Suruç Katliamında öldürülen Mert Cömert, Samsun'daki mezarı başında anıldı

Suruç Katliamında öldürülen Mert Cömert, Samsun'daki mezarı başında anıldı
Suruç'ta IŞİD tarafından düzenlenen bombalı saldırıda ölen 33 kişi için pek çok ilde anma düzenlendi. Saldırıda vefat eden Mert Cömert de Samsun’un Bafra ilçesindeki mezarı başında anıldı.

Artı Gerçek - Urfa'nın Suruç ilçesinde 8 yıl önce IŞİD tarafından düzenlenen bombalı saldırıda vefat eden Mert Cömert, dün Bafra’daki mezarı başında anıldı. Anmaya, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Samsun İl Başkanı Fatma Şen Çelik de katıldı.

ESP Samsun İl Başkanı Fatma Şen Çelik, "Suruç katliamı aydınlatılsaydı Ankara Gar katliamı olmazdı. Bu nedenle 8 yıldır 'Suruç için adalet, herkes için adalet' demeye devam ediyoruz" dedi.

'33 DÜŞ YOLCUMUZ İÇİN ADALET MÜCADELESİNE DEVAM EDİYORUZ'

Fatma Şen Çelik, anmada yaptığı açıklamada şunları söyledi:

Suruç katliamının üzerinden 8 yıl geçti. Bizler, 8 yıldır 33 düş yolcumuz için adalet mücadelemize devam ediyoruz. Onların düşlerini hayata geçirmeye çalışıyoruz. Her sene yeni deliller eklenmesine rağmen davada bir adım dahi yol alınamadı. Suruç katliamının aydınlatılması bir yana, 2017 de başlayan dava yargı eli ile üzeri örtülmeye çalışılan bir faaliyete dönüştü. Sadece bu sene, bombacı katil Abdurrahman Alagöz'ün katliamdan saatler önce Emniyet'in sisteminde iki kez sorgulandığı ortaya çıktı ve IŞİD'li Kasım Güler 'Saldırıyı devlet yaptı' itirafında bulundu.

En basit bir hak arama eyleminde dahi gerçekte var olmayan bağlantıları sözde tüm belgeleriyle açığa çıkardığını iddia eden yargı, failinin bizzat devlet olduğu onlarca kanıtla ortaya konmuş bu katliamda soruşturmayı hâlâ genişletmiyor ve saldırıdan hâlâ üç sanığın sorumlu olduğuna inanmamızı istiyor bizden."

'SURUÇ AYDINLATILSAYDI GAR KATLİAMI OLMAZDI'

Fatma Şen Çelik, Suruç katliamının yıl dönümü nedeniyle İlkadım ilçesindeki Gazi Caddesi’nde düzenledikleri basın açıklamasında ise şöyle konuştu:

"Yargı bizi sadece oyalamıyor, aynı zamanda saldırıyı kendi araçlarıyla devam da ettiriyor. Suruç yaralıları ve avukatları tutuklanıyor. Suruç için adalet mücadelesi yürütenler sindirilmeye çalışılıyor. Önceki gün devrimci genç yoldaşlarımız, İstanbul'da bildiri dağıtırken işkenceyle gözaltına alınıp tutuklandı. İstedikleri mezar sessizliği yaratmak ama bizler öfkemizin çığlığıyla, sloganlarımızla sokakları çınlatmaya devam edeceğiz. Bizler biliyoruz ki Suruç katliamı, ezilenlerin 2015 seçim zaferi sonrasında Türk burjuva devletinin Türkiye işçi sınıfı ve Kürt halkına ve devrimci güçlerine karşı başlattığı ve hâlâ devam eden savaşın ilk adımıydı.

Aydınlatılması halinde, 2015'ten bu yana yaşadığımız her zulmün temelinde yer alan tuğlayı çekeceği herkes tarafından bilinen bir gerçek. Bizler biliyoruz ki Roboski ve HDP’nin 5 Haziran’da Amed’deki mitingine yönelik gerçekleşen katliam aydınlatılsaydı Suruç olmazdı. Suruç katliamı aydınlatılsaydı Ankara Gar katliamı olmazdı. Bu nedenle 8 yıldır 'Suruç için adalet, herkes için adalet' demeye devam ediyoruz. Kimi zaman Hrant Dink’in, kimi zaman Berkin Elvan’ın, kimi zaman Cumartesi Anneleri’nin, kimi zaman Şenyaşar Ailesi’nin, kimi zaman Hande Kader’in sesi olmaya çalıştık. 33 düş yolcularının düşlerini savunmaya, kardeşlik ve eşitlik köprüsü kurmaya, adalet mücadelesini büyütmeye devam edeceğiz. Bizler biliyoruz ki bu katliam sadece hukuki süreçlerle aydınlatılamaz, suçlulara cezasını bu mahkemeler veremez.

Bu sebeple devlete değil, emekçi halkımıza sesleniyoruz; eğer bu adalet arayışına bir damla su olmak istiyorsak Suruç için adalet herkes için adalet mücadelemizi güçlendirmeye devam edelim. Çünkü halkın adaletini ancak halk sağlar. Bin yıl geçse de Suruç katliamının failleri yargılanana kadar adalet mücadelesini yükseltmeye edeceğiz." (ANKA)

Öne Çıkanlar