan Şerif Mesutoğlu'nun eşi Saime Mesutoğlu ve avukatı Gulan Çağın Kaleli, 219 gündür adil yargılanma talebiyle tutuklu bulunduğu Siverek Cezaevi'nde açlık grevini sürdüren Mesutoğlu'nun durumuna ilişkin Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Diyarbakır Temsilciliği’nde basın toplantısı düzenledi. 
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, TİHV Temsilcisi Barış Yavuz ve vakıf yöneticilerinin de destek verdiği toplantıda, TİHV adına davayı takip eden Mesutoğlu'nun avukatı Kaleli, Kaymakam Safitürk'ün öldürülmesinden sonra 71 kişinin gözaltına alındığını, bunlardan 15 kişinin tutuklandığını, Kaymakamlık Yazı İşleri Şefi olarak görev yapan Şerif Mesutoğlu dışındaki tutuklu tüm sanıkların tahliye edildiğini hatırlattı.
 
ETKİN SORUŞTURMA YÜRÜTÜLMEDİ
 
Yargılama sürecinde Mesutoğlu'nun tüm taleplerinin reddedildiğini dile getiren Kaleli, "Öldürülen kaymakamın ağabeyi Asım Safitürk'ün Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi’ndeki duruşmada ve zaman zaman basına vermiş olduğu demeçlerde, kardeşinin ölümünde başta dönemin Derik İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli Emniyet Amiri Mustafa Hakan Kutluay ve Vali Mustafa Yaman’ın yanı sıra kamu görevlilerinin de ihmali olduğunu, hatta Emniyet Amiri Mustafa Hakan Kutluay’ın bizzat sorumlularından biri olduğunu iddia ettiği halde, bugüne kadar ilgili kamu görevlileri hakkında etkin bir soruşturma yapılmadığı gibi, Vali Mustafa Yaman Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum olarak atanmıştır. Soruşturma dosyası hala 'gizlilik' taşımaktadır" diye konuştu.
 
Mesutoğlu'nun adil yargılama hakkının elinden alındığı gerekçesiyle başlattığı açlık grevi nedeniyle 35 kilogram kaybettiğini belirten Kaleli, "Dolayısıyla insanın temel hak ve özgürlükleri adına iki kez ölüm orucuna girmiş olması, şu anda ise açlık grevini devam ettirmesi endişe vericidir. Öte yandan bu olayın siyasi ve toplumsal yönü de es geçilmemelidir" ifadelerini kullandı. 
 
'ADİL YARGILANMA SÜRECİ İŞLETİLMELİ'
 
"Böylesi toplumsal ve siyasal sonuçları olan bir dava dosyasının kamuoyundan gizlenmesi yargılama sürecinin adil bir biçimde yürütülmediğine dair biz insan hakları savunucularında olumsuz bir intiba yaratmaktadır" diyen Kaleli, "Son olarak, yaşamdan yana, adil ve insan onurunu esas alan bir bilinç ile dile getirmek isteriz ki; söz konusu olayın mevcut iddialar esas alınarak araştırılması ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi için adil bir yargılanma süreci işletilmeli, işkence iddialarına ilişkin etkin bir soruşturma derhal başlatılmalı ve ağırlaşan sağlık sorunlarına dair bir an önce harekete geçilmelidir" çağrısında bulundu.
 
'X RAY CİHAZI BOZUK DEĞİLDİ'
 
Kendisi de aynı olay nedeniyle yargılanan Mesutoğlu'nun eşi Saime Mesutoğlu, delilerin yok olmaması için dilekçesine rağmen olayın meydana geldiği Derik Kaymakamlığı binasının yıktırıldığını belirtti. Kaymakam Safitürk'ün ailesinin, "fail olarak" işaret ettiği dönemin Derik Emniyet Müdürü Hakan Kutluay'ın ifadesinin 3 buçuk yıl sonra SEGBİS üzerinden alındığını kaydeden Saime Mesutoğlu, "İfadesinde kaymakamlığın girişindeki X Ray cihazının bozuk olduğunu dile getirmiştir. Bildiğim kadarıyla X Ray cihazı bozuk değildi. Biz her gün X Ray cihazından geçiyorduk" dedi.
 
'EŞİM KURBAN SEÇİLMİŞTİR'
 
"Dosyayla ilgili incelenmesi gereken hususlar, X Ray cihazının bozuk olup olmadığı araştırılmalıdır" sözleriyle açıklamasını sürdüren Mesutoğlu, "Şerif’e ait olduğu iddia edilen eldivenin üzerinde Şerif’in parmak izi ve ter dokusu incelenmelidir. O eldivenin tuvalet camından değil, maliyenin camından atıldığını iddia ediyoruz. Bu hususta eldivenin nereden atıldığı incelenmelidir. Şerif’e ait olduğu iddia edilen notun dijital veri üzerinden incelendiği söyleniyor, varsa öyle bir not orijinali üzerinden incelenmelidir. Bu kadar açığın olduğu bir dosyada gerçek katilin bulunması çok zor olmamalı. Eşim Şerif Mesutoğlu kurban seçilmiştir. 4 yıla yakın bir süredir çocuğumla birlikte adalet yerini bulsun diye mücadele ediyoruz. Bu adalet anlayışı artık son bulmalı. Şerif Mesutoğlu için adil bir yargılanma yapılmalıdır" şeklinde konuştu.
 
'GÖRME VE İŞİTME KAYBI YAŞIYOR'
 
Eşinin açlık grevi nedeniyle sağlık durumunda yaşadığı olumsuzluklara değinen Mesutoğlu, eşi ile bugün yaptığı telefon görüşmesinde kendisine sağlık sorunlarını aktardığını kaydetti. Eşinin Hepatit B hastası olduğunu, böbrekleri ve bağırsaklarında ağrılar olduğunu aktaran Mesutoğlu, baş dönmesi, işitme ve görme kaybı yaşadığını dile getirdi. 
 
TEHDİT İDDİASI
 
"Şerif katil değildir, kurban seçildi" diyen Musutoğlu, devamla şunları söyledi: "Beni Şerif’e tehdit olsun diye gözaltına aldılar. 29 gün boyunca gözaltında kaldım. Şerif’e yaptıkları tehditlerin aynılarını bana da yaptılar. ‘Çocuklarını öldüreceğiz, seni öldüreceğiz. Şerif yaptı de çık bu işin içinden’ diye tehditler aldım. Söyledikleri şeyleri yaptılar da. Şerif’e, ‘Eşini cezaevine koyacağız’ demiştiler. Beni de cezaevine koydular. 4 ay boyunca ben de cezaevinde kaldım. O süreçte 2 çocuğum dışarda perişan haldeydiler. Küçük oğlum daha bir buçuk yaşındaydı. Çok büyük zorluklar yaşadık. Gerçek katillerin bulunması bu kadar zor değil. İnsanların hayatını karartmak çok mu basit. Gerçekten bizim hayatımızı kararttılar."
 
3 KİŞİ X RAY CİHAZINDAN GEÇMİYORDU
 
Kendisinin de o dönem Derik Kaymakamlığı’nda İŞKUR personeli olarak çalıştığını ifade eden Mesutoğlu, "Ben de aynı binada çalışıyordum. X ray cihazı bozuk değildi. Orada X Ray cihazından geçmeyen 3 kişi vardı. Kaymakam, koruması, diğeri de şoförüydü. Onun dışında herkes geçiyordu. O binaya giren herkes X ray cihazından geçerdi. Çok açıkları olan bir dosyanın sonuçları ne olur bilmiyorum ama bir an önce adil bir yargılanmanın yapılması lazım. Çünkü ben Şerif’in hayatından endişe ediyorum" dedi. (MA)

Öne Çıkanlar