Şebnem Köker'in avukatı: Otopsi raporu hızla açıklanmalı çünkü şüpheli uzun yol kaptanı
'Saat 7'de Şebnem telefonunu 'kaybediyor' deniliyor ama gece saat 10:30- 11:00'da birçok kişiyi arıyor. Arkadaşlarıyla konuşuyor, mesaj atıyor.'
Yağmur KAYA
ARTI GERÇEK- Şebnem Köker, İstanbul Kadıköy'de 6 Haziran tarihinde birlikte olduğu erkek T.B. ile aynı dairedeyken 3'üncü kattan düşerek şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.
Köker'in çocukluk arkadaşı ve dosya avukatı Nevraz Zeliha Sığın, şüpheli olay sonrası T.B'nin karakolda verdiği ifadelerin çelişkili olduğunu söyledi. T.B karakoldaki ifadesinde, gece 03.30 sıralarında bir ses duyduğunu sabah saatlerinde uyandığında ise Şebnem Köker'i yerde yatarken bulduğunu söylüyor. Avukat Nevraz Zeliha Sığın, Köker'in sırtı üstü demir parmaklıklar üzerine düştüğünü söylüyor. Bu durumun Köker'in ölümünü daha da şüpheli hale getirdiğini söylüyor.
T.B, yine karakolda verdiği ifadede, akşam saatlerinde Şebnem Köker ile tartıştıklarını ve bu tartışma nedeniyle Köker'in tırnağının kırıldığını belirtmiş.
T.B., akşam saatlerinde Şebnem Köker'in telefonunu denize düşürdüğünü söylese de, Av. Sığın, Şebnem Köker'in şüpheli ölümünün basına yansıması üzerine Şebnem'in arkadaşlarının kendisine ulaştığını saat 23:06'da bir arkadaşının Şebnem Köker'e mesaj attığını vurguluyor.
Avukat Sığın, "Saat 7'de Şebnem telefonunu kaybediyor, denize düşürüyor. Ama akşam saatlerinde 10:30'da 11:00'da birçok kişiyi arıyor. Arkadaşlarıyla konuşuyor, mesaj atıyor. Kamuoyu oluştuktan sonra Şebnem ile konuşan insanlar bize dönüş yaptı. 23:06'da en son bir arkadaşı Şebnem'e mesaj atmış. Mesaj iletiliyor. Aynı dakika içerisinde bir mesaj daha atıyor arkadaşı mesaj iletilmiyor" dedi.
T.B.'nin karakolda ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldığını vurgulayan Avukat Sığın, "İnsanlar bu ülkede karnını doyurmak için ekmek çaldı diye tutuklanıyor. Şimdi aynı dairede yaşayan iki kişiden biri hayatını kaybediyor. Diğeri gözaltına bile alınmadan ifadesi alınıp bırakılıyor. Bu çok büyük bir sıkıntı. Otopsi raporu gelene kadar en azından tutuklanma verilmesi gerekiyordu. Bir hukukçu olarak bunu söylüyorum. Bu tarz olaylarda şöyle işler: Savcı gözaltı, tutuklama kararı vermezse dosyaya yeni bir madde, delil, kanıt gelene kadar tutuklama kararı kolay kolay verilmez. Çünkü savcı böyle bir topun altına girmez. Hali hazırda serbest bırakılmış zaten. Hukuken gidilmez.
'İFADESİNDE TARTIŞMA YAŞADIKLARINI SÖYLÜYOR'
Böyle bir olayda yeni bir delil sadece otopsi raporu olabilir. Erkek karakolda verdiği ifadede Şebnem'le aralarında itişme kakışma olduğunu söylüyor. Şebnem'in tırnağı kırılmış. Yani Şebnem'in tırnak örneğinden erkeğin doku örneği çıkacak" diyen Sığın, otopsi raporunun hızla çıkarılması gerektiğini söylüyor.
'TELEFON ORTADA YOKSA NASIL MÜZİK DİNLİYOR?'
T.B.'nin uzun yol kaptanı olduğunu söyleyen Avukat Sığın, şüpheli T.B'nin her an yurtdışına çıkabileceğini bu nedenle otopsi raporunun bir an önce çıkması gerektiğini vurguluyor. Sığın, "İntihar da olabilir, ben orada değildim, -intihar olacağını hiç sanmıyorum ama- denge kaybı olabilir vb... Telefon yok deniyor ama Şebnem düştüğünde müzik dinliyormuş. Kulaklık takılı mesala. Çok ilginç. Telefon ortada yoksa müzik nasıl dinliyor. Şüpheli T.B, Şebnem'in o gece müzik dinlediğine ilişkin beyanda veriyor" diyerek savcı Ulvi Keleş'in şüpheli ölüm üzerine soruşturma başlattığını söyledi.
Sığın, bir tanığın Kadıköy İskele Polis Merkezi Amiri ile görüştüğünü ve yetkili ismin olay anını görüntüleyen herhangi bir kameranın olmadığını ifade ettiğini söyleyerek, tanığın Kadıköy İskele Polis Merkezi Amirliği ile yaptığı görüşmede, "Olayı gören herhangi bir kamera yokmuş. Cam önündeki korkuluk boyu diz mesafesindeymiş, çok alçakmış, ayaktayken denge kaybıyla bile düşübilecek kısalıkta. Savcı ilk olarak delil yetersizliğinden öyle karar vermiş, şüphe görmemiş. İyi bir avukat ile savcı kararını değiştirir, dedi. Cinayet büro konuyu devralmış, oradan da
bir irtibat var. Onunla da ayrıca görüşeceğim. Evde bol miktarda alkol şişeleri varmış. Adli tıp raporu daha gelmemiş onu bekliyorlar" ifadelerini kullandığını belirtiyor.
'SİS PERDESİ KALDIRILSIN'
Şebnem Köker'in babası Abdullah Köker, bunun bir cinayet olduğunu söylüyor. Kızı Şebnem'in bir ay sonra Kanada'da yaşayan anne ve ağabeyinin yanına gitmek için hazırlık yaptığını ifade eden baba Köker, şüpheli T.B'nin tutuklaması için yetkililere çağrıda bulunuyor. "İntihar etse sırt üstü düşmez" diyen baba Köker, kızının şüpheli şekilde ölümüm kendisine 4 gün sonra söylendiğini vurguluyor. "Bu iş cinayet. Benim sesim şu an medya, basın. Lütfen benim sesimi duyun" diyen baba Köker, olayın üzerindeki sis perdesinin kaldırılmasını ve şüpheli T.B'ye yurtdışı çıkış yasağı getirilmesini talep ediyor.