'Savaş yok diyorlar ama savaş hukuku uyguluyorlar'
Hukukçular, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik askeri harekata dair paylaşım yapan sosyal medya hesapları hakkında başlatılan incelenmeye tepki gösterdi.
!['Savaş yok diyorlar ama savaş hukuku uyguluyorlar'](https://i.artigercek.com/2/1280/720/storage/old/news/88013.jpg)
İçişleri Bakanlığı ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik askeri harekata dair paylaşımda bulunan sosyal medya hesapları hakkında başlattıkları incelenmeye tepki gösteren hukukçular, Türkiye’nin resmen savaş hukuku uyguladığını söyledi.
‘BU SAVAŞ DEĞİL DE NEDİR?’
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ile İçişleri Bakanlığının yaptıkları açıklamaya tepki gösteren Avukat Gülşah Kaya, "Savaşa karşı söz söyleyen herkes hakkında soruşturma başlatıyorlar. Bu tam da bir savaş hukuku aslında. Savaş yok diyorlar ama savaş hukuku uyguluyorlar" dedi.
İnsanların evlerinden içeri mermilerin girdiğine, yaşamak için topraklarını terk ettiklerine değinen Kaya, "Başka bir memlekete gidip oraya hükmetmenin, işgal etmeye çalışması tam anlamıyla savaştır" diye belirtti. "Bu savaş değil de nedir" diye soran Kaya, "Adına Barış Pınarı da, Zeytin Dalı da deseniz de buradan barışın çıkması mümkün değildir" ifadelerini kullandı.
‘YURTTA SAVAŞI VE ÇATIŞMAYI YAŞIYORUZ’
Başlatılan askeri harekata tepki gösteren Avukat Kamil Tekin Sürek ise, Rojava’dan Türkiye’ye veya Türkiye sınırına herhangi bir saldırının gerçekleşmediğine dikkat çekti.
Sürek, Rojava’ya saldırmanın uluslararası hiçbir hukuka uymayacağı gibi iç hukuka da uymadığını vurguladı. Başlatılan saldırının halklarda kalıcı yaralara yol açacağını belirten Sürek, "Cumhuriyet kurulduğundan beri sürekli çatışmalar, darbeler altında yaşıyoruz.
Devlet yetkilileri ‘Yurtta barış cihanda barış’ diyor ama biz hem yurtta savaşı ve çatışmayı yaşıyoruz, hem de diğer halklarla da hiçbir zaman barışı yaşayamıyoruz. Bunlar milliyetçi ve emperyalist politikaların sonucu. Buna son vermek lazım. Halkların barışı için mücadele etmek lazım" diye konuştu.
Bugün savaştan yana birçok insanın da savaş derinleştikçe sorunları daha net göreceğine değinen Sürek, "Bu insanlar ekonomik olarak zor duruma düşecektir. Çocuklarını kaybedecektir. Toplu sözleşme yapamayacaktır. Greve gidemeyecektir. Örgütlenemeyecektir. Yani halk için hiçbir faydası yok. Zaman geçtikçe barışseverler de çoğalacak diye düşünüyorum" dedi.
‘HUKAKA AÇIKÇA AYKIRIDIR’
Türkiye İşçi Partisi avukatlarından Özgür Urfa, Türkiye’nin şu an çok kritik bir süreçten geçtiğine dikkat çekerek, başlatılan operasyonun sorun çözme amaçlı değil aksine sorunu daha da derinleştiren bir operasyon olduğunu kaydetti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ile İçişleri Bakanlığının kararına tepki gösteren Urfa, "Yani ne yazıldığı nasıl yazıldığı çok önemli değil. Kime karşı yazıldığı, hangi politikaya karşı yazıldığı belirleyici oluyor. İnsanlar siyasi olarak iktidarın politikalarını kabullenmeye zorlanıyor. Mevcut politikayı eleştiren herkese bunun yöneltilmesi hem Türkiye’deki iç hukuka hem de uluslararası hukuka açıkça aykırıdır" ifadelerini kullandı.
‘SAVAŞ İSTEYENE BİR ŞEY YAPILMIYOR’
Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaman Akdeniz de, ifade özgürlüğüne dikkat çekerek, hükümetin eleştirilmesinin veya operasyona dair negatif bir şey söylenmesinin, eleştiri yapılmasının tahammülsüzce karşılandığını aktardı.
Hukuki sürecin tek taraflı işlediğine dikkat çeken Akdeniz, "Tamamen devletin aldığı karar ve uygulamaları eleştiren kişilere hukuki yaptırım yapılıyor. Bu konuyla ilgili savaş değil barış diyenler, barış isteyenler veya devletin aldığı müdahale kararını eleştirenlere yönelik olan söylemlerle ilgili yaptırımlar uygulanıyor. Ama savaş isteyen ve savaş diyenlere ise hiçbir şey yapılmadığını gözlemliyoruz" diye konuştu. (Mezopotamya Ajansı)