Can Atalay'dan Gezi Direnişi'nin 11. yıldönümünde 'sorumluluk' mesajı

Can Atalay'dan Gezi Direnişi'nin 11. yıldönümünde 'sorumluluk' mesajı
Gezi Davası'nda 18 yıl hapis cezası verilen ve vekilliği hukuksuz biçimde düşürülen Atalay, iş makinelerinin Gezi Parkı'na girmesinin üzerinden 11 yıl geçmesinin ardından Gezi'ye selam gönderdi: "Memleketin sorumluluğuna ortak olmak hepimizin sorumluluğu"

Artı Gerçek - Gezi Parkı Davası'nda 18 yıl hapis cezası verilen, TİP'ten Hatay milletvekili seçilen ve Anayasa Mahkemesi'nin hak ihlali kararına rağmen vekilliği Yargıtay kararı üzerine düşürülen avukat Can Atalay, 11 yaşına basan Gezi Direnişi'ne selam gönderdi ve "Memleketin sorumluluğuna ortak olmak; demokratik bir iklim için mücadele, adaletin yerini bulması, hepimizin güncel sorumluluğudur" ifadelerine yer verdi.

İş makinelerinin girdiği tarih olan 27 Mayıs 2013’te, Gezi Parkı’ndaki ağaçların kesilerek yerine Topçu Kışlası yapılmasına karşı başlayan ardından tüm Türkiye'ye yayılan Gezi Direnişi'nin üzerinden tam 11 yıl geçti.

Avukat Can Atalay da, Gezi Direnişi'nin 11. yılında bir mesaj paylaştı. Gezi Direnişi'nin Türkiye'de toplumsal mücadelenin gücünü ve dayanışmasını gösteren bir dönüm noktası olduğunu söyleyen Atalay, "Ne mutlu ki, onbirinci yılında milyonlarca yurttaş, “Biz de Gezi’deydik, biz de oradaydık” demeye devam ediyor. Bizler bu sahip çıkma, dayanışma ruhunu hep yanımızda hissettik. Sağ olsunlar, var olsunlar" ifadelerini kullandı.

'ÖZGÜRLÜK, DEMOKRASİ VE ADALET TALEPLERİMİZİN BİR YANSIMASIYDI'

Atalay'ın mesajı şöyle:

"Gezi’nin on birinci yılında yine “hepimiz Gezi’deydik, hepimiz oradaydık!”

2013 yılı, İstanbul'da Gezi Parkı'nda başlayan ve kısa sürede tüm ülkeye yayılan büyük protestonun yılıydı. 2013 yurttaşların, kamusal alanlarımızın, doğanın ve halkın taleplerinin yok sayılmasına karşı güçlü bir tepki gösterdiği yıldı.

Taksim Dayanışması, mimarlar, şehir plancıları, avukatlar, kent hakkı savunucuları, ekoloji örgütleri, toplumsal mücadele örgütleri ve siyasi partilerin oluşturduğu geniş bir koalisyondu. Amacı, Gezi Parkı, AKM başta olmak üzere kent hakkını ve aynı zamanda demokratik haklarımızı savunmaktı. Taksim Dayanışması olarak, barışçıl bir şekilde kentin, kentte yaşayan yurttaşın haklarına sahip çıktık ve halkın taleplerini dile getirdik.

Gezi Direnişi, özgürlük, demokrasi ve adalet taleplerimizin bir yansımasıydı. Yurttaşın barışçıl ve kararlı eylemleri, hepimize büyük bir ilham kaynağı oldu.

'DAHA GÜÇLÜ VE KARARLI MÜCADELE VERİLMESİNİN İLHAMI GEZİ’DİR'

Gezi, bir yan yana gelişin vesilesidir. Toplumsal/siyasal yaşamınıza getirdiği yenilik farklılıkların temaslarına vesile olmasıdır. Gezi, birçok bakımdan Türkiye'de toplumsal mücadelenin gücünü ve dayanışmasını gösteren bir dönüm noktası oldu.

Gezi, toplumsal mücadelelerin seyrine önemli etkilerde bulundu. Gezi'den sonra, toplumumuz hak arama mücadelelerine daha kararlı bir şekilde sahip çıkmaya başladı. Yurttaşlar, demokratik haklarını savunmak ve adalet talep etmek için daha cesur ve kararlı adımlar atmaya başladı. Soma’da, Aladağ’da, Çorlu’da ve Hendek’te katliamlara karşı öncekilerden daha güçlü ve kararlı mücadele verilmesinin ilhamı Gezi’dir.

'MEMLEKETİN SORUMLULUĞUNA ORTAK OLMAK, ADALETİN YERİNİ BULMASI, HEPİMİZİN GÜNCEL SORUMLULUĞU'

Gezi'nin mirası, onbirinci yılında da demokrasi ve adalet mücadelemizde bize yol göstermeye devam ediyor. Bu süreç, sadece geçmişin bir parçası değil, aynı zamanda geleceğimiz için de bir ilham kaynağıdır. Yurttaşın, kentlerimizin, doğamızın haklarını savunmaya devam edeceğiz.

Ne mutlu ki, onbirinci yılında milyonlarca yurttaş, “Biz de Gezi’deydik, biz de oradaydık” demeye devam ediyor. Bizler bu sahip çıkma, dayanışma ruhunu hep yanımızda hissettik. Sağ olsunlar, var olsunlar.

Memleketin sorumluluğuna ortak olmak; demokratik bir iklim için mücadele, adaletin yerini bulması, hepimizin güncel sorumluluğudur.

Hepinize kucak dolusu sevgiler..."

(HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar