Sendikacı Başaran Aksu anlattı: Grizu kader değil, önlenebilir bir şey

Sendikacı Başaran Aksu anlattı: Grizu kader değil, önlenebilir bir şey
Sendikacı Başaran Aksu, Bartın'da faciaya yol açan grizu patlamasının öngörülebilir bir şey olduğunu vurguladı. Aksu, kamu işletmelerinin özel sektör mantığıyla yönetildiğini söyledi.

Artı Gerçek -Bağımsız Maden İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Başaran Aksu, Bartın Amasra’da maden faciasının nedenlerine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Arama kurtarma ve tahlisiye çalışmaları konusunda Türkiye’de gelişkin bir düzey olduğunu ifade eden Aksu, grizu patlamasının taşkömürü madenciliğinde sık karşılaşılan bir olgu olduğuna dikkat çekti. Aksu şöyle konuştu:

'HİÇBİR KAZA KADER DEĞİL, ÖNLENEBİLİR'

"Hiçbir kaza, kader değil ve önlenebilir. Şimdi şöyle ifade edilir: ‘Bu tür kazaların yüzde 85’i insan faktörü nedeniyle oluşur’ diye. Düzeltmek lazım. İnsan faktörüyle kuşkusuz, ama bir işletme mantığı çerçevesinde gerçekleşiyor. Bunda suç sanki işçilerdeymiş gibi bir kanaat de gelişebilir bu tip yorumlarda. Ben işçilerde bu işin binde birlik bir oranda işçilere ait olabileceğini; esas olarak işletmelere ait olduğunu düşünüyorum. Bu bölgede, TTK bünyesinde 45 bin madenci çalışıyordu 1990’lı yıllarda. İnsanlar özelleştirilmesin diye bütün Zonguldak birleşti, itiraz ettiler. Bugün bu sayı 8 binlerde, burada da 400 kişi çalışıyordu Amasra İşletmesi’nde. Şimdi bir yandan madenlerdeki işçi sayısı azaltılırken, bu bölgenin işçileri, Bartın’ın, Zonguldak’ın işçileri Trakya’ya, Soma’ya, Ankara’ya yurdun değişik maden bölgelerine sürgün edilmek zorunda kaldı geçinmek için."

indir.jpg

'KAMU SEKTÖRÜNDE TEMEL İŞLEYİŞ ÖZEL SEKTÖR MANTIĞI'

"Madenler özelleşirken ya da kamudaki işçi sayısı azaltılırken kamu işletmeleri de özel sektör mantığıyla yönetilmeye başlandı. Devletin bütün kamu sektöründe temel işleyişi özel sektörün mantığı. Daha az işçiyle daha çok üretim, az işçi sağlığı ve güvenliği gideri, dolayısıyla bütün bu maliyetlerinden kısma ve bunu yaparken de denetim olgusunun da boşaltılması içeriğini, Türkiye’de maden sektöründe sık gözlemliyoruz. Sendika adına sürekli Bakanlıklara, CİMER’e bunların düzeltilmesi için yazılar yazıyoruz. Bunların risk doğurduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Bunlar nedeniyle yargılanıyoruz. Şirketler bize suç duyurularında bulunuyorlar. Ama bu mücadelemiz de sürüyor. Dolayısıyla grizu kader değil, önlenebilir, öngörülebilir ve mücadele edilebilir bir şey. Bunu da işçiler yapamaz. Yani sonuçta onu planlayanlar, yönetenler ve denetleme mekanizmaları yaparlar. Burada yaşanan olayda bu üç olguda boşluk görüyoruz. Yani şimdi arkadaşlar çıktıktan sonra daha açık ve net hem sendika adına hem kendimiz adına daha soğukkanlı değerlendirmeler yapacağımıza inanıyorum.” (ANKA)

Öne Çıkanlar