Salgın sahafları da vurdu: Birçoğu, süreç uzarsa tutkuyla bağlı oldukları bu işi bırakabilir

Uzun yıllardır sahaflık yapan Kemal Güllü 'Sürecinin uzaması durumunda birçok meslektaşımız tutkuyla bağlı olduğu işi bırakmak zorunda kalabilir' diyor.

Salgın sahafları da vurdu: Birçoğu, süreç uzarsa tutkuyla bağlı oldukları bu işi bırakabilir

Rıfat DOĞAN

ARTI GERÇEK- Türkiye’de kitap kültürünün önemli bir parçası olan sahaflar, koronavirüs salgını nedeniyle zor günler yaşıyor. Sahaflar bu zor günlerde Sahaf Kolektifi adı altında bir araya geldi.

Tüm dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan koronavirüs salgının etkilediği sektörlerden biri de kitap sektörü. Onun önemli bir parçası olan sahaflar da zor günler geçiriyor. Kitap satışları dışında başka bir geçim kaynakları bulunmayan sahaflar, sürecin uzamasından tedirgin. Sorunlarını duyurmak ve okura ulaşmak için Sahaf Kolektifi adı altında bir araya gelen sahaflar, internet üzerinden satış yapmanın yanında okurlarıyla edebiyat söyleşileri de yapıyor.

Kolektif’in üyesi olan ve uzun yıllardır Beşiktaş’ta sahaflık yapan Kemal Güllü, karşı karşıya oldukları durumu "şu an pek çok meslektaşımız salgın sürecinin uzaması durumunda tutkuyla bağlı olduğu işi bırakmak zorunda kalabilir. Bu ciddi bir tehdit" sözleriyle dile getiriyor.

"Yani sahafları ve koleksiyonerleri bekleyen tehdit aynı zamanda sıradan kitap okuru için de geçerli" diyen Güllü, tek geçim kaynaklarının kitap satışı olduğunu belirtiyor: "Bir sahaf kitabını satamadığı takdirde başka bir geliri yoksa geçinemez. Tıpkı günlük yevmiye ile çalışan bir işçinin o gün iş alamazsa ya da maaşla çalışan bir işçinin işini kaybederse geçinemeyeceği gibi."

Salgın sahafları da vurdu: Birçoğu, süreç uzarsa tutkuyla bağlı oldukları bu işi bırakabilir - Resim : 1

Güllü, salgın sürecinde yaşadıkları sorunları, Sahaf Kolektifi’nin amacını ve okurdan beklentilerini Artı Gerçek’e anlattı.

‘SAHAF KOLEKTİFİ MESLEKİ DAYANIŞMA FAALİYETİ’

Güllü’nün sorularımıza verdiği yanıtlar şu şekilde:

Öncelikle bu kolektif nedir, onu biraz anlatır mısınız?

Adına Türkiye Sahaf Kolektifi dediğimiz yapıya bir tür mesleki dayanışma faaliyeti diyebiliriz. Salgın başlangıcından bir süre önce, yine bir dayanışma ihtiyacı için sektördeki ustalarımızın çağrısıyla bir araya gelinmiş ve bu isim o zaman kullanılmaya başlanmıştı. Koronavirüs salgınının ve salgınla birlikte doğal olarak ortaya çıkan sokakları boşaltma halinin kitap sektörünün tamamını dayanışmaya ihtiyaç duyar hale getirmesiyle birlikte tekrar toplanıldı. Bu kez Türkiye'nin hemen her yerindeki belli başlı sahaflar ve ikinci el kitapçılar olarak bir araya geldik. Adından da anlaşılacağı üzere kolektif bir akıl ve çabayla bu süreci hasarsız ya da en az hasarla atlatmanın yollarını arıyoruz.

‘SAHAF HARİTASI HAZIRLAYACAĞIZ, OKURLAR SAHAFLARI ADRESLERİYLE BİRLİKTE GÖREBİLECEK’

Türkiye’de kaç sahaf bulunuyor? Sahaf kolektifinde ne kadarı bir araya geldi?

Türkiye’deki toplam sahaf sayısını kesin olarak bilmemiz henüz mümkün değil. Ancak bu kolektif aynı zamanda Türkiye’deki bütün sahafları kapsayan güncel bir 'sahaf haritası' hazırlamak için de çalışmalara başlamış durumda. Bunu tamamlayabilirsek okurlar tüm sahafları adresleriyle birlikte görebilecekler. Kolektif elbette ülkedeki tüm sahafların sürecin getirdiği sorunlarına çözüm üretmek istiyor. Yeterli farkındalığı oluşturup okurların sahaflarına sahip çıkmasını sağlayabilirse bunun tüm sahaflara yararı olacak kuşkusuz.

‘İNTERNET ÜZERİNDEN MEZATLAR VE ÇEŞİTLİ ETKİNLİKLERLE ÇÖZÜM ARIYORUZ’

Sahaf Kolektifi bu süreçte neler yapacak? Sahafların derdini sorunlarını nasıl dile getirecek?

Yaptıklarımız ve yapmak istediklerimiz güncel sorunlarımızla sınırlı değil aslında. Bu da çalışmalarımızın önemli ve yakıcı bir parçası ancak örneğin okurların korsan kitapla orijinal kitabı nasıl ayırabileceklerini anlatan içerik de üretip yayınladık. İki deneyimli meslektaşımız ‘Sahaflık ve Kitapçılık Belgeleri Üzerine Konuşmalar’ başlığı ile bir youtube canlı yayını yaptılar. Bunlar hem güncel olmayan, hem de başka bir açıdan güncelliğini hep koruyan çalışmalar. Bununla birlikte salgın sürecinin yarattığı ekonomik sıkıntılara yine internet üzerinden yapılacak mezatlar ve çeşitli etkinlikler yoluyla çözüm üretmeye çabalıyoruz. Bu dönem sosyal medyayı her zamankinden daha aktif kullanarak kendimizi anlatmaya çalışıyoruz diyebilirim.

‘BİRÇOK MESLEKTAŞIMIZ TUTKUYLA YAPTIĞI BU İŞİ BIRAKMAK ZORUNDA KALABİLİR’

Türkiye’nin aslında önemli bir sahaf kültürü var. Bu salgının uzun sürmesi halinde sahaflık nasıl bir tehditle karşı karşıya?

Süreç günlük çalışıp günlük kazanan herkesi, tüm sektörleri fazlaca etkiliyor. Bundan elbette bizler de nasibimizi aldık, alıyoruz. Sahaflık büyük ölçüde bir gönül işi aslında. Çoğumuz bu işi kitaplara olan tutkumuz nedeniyle seçtik. Aynı tutkuya sahip okurlarla dükkanlarımızda edebiyat sohbetleri yapabildiğimiz ölçüde bu işten keyif alıyoruz. Varlığımızı sürdürebilecek kadar bir kazanç elde ettiğimiz sürece sahaflık da sürecek kuşkusuz. Ancak şu an pek çok meslektaşımız salgın sürecinin uzaması durumunda tutkuyla bağlı olduğu işi bırakmak zorunda kalabilir. Bu ciddi bir tehdit. Sahafların olmadığı ya da çok azaldığı bir durumda, okurlar da yalnızca zincir kitabevlerinde satılan güncel kitaplara ulaşabilir hale gelecek. Yani sahafları ve koleksiyonerleri bekleyen tehdit aynı zamanda sıradan kitap okuru için de geçerli.

SAHAFLARIN OKURLARIN DESTEĞİNE İHTİYACI VAR

Okurlarınızdan nasıl bir destek bekliyorsunuz? Neler yapabilirler sizin için?

Okurlardan talebimizi en özet haliyle sahaflarına sahip çıkmalarını beklediğimiz şeklinde ifade edebiliriz. Gazeteci dostumuz sevgili Kanat Atkaya geçmişte bir yazısında 'sahafını koru, kitap aşkına' sözlerini kullanmıştı. Bu sözü çok sevdik ve adeta kolektifin sloganı haline geldi. Okurlarımızdan kitap aşkına sahaflarını korumasını bekliyoruz. Bunun çeşitli yolları var. Bu sürecin getirdiği zorunlu birbirimizden uzaklaşma halini online çalışmalarla aşmaya çalışıyoruz. Az önce bir kısmından bahsettim. Bunun dışında hali hazırda ikinci el kitap sitelerinde satışlarımız devam ediyor. Nadirkitap ve kitantik sitelerini hala bilmeyen çok sayıda kitap okuru var. Sahaflara o siteler üzerinden ulaşabilirler. Ayrıca hem ayrı ayrı dükkanlarımızın hem de Türkiye Sahaflar Kolektifi’nin sosyal medya hesaplarını mutlaka takibe almalarını öneriyoruz, oradan faaliyetlere dönük duyurular güncel olarak yapılıyor.

‘SÜRECİN SONUÇLARI ÖNGÖRÜLEBİLİR OLMADIĞI İÇİN TEDİRGİNLİK YAŞIYORUM’

Bir sahaf kitabını satamadığı koşullarda nasıl geçiniyor? Bize biraz kendi hayatınızdan örnek verir misiniz?

Bir sahaf kitabını satamadığı takdirde başka bir geliri yoksa geçinemez. Tıpkı günlük yevmiye ile çalışan bir işçinin o gün iş alamazsa ya da maaşla çalışan bir işçinin işini kaybederse geçinemeyeceği gibi. Ben dükkânımı bilim insanların önerdiği tedbirleri uygulamaya ve sosyal mesafe kurallarına dikkat etmeye çalışarak açıyorum ancak tabii benim de günlük kazancım yok denecek kadar azalmış durumda. İnternet satışları sürdüğü için şimdilik geçinebiliyorum ancak sürecin sonuçları öngörülebilir olmadığı için ben de elbette tedirginlik taşıyorum.

Salgın koronavirüs