Gezi Davası ertelendi, Osman Kavala yine tahliye edilmedi

Gezi Davası ertelendi, Osman Kavala yine tahliye edilmedi
Osman Kavala'nın tutukluluğuna devam kararı verilen Gezi Davası'nda, mahkemenin duruşma öncesi Adalet Bakanlığı ile AİHM kararı konusunda yazışması damga vurdu.

Rıfat DOĞAN


ARTI GERÇEK-Gezi Parkı Davası kapsamında 784 gündür tutuklu olan iş insanı ve aktivist Osman Kavala ile 15 kişinin yargılandığı dava bugün Silivri'deki İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada savcı davadaki tek tutuklu olan Osman Kavala'nın tutukluluğunun devamını istedi. Mahkeme bu talebi kabul ederek, Osman Kavala'nın tutukluluğunun devamına karar verdi, davayı 28 Ocak 2020’ye erteledi. Mahkeme ayrıca, Ali İsmail Korkmaz'ın ölümüne neden olan Mevlüt Saldoğan'ın da aralarında olduğu polislerin ve Hazine Bakanlığı'nın 'zarar gördükleri' iddiasıyla davaya katılma taleplerinin de kabulüne karar verdi.

Davanın bugün görülen celsesine, mahkemenin, duruşma öncesi Adalet Bakanlığı ile AİHM kararı konusunda yazışmış olması damga vurdu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 10 Aralık'ta Osman Kavala'nın yaptığı başvuruda ihlal kararı vermişti. Mahkeme, 'yetkililerin, başvurucunun ilk ve devam eden duruşma öncesi tutukluluğunun makul şüpheye dayanan tarafsız bir değerlendirme sonucunda olduğunu gösteremediği' tespitini yaparak Kavala'nın derhal serbest bırakılmasına karar vermişti.

Öte yandan emekli asker ve eski TKP üyesi Murat Pabuç, can güvenliğinin olmadığını belirterek davaya ilişkisinin ifadesinin kimsenin olmadığı bir duruşmada alınmasını talep etti. Mahkeme bu talebi de kabul ederek yarın avukatsız yapılacak duruşmada Pabuç'un ifadesinin alınmasını karara bağladı. 

DURUŞMADA NELER YAŞANDI?

1'i tutuklu 16 kişinin tutuksuz yargılandığı duruşmadan notlar şöyle:

Taksim Dayanışması’ndan Mücella Yapıcı, Can Atalay ve Tayfun Kahraman’ın tutuksuz, iş insanı Osman Kavala’nın tutuklu yargılandığı Gezi Davası’nın dördüncü duruşması Silivri Cezaevi Yerleşkesi’nde görüldü.

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada hakim duruşma başladıktan sonra bir önceki celsede dışarıya çıkarılan çizerlerle ilgili bir açıklama yaptı. Mahkeme başkanı "Önceki duruşmada çizim yapmanın yasak olduğunu söyledik ama kimseyi dışarı çıkarmadık. Dışarı çıkartıldık demişler ama doğru değil" dedi.

Duruşmaya tanıkların dinlenmesiyle başlandı. Tanık olarak dinlenen polis memuru Ercan Orhan Aydın "Gezi Parkı olayları olduğunda güvenlik şubede ekipler amiriydim. Çeşitli noktalarda görevlendirildik. Toplumsal olaylar bağlamında genellikle Taksim'e çıkan sokaklarda, Talimhane'de, Alman Hastanesi'nin orada, SDP binasındaydım. Eylemciler mancınık sistemiyle bize ateşli şeyler atıyorlardı" ifadelerini kullandı.

'TANIK' POLİS: ŞİDDET OLAYLARINA KARIŞTIKLARINI GÖRMEDİM

Hakimin "Dosya sanıklarına yönelik bilgi ve görgünüz nedir" sorusu üzerine tanık polis şunları söyledi:

"Bana fotoğraflarını gösterdiler, oradan tanıdıklarımı söyledim. Söz sahibi değildim, ne emir verilse onu yapıyorduk. Gezi Parkı nasıl başladı ne oldu basından biliyorum. Ağaçlar kesilecek, işte gruplar geliyor. Biz o dönemli güvenlik şube merkezi ve çevik kuvvet olarak bize yapılan görevi yapıyorduk. İdeolojik olarak kim neydi değildi karmaşıktı. Birileriyle görüşüp müzakere olmadı. Dağılmaya yönelik anonsum olmuştur. Belki beni gözaltında görmüşlerdir ya da belki ben onlara gözaltı işlemi uygulamışımdır. Onların Gezi olaylarında olduğunu gözaltında gördüm. Ama şiddet içerikli olarak şu şunu yaptı gibi bir tespitim yok."

 'WHATSAP’TAN TAKİP EDİYORDUK'

Hakimin "Eylemcileri organize eden sanıklarımızdan kimler vardı?" sorusuna yanıt veren tanık polis "Twitter vardı. Ben o zaman da şimdi de sosyal medya kullanmıyordum. WhatsApp'tan takip ediyorduk. Sosyal medya üzerine bir masamız var, onlar çağrıları takip ediyordu. Dolmabahçe'ye, oraya buraya çağrı olunca haber ediyorlardı. O dönem bir program varmış, oradan haberleşmişler, duyuyorduk ama ne bilmiyorum" dedi.   

'OSMAN KAVALA’YI ŞİDDET EYLEMLERİ SIRASINDA GÖRMEDİM'

Hakimin sorularının ardından sanık avukatlarının sorularına geçildi.

Osman Kavala’nın avukatı İlkan Koyuncu’nun "Osman Kavala'yı bu olayları organize ederken gördünüz mü?" sorusu üzerine yanıt veren tanık polis "Ben Osman Kavala'yı fiziki olarak ilk defa burada gördüm" deyince avukat Koyuncu polise "Şiddet eylemleri sırasında Osman Kavala'yı gördünüz mü?" şeklinde bir soru yöneltti, tanık polis "Hayır, görmedim" dedi.

İkinci tanık Hasan Gül kürsüye geldi. Hakimin "Gezi Parkı olaylarıyla ilgili olarak görevli miydiniz?" "Sıfatınız neydi, ne kadar süre kaldınız, nelere şahit oldunuz, sanıkların faaliyetlerine dair bilgi/görgünüz var mı?" sorusu üzerine Gül şunları söyledi:

"İstanbul Güvenlik Şube'de görevliydim. Sonrası süreçte de farklı noktalarda görevlerde bulundum. Güvenlik Şube, yaptığı olay; gerek gerçek gerek tüzel kişilerin kamuoyu oluşturmak amacıyla yaptıkları alanlarda toplantıları takip eder. Kanuna aykırı durum oluşması halinde ikaz eder. Suç oluşması durumunda dağıtılması ya da gözaltı gibi adli işlemleri takip eder. Gezi olayları sürecinde çok sayıda basın açıklaması oldu, takibi yapıldı."

'OSMAN KAVALA’NIN GEZİ OLAYLARINDA NEREDE OLUP OLMADIĞINI HATIRLAMIYORUM'

Hakimin ifadelerini hatırlattığı tanık Gül "Osman Kavala ismi toplumsal olaylardan ziyade kamuoyundan bilirim. Güvenlik Şube'de uzun yıllar çalışmış olmamdan dolayı kendisini STK'da var olduğundan biliyorum. Gezi olaylarında nerede olup olmadığını hatırlamıyorum. Şiddet olaylarında hiçbir şekilde görmedim. Can Atalay'la hem Gezi Olayları'nda, hem sonraki olaylarda kendisiyle müzakere etmişliğimiz vardır" dedi.  

Osman Kavala'nın tutukluluk hususunda beyanına geçildi.

OSMAN KAVALA: BU HUKUKSUZ VE AYRIMCI UYGULAMAYA SON VERİLSİN"

Kavala şunları söyledi:

"Önceki celselerde Gezi olaylarını planladığım ve organize ettiğim iddialarının dayanaksız olduğunu ifade ettim. MASAK raporları bir kaynak aktarmadığımızı gösterdi. Sanık avukatları iddianamedeki dinlemelerin hukuksuz olduğunu, çalışmaların Gülencilikle suçlanmış görevlilerle yapıldığını ortaya koydu. Bu iddianame suçluluğumu değil, suçsuz olduğumu gözler önüne süren bir belgedir. 26 tahliye talebim, benzer gerekçelerle reddedildi. İddianame'de anlatılan edimlerin suç unsuru taşımadığı ve benimle somut bir ilişki olmamasına rağmen benimle ilgili şüphelerin ağır basması özgürlüğümün değerinin verilmediğinin göstergesi ama özgürlüğümün değeri evrensel normlara dayanıyor. AİHM kararı da bunu gösteriyor. Bu hukuksuz ve ayrımcı uygulamaya son verilmesini istiyorum" ifadelerini kullandı.

AVUKAT KAZAN: ADALET BAKANI ‘BİR ŞİKAYETİMİZ YOK, HABERDAR DEĞİLİZ’ DEDİ

Yiğit Aksakoğlu’nun avukatı Turgut Kazan da "Mağdurların haberdar edilmesi şarttır. Katılma konusuna gelince, aslında biz katılma konusunu hiç tartışmayacaktık. Ama yaşadığımız tahliyenin itiraz süreci tartıştırdı. İtirazın mevcut delil durumu, usul ve yasaya uygun olarak reddedilmesinden memnun olduk. Ama katılmayı birinci isme en yakın mağdurlarla konuştum. En son Adalet Bakanı ile konuştum. Bizim 'bir şikayetimiz yok, haberdar değiliz' dedi. Bu kanun maddesini yok sayamazsınız. Biz katılmaktan, katılma kararından korkmuyoruz. Ama gerçeğin ortaya çıkması için Bu emredici kurala rağmen soruşturma aşamasında 5 yıl boyunca çağrılıp dinlenmeleri ve üç ayrı başkan zamanında da haberdar edilmemeleri olacak şey değil" dedi.

ADALET BAKANLIĞI İLE MAHKEME AİHM KARARI KONUSUNDA YAZIŞMIŞ

Kavala’nın avukatı Deniz Tolga Aytöre de "Biz daha önce bu iddianamenin ne kadar temelsiz olduğunu, şüpheye dahi dayanmadığını söyledik. Bunların hiçbiri kıymet görmedi. Mahkeme, duruşmadan önce Adalet Bakanlığı'yla kararın kesinleşip kesinleşmediği konusunda yazışma yapmış" diyerek "Bu kararın kesinleşmesini beklemek Kavala'nın 1 yıl daha cezaevinde kalması demek. Tahliye talebimiz reddolursa, 18'inci maddede yer alan, bu davanın siyasi olduğuna dair inancımızla, buna göre hukuki adımları atacağımızı bilginize sunarım. Tahliyeyi talep ediyoruz" dedi. 

Beyanların ardından mahkeme duruşmaya ara verdi.  

KAVALA'NIN TUTUKLULUĞUNA DEVAM KARARI VERİLEREK DURUŞMA ERTELENDİ

Aranın ardından mütaalasını açıklayan savcı, Osman Kavala'nın tutukluluğunun devamını istedi. Mahkeme de bu talebi kabul ederek tutukluluğun devamına karar verdi.

ALİ İSMAİL KORKMAZ'IN KATİLİ OLAN POLİSİN DAVAYA KATILIM TALEBİ KABUL EDİLDİ

Öte yandan mahkeme Ali İsmail Korkmaz'ın ölümüne neden olan Mevlüt Saldoğan'ın da aralarında olduğu polislerin ve Hazine Bakanlığı'nın 'zarar gördükleri' iddiasıyla davaya katılma taleplerinin de kabulüne karar verdi.

Adalet Bakanlığı'na AİHM kararının kesinleşip kesinleşmediğine ilişkin yazılan yazının da cevabının beklenmesine hükmedildi.

 

 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar