Taksim Dayanışması: Gezi direnişi bu ülkenin dünü değil geleceğidir
Artı Gerçek - Taksim Dayanışması, Gezi eylemlerinin 11. yıl dönümü nedeniyle açıklama yaptı. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nde yapılan basın toplantısında Gezi Davası tutuklularının mesajları da okundu.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili seçilen ancak vekilliği Anayasa Mahkemesi kararlarına karşın Yargıtay kararıyla TBMM'de düşürülen Can Atalay mesajında, şunlara yer verdi:
"Gezi Direnişi, özgürlük, demokrasi ve adalet taleplerimizin bir yansımasıydı. Gezi'nin mirası, 11’inci yılında da demokrasi ve adalet mücadelemizde bize yol göstermeye devam ediyor. Bu süreç, sadece geçmişin bir parçası değil, aynı zamanda geleceğimiz için de bir ilham kaynağıdır. Yurttaşın, kentlerimizin, doğamızın haklarını savunmaya devam edeceğiz. Ne mutlu ki, onbirinci yılında milyonlarca yurttaş, 'biz de Gezi’deydik, biz de oradaydık' demeye devam ediyor."
'DERS ALANLAR SON SEÇİMDE DEĞİŞİMİN ÖNCÜSÜ OLDU'
Gezi Davası'nda tutuklanan şehir plancısı Tayfun Kahraman’ın mesajını ise eşi Meriç Demir Kahraman okudu.
Kahraman mesajında şu ifadelere yer verdi:
“Türkiye tarihinin en büyük toplumsal olaylarından biri olan Gezi, 11’inci yılını geride bıraktı. Tarih içinde yaşarken değil, bugünden geçmişe bakınca çok daha iyi anlaşılıyor. Gezi’den siyasete çıkan dersleri iyi okuyan ve uygulamaya dökenler, son yerel seçimleriyle birlikte değişimin öncüsü oldular. Tarihin akışı sekteye uğratılsa da geriye çevrilemedi ve sonunda su yolunu buldu. Hukuki olarak da suyun yolunu bulacağına, içinde bulunduğumuz ve normal bir hukuk düzeninde açıklanamayacak bu akıl dışı sürecin en kısa sürede son bulacağına yürekten inanıyorum"
'GEZİ DİRENİŞİ BU ÜLKENİN DÜNÜ DEĞİL GELECEĞİDİR'
Ortak basın açıklamasını ise Gezi davasından tahliye edilen Mücella Yapıcı okudu.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"11 yıl önce bugün ülkemiz tarihinin en demokratik, en katılımcı, en barışçıl, en feminist, adaletli, en ekolojist, en genç, en renkli ve en mücadeleci halk hareketi, dünyadaki ve ülkemizdeki adaletsizliklere karşı Gezi Parkı’nda buluştu. Buluşmakla kalmadı, ülkemizin siyasal, toplumsal ve kültürel tarihinde silinemeyecek kadar derin ve gökkuşağı gibi renkli bir iz bıraktı. Tüm bu gerçekliğin karşısında Gezi direnişini darbeyle, terörle ilişkilendirmek akılla, mantıkla hukukla ve vicdanla izah edilemez.
Gezi davasında yaşatılan bu haksızlığın son bulması için ses verin. Sessiz kalmak, görmezden gelmek bu haksızlığa, adaletsizliğe ortak olmaktır. Talebimiz kısa, net ve somuttur. Gezi adına hapiste tuttuğunuz herkesi derhal serbest bırakın. Serbest bırakmak zorundasınız çünkü bu dava öncesinde verilen beraat kararlarında da açıkça ifade edildiği gibi ortada gerçek anlamda bir suç ya da suçlu yoktur. Gezi direnişinin gerçekten görülmesi gereken bir davası, unutturmayacağı değerleri ve kayıpları var. Gezi Direnişi bu ülkenin dünü değil geleceğidir. Eşitlik, özgürlük, adalet ve demokrasi için sönmeyecek bir umut olmaya devam edecek.”
ADALET NÖBETİ 762. GÜNÜ GERİDE BIRAKTI
Gezi'de adaleti arayanların TMMOB Büyükkent Şubesi'nde başlattığı nöbet ise 762. gününü geride bıraktı.
Nöbetle ilgili son paylaşımda, "Mesleki etik ilkelerimiz çerçevesinde kamusal alanlarımızı savundukları için cezalandırılan arkadaşlarımızla dayanışmamızı daima sürdüreceğiz" denildi. (ANKA)
Can Atalay'dan Gezi Direnişi'nin 11. yıldönümünde 'sorumluluk' mesajı