Salar: Belediye Başkanı, iktidara yaranacağına Bitlis'in kahramanlarına layık olsun
Yazar Muhammed Salar, 'Bir kişilik bozukluğu bile sayılabilecek Kurdî tabela düşmanlığı yapmak gibi zavallılıklara Kürdler haklı olarak tepki gösterir' dedi.
AKP'li Bitlis Belediye Başkanı Nesrullah Tanğlay’ın belediye binasında asılı olan Kürtçe tabela ve ardından kent girişinde bulunan Kürtçe, Türkçe ve İngilizce, "Bitlis’e hoş geldiniz" tabelasını kaldırmasına yönelik tepkiler devam ediyor. Risale-i Nur Derneği Kurucu Başkanlığı görevini de yürüten araştırmacı-yazar Muhammed Salar, AKP'li başkanın Kürtçeye yönelik yaklaşımıyla kayyımın da gerisine düştüğünü ifade etti.
‘KEYFİLİKLERE SON VERİLMELİ’
Tanğlay’ı şahsen tanımadığını ifade eden Salar, "Allah, O'na böyle 5-7 bin yıllık kadîm bir şehre başkanlık yapma fırsatı tanımışsa, ona layık olmaya çalışmalıdır" dedi. Salar, "İktidara, şuna buna yaranacağına Bedlis'in dini ve milli kahramanları çok; onlara yaransın. Hâlbuki bir kişilik bozukluğu bile sayılabilecek Kurdî tabela düşmanlığı yapmak gibi önceki atanmış Kıyımın gerisine düşürecek zavallılıklara, başta kentin onurlu sakinleri tüm Kürdler haklı olarak tepki gösterir. Zaten AKP'nin oldukça kötü ve bozuk olan anti-Kürd imajını daha da çıkmaza sokacak böyle keyfiliklere acilen son verilmelidir. Bölgenin ihtiyaç duyduğu şey; şiddet, tek tipçilik; kısacası yeşile boyanmış kızıl elmacı politikalar olmayıp Kürdün tarihi, dili ve kültürüyle barışacak samimi bir siyaset ve dilin acilen geliştirilmesidir" ifadelerini kullandı.
‘ORTAK MİRASA SAHİP ÇIKILMALI’
Son günlerde Ufuk Uras ve Ahmet Davutoğlu gibi siyasilerin Bediüzzaman'a vurgu yaptığına dikkat çeken Salar, "Muhalefet partileri bilmelidirler ki dinin siyasetteki istismarına karşı çıkmak dinden ve din değerlerinden uzak kalarak yapılmaz. Bilakis doğru dine ve insanlığın ortak mirasına sahip çıkarak etkili bir muhalefeti geliştirebilirler" dedi.
Yeni belediye başkanının böyle çaplı bir dehadan faydalanması gerektiğini anlatan Salar, "Mesela Bediüzzaman'ın 55 yıllık hayali olan Wan Med-Zehra Üniversitesi'nin çok dilli eğitim sistemi için gerekli girişimlerde bulunabilir. Bu Doğu-Batı Medeniyet köprüsü üniversite aynı zamanda Ortadoğu barışının da önemli bir basamağıdır. İktidar da siyasi günahlarına tövbe edip artık Bediüzzaman'ın sadece Bedlisi'ne değil diline halkına ve ölümsüz mesajlarına bir an önce sahip çıkmalıdır. Başta bölgenin ana partisi HDP-DBP olmak üzere muhalefetle samimi bir uzlaşı dilini öğrenip Kürd meselesini çözmek için kolları sıvamalıdır" diye belirtti.
'KLASİK KONJONKTÜR DEVLET AKLININ ALEYHİNE İŞLİYOR'
"Bilinmelidir ki; Bediüzzaman Seîdê Kurdî en-Nursi'nin şahsında Bedlis'in soğukkanlı halkı ve Kürdler artık asimilasyon, şiddet kan ve gözyaşı değil İslâm'ın da kesin emri olan barış ve adaleti istiyor" diyen Salar, "Hürriyet ve huzur istiyor. Bu hepimizin hakkı. Aksi takdirde konjonktür klasik devlet aklının aleyhine işliyor ve bunu bilmeyen yok" diyerek barış için adım atılması gerektiğini vurguladı. (MA)