'Tanınmış kişi'ye küfür 'Kaba söz' olarak değerlendirildi

ARTI GERÇEK - TBMM 18. ve 19. dönem milletvekillerinden Mahmut Alınak, Facebook'taki Mahmut Alınak isimli sayfada yer alan bir paylaşımda kendisine "S.. git lan" şeklinde hakaret içerikli bir yorumda bulunulduğunu belirterek kişiden şikayetçi oldu. Kars Cumhuriyet Başsavcılığı, Mahmut Alınak'ın "Kamuya mâl olmuş kişi olduğu" gerekçesiyle hakaret suçunun oluşmadığını belirtti.

TBMM 18. dönem Kars, 19. dönem Şırnak milletvekili olan avukat ve yazar Mahmut Alınak, Facebook'ta Mahmut Alınak isimli sayfada yer alan bir paylaşıma ilişkin kendisinin kastedildiğini belirterek "S.. git lan" şeklinde hakaret içerikli yorumda bulunan kişi hakkında avukatı aracılığıyla Kars Cumhuriyet Başsavcılığı'na giderek şikayetçi oldu.

KÜFÜR 'KABA SÖZ' OLARAK DEĞERLENDİRİLDİ

Kars Cumhuriyet Başsavcılığı konuya ilişkin "Müştekinin 18. ve 19. dönem milletvekili olması nedeniyle kamuya mâl olmuş kişi olduğu, kendisine yönelik eylemin eleştiri sınırını aşan, küçültücü ve hakaret niteliğinde olmayıp nedeniyle kendisine yönelik eylemin kaba söz olarak değerlendirilebileceği ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı, bu nedenle soruşturmaya devam olunamayacağı" gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığı kararını verdi.

ALINAK: HUKUK TARİHİNE GEÇECEK KARA LEKEDİR

Mahmut Alınak, konuyla ilgili sosyal medya hesabından söz konusu kararın görselini paylaşarak yaptığı açıklamada "Savcı, Kürtlere ve muhaliflere küfür etmek serbest, demiş oluyor. Hukuk tarihine geçecek kara bir leke" dedi.

'SAVCI GÖREV SUÇU İŞLEMİŞTİR'

Avukat Bişar Alınak konuya ilişkin şunları söyledi:

"Savcı takipsizlik kararında kamuya mal olmuş kişilere yapılan hakaretin serbest olduğu, mevcut hakaretin tahkir edici olmadığını belirterek fiyasko bir karar almıştır. ilk bakışta savcının hakaret ve eleştiriyi birbirine karıştırdığını düşünebiliriz yada takdir yetkisini bu yönde kullandığını da. Ancak herkes de biliyorki savcı taraflı ve maksatlı davranmış mevcut konumunu kötüye kullanarak aslında görev suçu işlemiştir. Gerçek bir hukuk sisteminde hiç bir savcı bu denli bir kararı almaya cesaret edemez. Ancak karardada belli olduğu üzere hukuk sistemi baştan aşağı cezasızlıkla sarmalanmış durumda. Şüphelisinden savcısına kadar denetlenmeyen bir keyfilik söz konusu. Aynı savcı hükümet yetkililerine karşı aynı hakarete takipsizlik kararı veremezdi. Vicdanı çürümüş bu zihniyet ne yazıkki muhaliflere ve Kürt’lere yapılan her türlü baskı aracını mübah görmekte. Her türlü yasal hakkımızı kullanarak konun takipçisi olup bu ve benzer hukuksuzluklarla mücadele etmeye devam edeceğiz."