Tanrıkulu: TSK, 12 Eylül'de insanlığa karşı suç işledi

1980 darbesinin yıl dönümünde Diyarbakır Cezaevi önünde konuşan CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, "12 Eylül, TSK'nin emir komuta zinciri içerisinde gerçekleştirdiği faşist darbe idi" dedi. Tanrıkulu geçmişle hesaplaşma çağrısı yaptı.

Rojhat ABİ


DİYARBAKIR - Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) yönelik ifadeleri nedeniyle hedef gösterilmesinin ardından hakkında soruşturma açılan CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 1980 askeri darbesinin 43. yıl dönümünde 12 Eylül'ün işkence merkezlerinden Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi önünden seslendi. Geçmişle hesaplaşma vurgusu yapan Tanrıkulu, "Geçmişle hesaplaşmadan, yüzleşmeden o dönemi aşamayız. 12 Eylül darbesi Türk Silahlı Kuvvetleri'nin emir komuta zinciri içerisinde gerçekleştirdiği bir faşist darbe idi. İnsanlığa karşı suç işledi TSK, buradan bir kez daha belirteyim. Maalesef hesabı sorulamadı. Ama biz hafızamızda unutmayacağız" ifadelerini kullandı.

'CEZAEVİ KOĞUŞLARINDA ÖLÜM KOKUSUNU İLİKLERİME KADAR HİSSETTİM'

Tanrıkulu, insan hakları müzesi olması talep edilen Diyarbakır Cezaevi önündeki açıklamaya katıldı.

12 Eylül döneminde Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi'nde tutuklu yakını ve avukat olarak tanık olduklarını anlatan Tanrıkulu, “Bu cezaevi hepimizin hafızasında travma yaratmış, acı izler bırakmış bir cezaevidir. Buraya geldiğimde hep annemi hatırlarım. Ben annemi çocukken hiç koşarken görmedim. Bu kapıdan içeriye ağabeyimi ziyarete giderken düdük çalardı. Ve kendisi hızla bir koşucu gibi görüş yerine koşardı ki bir an evvel görsün ve ağabeyim benim yanımda hiç konuşamazdı. Birçok işkenceye, zalimliğe bu cezaevi tanıklık etti. 1984'ten sonra avukat olarak bu cezaevine geldim. 86’da büyük ölüm oruçları vardı. Diyarbakır Barosu Genel Sekreteriydim. Rahmetli Baro Başkan Yardımcımız Hamit Karakoçla beraber koğuşlara alındık. Hiçbir zaman ölüm kokusunun o kadar çok yakın olduğunu görmemiştim, duymamıştım, hissetmemiştim. Cezaevi koğuşlarında ölüm kokusunu maalesef iliklerime kadar hissetim" dedi.

Geçmişle hesaplaşmadan, yüzleşmeden travmaları aşmanın mümkün olmadığını söyleyen Tanrıkulu, sözlerini şöyle sürdürdü: “12 Eylül darbesi Türk Silahlı Kuvvetleri'nin emir komuta zinciri içerisinde gerçekleştirdiği bir faşist darbe idi. İnsanlığa karşı suç işledi TSK, buradan bir kez daha belirteyim. Maalesef hesabı sorulamadı. Ama biz hafızamızda unutmayacağız. Mutlaka ama mutlaka bir gün faşist darbeyi gerçekleştirenlerden, o zihniyetten gerçek anlamda, adil bir biçimde soracağız.

NE OLMUŞTU?

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, TV100'de yayınlanan bir programa telefonla bağlanarak "TSK'nın yaptığı her şey, eleştiriden azade değil. Biz milletvekiliyiz bunları sorgularız. TSK değil mi 12 Eylül'de darbe yapan? Bu ordu değil mi 15 Temmuz'da darbe girişimi yapan, köyleri yakan... Benim takip ettiğim davalar var. 15 köylüyü helikopterden atan TSK değil mi? AİHM kararıyla sabit hale gelen... Biz eleştirel yaklaşırız. Soru sorarız, doğru olup olmadığını sorarız, TSK üzerinden bu tür şaibelerin kalkması amacıyla bunu sorarız. 40 yılda her şeyi doğru yapsaydı Türkiye bu durumda olmazdı. AİHM kararı orada, 15 tane köylü, kim attı? Bu kadar köyü yaktı? Daha yeni Roboski Uludere oldu... Sizler de eleştirel yaklaşamadığınız için Türkiye bu noktaya geldi" ifadelerini kullanmıştı.

TV100 HEDEF GÖSTERMİŞTİ

Tv100, Tanrıkulu'nun açıklamalarına dair haberlerini "Tanrıkulu'nun TSKye dönük iftiraları" ibaresiyle servis ederek hedef göstermişti.

TANRIKULU'NDAN İLK AÇIKLAMA

Sözlerinin tartışma yaratması üzerine sosyal medya hesabından açıklama yapan Sezgin Tanrıkulu, “Dünkü açıklamalarımdan sonra bazı dijital platformlarda hakkımda ağır eleştirinin ötesine varan açıklamalar yapan / yazan herkesle tek tek hukuk önünde hesaplaşacağım. Günü geldiğinde aman 'Özür dilerim, ben yanlış yaptım, affedin' vb sözlerle lütfen karşıma gelmeyin” demişti.

SORUŞTURMA BAŞLATILMIŞTI

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Tanrıkulu'nın açıklamalarını gerekçe göstererek hakkında soruşturma başlatmıştı.

CHP'DEN İLK AÇIKLAMA

Tanrıkulu'nun açıklamalarının ardından ise CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun, milletimizin gözbebeği Türk Silahlı Kuvvetleri’ni töhmet altında bırakan ifadeleri kabul edilemez. Bu konu yetkili organlarımızda görüşülecektir” ifadelerini kullanmış, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise "TSK bizim göz bebeğimizdir" açıklamasında bulunmuştu.

TANRIKULU'NDAN SORUŞTURMA YORUMU

CHP'li Sezgin Tanrıkulu hakkında başlatılan soruşturmaya ilişkin "AKP'nin derin devletin yeni sahibi olduğunun bir kez daha itirafıdır" demişti.

TANRIKULU: ZORA DÜŞÜNCE SUSANLARDAN DEĞİLİM

Tanrıkulu, hedef alınması sonrası yeni bir açıklama yaparak insan haklarını savunmaya devam edeceğini söylemişti. Tanrıkulu, "Ben hakikatleri dönemin koşullarına göre eğip bükenlerden, zora düşünce susanlardan değilim" demişti.

BAKAN TUNÇ: SORUŞTURMA FEZLEKESİ MECLİS'TE, SÜREÇ MECLİS'İN TAKDİRİNDE

Adalet Bakanı Tunç, CHP'li Tanrıkulu'nun TSK açıklamalarını kabul etmenin mümkün olmadığını belirtmişti. Soruşturma fezlekesinin Meclis gündemine geldiğini söyleyen Tunç, "Bundan sonraki süreç Meclis’in takdirindedir" demişti.

ERDOĞAN 'CEZASIZ KALMAYACAK' DEDİ

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da "Bu şahıs, dünyanın en şerefli, en mert ordusuna dil uzatmanın cezasını hukuk önünde alacaktır. Düşmanlarının bile mertliğinden övgüyle söz ettiği Türk Silahlı Kuvvetlerimize yapılan bu namertçe hakaret, iftiralar cezasız kalmayacaktır" ifadelerini kullandı.

TANRIKULU'NUN KONUŞMASINDA DİLE GETİRDİĞİ KONULAR

Diyarbakır - 1993

8 Ekim -25 Ekim 1993 arasında Kulp ilçesinin dağınık mezralardan oluşan (Gurnik, Mezire, Pireş, Kepir ve Şuşan) Alaca köyü ve Muş'a bağlı Kayalısü köyünün (Licik mezrası) civarında, General Yavuz Ertürk Komutasındaki Bolu Tugayı tarafından yürütülen askeri operasyonda köy ve mezralarından toplanarak gözaltına alınan 11 kişiden bir daha haber alınamadı.

Kaybedilenlerin isimleri şöyle: Mehmet Salih Akdeniz, Celil Aydoğdu, Behçet Tutuş, Mehmet Şerif Avar, Hasan Avar, Bahri Şimşek, Mehmet Şah Atala, Turan Demir, Abdo Yamuk, Nusreddin Yerlikaya, Ümit Taş (16 yaşında).

Şırnak - 1994

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 12 Kasım 2013’te verdiği kararda Şırnak'ın Kuşkonar ve Koçağılı köylerine 25-26 Mart 1994'te düzenlenen hava operasyonu sırasında öldürülen 34 sivilin yakınları tarafından açılan davada, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni (AİHS) ihlal ettiğini belirtmişti.

Türkiye’nin, mahkeme kararı gereği davacılara, mahkeme masrafları da dahil olmak üzere 2 milyon 310 bin 700 euro ödemesine karar verilmişti.

Öne Çıkanlar