Suruç İçin Adalet eylemi: IŞİD'in Türkiye'de gerçekleştirdiği bir katliam neden insanlık suçu sayılamıyor

Suruç İçin Adalet eylemi: IŞİD'in Türkiye'de gerçekleştirdiği bir katliam neden insanlık suçu sayılamıyor
Suruç Aileleri İnisiyatifi, Suruç İçin Adalet eyleminin 87'ncisini Kadıköy'de gerçekleştirdi. Katliamda yaralanan Çiçek, "Soruyoruz, IŞİD'in Türkiye'de gerçekleştirdiği bir katliam neden insanlık suçu sayılamıyor" diye sordu.

Artı Gerçek- Suruç Aileleri İnisiyatifi, Kobanê’ye geçmek üzere Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) öncülüğünde Urfa’nın Suruç ilçesinde bulunan Amara Kültür Merkezi’nde toplanan gençlere yönelik IŞİD’in canlı bomba saldırısı sonucu 33 kişinin katledilmesine dair her ay düzenledikleri eylemin 87'inci ayında Kadıköy’de bulunan Halitağa Caddesi’nde bir araya geldi.

Eylemde, “Kalplerimiz adalet için atsın” yazılı pankart ve katliamda yaşamını yitiren gençlerin fotoğraflarının yer aldığı dövizler taşındı. Eyleme, yaşamını yitiren çok sayıda gencin aileleri ve katliamda yaralı kurtulanlar da katıldı.

Basın açıklamasını Suruç Katliamı'ndan yaralı olarak kurtulan Soner Çiçek okudu. Çiçek, Zonguldak'ın Bartın ilçesinde grizu patlaması sonucu ölen 41 maden işçisini anarak sözlerine başladı.

Çiçek, yıkılmış bir kenti yeniden inşa etmek için yola çıkan çoğu üniversite öğrencisinin Urfa’nın Suruç ilçesinde bulunan Amara Kültür Merkezi'nde IŞİD'in terör saldırısı sonucu öldüğünü hatırlattı.

Suruç Katliamı davasının açıldığı günden bu güne hukuksuzluklarla geçtiğini vurgulayan Çiçek, bu hukuksuzlukları her fırsatta dile getirdiklerini söyledi. Dava dosyasına giren yeni bir olayı "Başka bir hukuksuzluk örneğini kamuoyuna duyurmak istiyoruz" diyen Çiçek, şunları söyledi:

'İLHAMİ BALİ İLE İLGİLİ ÇELİŞKİLİ BİLGİLER VERİLMEKTE'

"Kırmızı bültenle arandığı dönemde tedavi olduğu gündeme gelen İlhami Balı ile ilgili çelişkili bilgiler verilmektedir. Şanlıurfa İl sağlık müdürlüğü dosyaya gönderdiği resmi yazıyla İlhami Balı’nın Konya Cihanbeyli hastanesinde tedavi gördüğünü söylemişti. Bu konu ile ilgili başka bir açıklama ise Konya il sağlık müdürlüğünden geldi. Dava dosyasına resmi yazı göndererek İlhami Balı'nın bu hastanede tedavi görmediğini söyledi.
Buradan soruyoruz. Dava dosyasına konulan bu iki resmi evraktan hangisi doğrudur? Bir birine tamamen zıt olan bu 2 bilgi ile ilgili mahkeme heyeti neden bir karar vermiyor?

Katliam davasında alınan diğer bir karar ise Suruç Katliamı'nın insanlığa karşı suç sayılamayacağı kararıdır. Sadece 2015 yılının Temmuz-Eylül ayları arasında 3 ayda bin saldırı yaptığı ve 3 binin üzerinde insanı katlettiği biliniyor. Uluslararası düzeyde bunca katliam yapan bir örgütün Türkiye’de yaptığı katliam neden insanlığa karşı suç sayılmıyor? Bu örgütün yaptığı katliamların insanlığa karşı suç olarak kabul edilmesi için daha kaç bin anne babanın evladını yitirmesi gerekiyor? Bu katliamın insanlığa karşı işlenmiş suç olarak kabul edilmesini ve ilgili yargı makamının bu yanlıştan dönmesini istiyoruz.

Katliam davalarındaki hukuksuzluk Suruç katliamı davasıyla sınırlı değil. 10 Ekim Katliamı davasında da hukuksuzluk devam ediyor. Avukatların mahkeme heyetine sunduğu deliller görmezden geliniyor, katliamın derin bağlantıları araştırılmadan sadece tutuklu sanıklara ceza verilerek dava kapatılmak isteniyor. Suruç katliamı davasında olduğu gibi Ankara katliamı davasında da adalet istiyor, sorumluların açığa çıkarılarak yargılanmasını istiyoruz."

Açıklamanın ardından katliamı protesto etmek için oturma eylemi yapıldı. Eylem sloganlarla son buldu. (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar