Savaşta zorlanırsan seferberlikten söz edersin!

Erdoğan Afrin savaşı için “sefer görev emri olanlar hazır olsun” derken hiç kuşkusuz bu lafları herkesi savaş havasına sokabilmek amacıyla söylemiş olmalı.

Savaşta zorlanırsan seferberlikten söz edersin!

Koray DÜZGÖREN

Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen gün Afrin savaşından söz ederken yine hamasetin dozunu kaçırdı ve ancak seferberlik durumlarında gündeme gelen ‘sefer görev emri’nden söz etti.

Geçtiğimiz cumartesi Kahramanmaraş’ta yaptığı konuşmada, "Afrin’e savaşa gidelim" diye bağıranlara, "Sefer görev emri olanlar hazır olsunlar" dedi. Ama hemen arkasından söylediği sözün ne anlama geldiğini bildiği için olsa gerek, "Şimdilik buna gerek olmadığını" da ilave etti.

Tabii bunun üzerine birçok kişi durumunu öğrenmek amacıyla e - devlet sitesine yüklenince de gelen haberlere bakılırsa sistem çöktü.

‘Sefer görev emri’ savaş ya da başka nedenlerle seferberlik ilan edildiğinde ya da ordunun ilave askere ihtiyacı olduğu zamanlarda, askerliğini yapmış sivillerin yeniden askere alınmasını sağlayan kişiye özel emirlere verilen isimdir.

Yeniden askere çağırılma şartlarına uyan siviller, önceden askerlik dairelerinden gönderilen bu emirlere göre kendilerine bildirilen askeri birliğe katılırlar.

Bu nedenle, özellikle askerlik yapanlar Erdoğan’ın, ‘Hazır olun’ sözünün ne anlama geldiğini iyi biliyorlar. Bu, "Belirli bir süre yeniden askere alınmak" demek.

Tabii sivillerin yeniden askere alınması, aslında kim ne derse desin bir ordunun zor durumda kaldığı zaman başvuracağı bir tedbirdir. Bir ülke ancak savaşta zorlanırsa, elindeki askeri güç yeterli olmazsa bu tedbire başvurur.

NATO’nun ikinci büyük ordusu olan TSK’nın Afrin’de zorlandığı bir gerçek, Ama yedek sivillerin de askere çağırılmasını gerektirecek bir durum olmadığı da ortada.

Nitekim karşısında ağır silahları ve hava gücü olmayan 15-20 bin savaşçıdan oluşan Suriye Demokratik Güçleri ve YPG karşısında 40 gündür ilerlemeye çalışan TSK’ne her gün takviye üstüne takviye gönderiliyor. Özel Kuvvetler, genel kuvvetler, komandolardan sonra şimdi de Jandarma ve Polis Özel Harekat timleri Afrine’e girdi.
Buna rağmen sıra sivillerin askere alınması noktasına gelmiş değil.

Türkiye ummadığı bir direnişle karşılaştı. ÖSO militanlarıyla birlikte toplam kayıplar resmi açıklamaya göre 100’ün üzerinde. Sürekli takviye birlikler sınıra gönderiliyor ama sıranın sivillere gelmediği de muhakkak.

Çünkü sivillerin askere alınması bir ordunun çaresizliğini gösterir. TSK herhalde böyle bir görüntü vermek istemez.

Peki buna rağmen Erdoğan niçin, 'Sefer görev emri’nden söz etmiş olabilir?

Yoksa TSK Afrin’de gerçekten çaresiz bir durumda mı?
Hesap ortada.

Erdoğan bu sözleri, hiç kuşkusuz savaşa karşı ilgi ve sevgiyi arttırabilmek, herkesi savaş havasına sokabilmek amacıyla söyledi.

Bütün derdi ülkede kör hamaseti, gerilimi yükseltmek. Bunun için kullanmadığı değer, kavram ve sembol kalmadı.

Seferberlik görev emrinden söz ederek belki insanları savaş için kışkırtabilirsiniz. Milli birlik ve beraberlik diyerek onların desteğini geçici de olsa kazanabilirsiniz.

Ama bir yere kadar…

Militarizm, iki tarafı keskin bir kılıç gibidir.
Fazla oynamaya gelmez.

erdoğan savaş TSK ÖSO Koray Düzgören Analiz afrin seferberlik