Tanrıkulu, 10 Ekim dosyasına alınmayan 9 klasörü Meclis gündemine taşıdı

Tanrıkulu, 10 Ekim dosyasına alınmayan 9 klasörü Meclis gündemine taşıdı
Avukatlar, 10 Ekim Ankara Katliamının ardından açılan soruşturmada 9 klasörün iddianamede yer almadığını belirtmişti.

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 10 Ekim Ankara Katliamı'nın ardından başlatılan soruşturmada 9 klasörün soruşturmayı yürüten savcılar tarafından saklandığı yönündeki açıklamaları Meclis gündemine taşıdı.

10 Ekim 2015'te Ankara Garı önündeki Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi'ne dönük IŞİD'in canlı bomba saldırısında 103 kişi yaşamını yitirdi, resmi kaynaklara göre 391 kişi yaralandı. Katliamın ardından açılan davada kamu görevlilerinin ihmali konu edilmezken, dava avukatları tarafından soruşturma savcılarının iddianame ve dosyaları mahkemeye teslim ederken 9 klasörü ellerinde tuttukları dile getirildi. 10 Ekim Avukat Komisyonu daha önce yaptığı açıklamalarda, katliam için Antep’ten Ankara’ya, iki araçla getirilirken önden gidip katillere yol boyunca eskortluk yapan, bomba malzemelerini tedarik edip depolara yerleştiren, Suruç katliamını yapan katile yardım yataklık ederek Suruç’a gönderen ya da bizzat götüren sanık Yakup Şahin’in, yanında sanık Hüseyin Tunç ile birlikte, 10 Ekim katliamından 10 gün önce bomba yapımında kullanılan amonyum nitratı Nizip’ten alma teşebbüsünün takip ve kaydedildiği bu soruşturma dosyası, savcıların Mahkemeye teslim etmedikleri iddianamede de yer verilmeyen 9 klasörün içinde yer aldığı belirtildi.     

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, avukatların dile getirdiği bu konuya ilişkin Meclis gündemine soru önergesi verdi.  Tanrıkulu, katliamın üzerinden 5 yıldan fazla zaman geçtiğini hatırlatarak, bahse konu klasörler içerisinde katliamın en önemli sanıklarından Yakub Şahin’in katliamdan 10 gün önce ihbar edildiğine dair Nizip Cumhuriyet Savcılığı tarafından yapılan soruşturma evrakının da bulunduğunu aktardı.

Katliamla ilgili İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği tarafından hazırlanan "Ön İnceleme Raporu"na atıf yapan Tanrıkulu, raporda katliam failleri hakkında katliam öncesi ve katliam sonrasında uygulanan iletişim tedbirlerinin kapsam ve niteliğinin, tarihlerinin ve sonuçlarının neler olduğu konusunda aydınlatılmamış noktalar olduğuna dikkat çekti.

'9 KLASÖRÜN SAVCILAR TARAFINDAN SAKLANDIĞI İDDİASI DOĞRU MUDUR?'

Tanrıkulu, şu soruların yanıtlanmasını istedi:

"- 10 Ekim Ankara Katliamının üzerinden 5 yıldan fazla zaman geçmiş olup yargılamanın devam ettiği Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi 2018/287 E. Sayılı dosyaya yansıyan bilgi ve belgelere göre, katliamla ilgili soruşturmaya ait 9 klasör evrağın soruşturmayı yürüten Savcılar tarafından saklandığı iddiaları doğru mudur?

- Katliam öncesi dönemde hakkında iletişime müdahale tedbiri uygulandığı anlaşılan YakubŞAHİN’le ilgili ayrıca yine katliam öncesinde bir de ihbar bulunduğu ve bütün bunlara rağmen katliamdan önce Yakub Şahin hakkında gerekli işlemleri yapmadığıiddia edilen Gaziantep’teki kamu görevlileri ve özellikle Gaziantep Emniyet Müdürlüğü sıralı amirleri hakkında açılan idari ve adli bir inceleme ya da soruşturma var mıdır?

- Soruşturma yoksa, katliam failleri hakkında zamanında gerekenleri yapmayan ve böylece katliamın meydana gelmesinde sorumlulukları bulunan kamu görevlileri hakkında tarafınızdan idari ve adli soruşturma başlatılacak mıdır?"

'BİLGİ VE BELGELER NELER?'

- 10 Ekim 2015 günü Emek, Demokrasi ve Barış Mitingine yapılan saldırı sonrasında katliamla ilgili İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği tarafından hazırlanan "Ön İnceleme Raporu" belirtilenkatliam failleri hakkında katliam öncesi alınan iletişime müdahale tedbirlerine dayanak olan adli makamların ve emniyetin elindeki bilgi ve belgeler nelerdir?

- Anılan katliam failleri hakkında (Yunus Durmaz, Yunus Emre Alagöz, Yakub Şahin, İlhami Balı ve Deniz Büyükçelebi) katliam öncesinde uygulandığı bildirilen iletişime müdahale tedbirlerine esas olanmahkeme kararlarının tarih ve dosya bilgileri nelerdir? Bu iletişime müdahale tedbirleri sonucunda yukarıda belirtilen şüpheliler ve katliamla ilgili elde edilen herhangi bir bilgi var mıdır? Bu iletişime müdahale tedbirleriyle ilgili sonrasında hangi adli süreçler işletilmiştir?

- Söz konusu iletişime müdahale tedbirlerine dair hangi telefon numaraları için hangi kayıtlar, hangi dönem için ve ne kadar süreyle tutulmuştur?

- Haklarında iletişime müdahale tedbirleri uygulanan katliam faillerinin buna rağmen katliamı gerçekleştirdikleri gerçeği karşısında, yukarıda belirtilen müfettiş raporunda, uygulanan iletişime müdahale tedbirleriyle ilgili katliamın önlenmesi konusunda bildirim eksikliği bulunup bulunmadığı hususu Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından ayrıca araştırılmış mıdır? Araştırılmışsa, akıbeti nedir?

- Raporda belirtildiği şekilde müfettişlere bu konuda sonradan bilgi verilmiş midir? EGM tarafından böyle bir araştırma yapılmamışsa,gerekçesi nedir ve görevini yerine getirmeyen ilgililer hakkında yapılan bir işlem var mıdır?"

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar