Tarlabaşı’nda hukuksuzluk tescillendi: Danıştay iptali onadı
Tarlabaşı’ndaki kentsel dönüşüm projesiyle ilgili iptal kararı Danıştay tarafından onanarak kesinleşti.
Rıfat DOĞAN
ARTI GERÇEK- Danıştay, 14. Dairesi, Tarlabaşı’nda iktidara yakınlığıyla bilinen Çalık Holding’e bağlı GAP İnşaat tarafından sürdürülen proje için İstanbul 3. İdare Mahkemesi tarafından verilen iptal kararını onadı.
KARAR OYBİRLİĞİYLE ALINDI
İptal kararının düzeltilmesi için Kültür Bakanlığı ve GAP İnşaat Danıştay’a temyiz başvurusunda bulundu ancak, Danıştay 14. Dairesi bu talebi reddederek oybirliğiyle iptal kararını onadı.
Danıştay 22 Ocak 2019 tarihli onama kararında şu ifadelere yer verdi:
"Danıştay Dava Daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verilen kararları hakkında ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. Maddesinde yazılı nedenlerle kararın düzeltilmesi mümkün bulunmamaktadır. Kararın düzeltilmesi, dilekçesinde öne sürülen hususlar ise adı geçen yasa maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymamaktadır."
MİMARLAR ODASI: HAKLILIĞIMIZ BİR KEZ DAHA ORTAYA ÇIKTI
TMMOB’a bağlı Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Başkanı Esin Köymen, Artı Gerçek’e kararla ilgil yaptığı açıklamada, Tarlabaşı yıkımına karşı 1980'li yıllardan beri verdikleri mücadelenin haklılığının bir kez daha kanıtlandığını söyledi:
"Mimarlar Odası’nın 1980’leri ortasında dönemin ANAP’lı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Bedrettin Dalan tarafından başlatılan Tarlabaşı yıkımlarına karşı verdiği mücadelenin haklılığı bir kez daha ortaya çıkmıştır. Mimarlar Odası 1980’lerde de 2000’lerde de kentin ortasında bir yırtık yaratılmasına sivil mimari örneklerinin yıkılmasına ve o bölgede yaşayan insanların oradan zorla tahliye edilmesine itiraz etti. Bu konudaki mücadelesine kararlıkla devam edecektir."
Acele kamulaştırma’ kapsamına da alınmış, hukuksuz olarak yıkım ve inşaat başlatılmıştı.
AVUKAT ATALAY: İNSANLAR KENT MERKEZİNDEN TEHCİR EDİLDİ
Kararla birlikte ne olacağı sorusunu Artı Gerçek’e yorumlayan Mimarlar Odası Avukatı Can Atalay da "Tarlabaşı’ndaki uygulama yoksul insanların kent merkezinden tehciri niteliğindedir. Tehcir kavramını bilerek kullandığımı vurgulamak isterim" dedi.
"En başından beri İstanbul’un merkezinde böyle bir uygulamanın hukuksuzluğu açık bir şekilde ortaydı" ifadelerini kullanan Atalay, en başında bir karar vermeyen idari yargının, dosyanın 11 yıldan fazla uzamasına neden olarak işlenen kent suçuna ortak olduğuna dikkat çekti.
OLUŞAN ZARARLAR ŞİRKETTEN GERİ ALINMALI
Atalay Danıştay kararıyla birlikte yapılması gerekenler hakkında şunları söyledi:
"Bugün itibariyle oradaki projenin haksızlığı açık bir şekilde ortaya çıkmıştır fakat oradan tehcir edilen insanların akıbetinin ne olacağı vehmi kamu kurumu tarafından tahmin edemeyeceğimiz kadar şirkete kazandırılan karların nasıl geri alınacağı ve kamulaştırma bedeli olarak Beyoğlu Belediyesi ve merkezi idarenin harcadığı paraların akıbetinin ne olacağı soruları ortada durmaktadır. Kamu idaresinin görevi bu kararın gereklerini yerine getirmek ve biraz önce işaret ettiğim kamu zararına neden olanlardan bu kamu zararını tahsilini sağlamaktır."
NE OLMUŞTU?
Beyoğlu kentsel sit alanı içerisinde kalan ve 209’u ‘kültür varlığı’ olarak tescil edilmiş bulunan 269 binayı kapsayıp binlerce insanın yaşadığı alan, 28 Mart 2006’da yürürlüğe giren bakanlar kurulu kararıyla ‘yenileme alanı’ ilan edilmişti. Bu alan ‘acele kamulaştırma’ kapsamına da alınmış, hukuksuz olarak yıkım ve inşaat başlatılmıştı.
YÜZLERCE MAHALLELİ TARLABAŞI’NI TERK ETMEK ZORUNDA KALMIŞTI
Semtteki yıkımlar 2011 yılı itibariyle başlamış, sakinler ‘yenileme’ adı verilen proje nedeniyle mahallelerini terk etmek zorunda kalmıştı.
Hukukçu, bilim insanları ve sivil toplum kuruluşlarının tüm karşı çıkışlarına rağmen Tarlabaşı’nda dokuz adada kentsel dönüşüm projesine koruma kurulu da 30 Kasım 2007’de onay vermişti.
Tarlabaşı semtinde kentsel dönüşüm projesine onay veren kurul kararı ve avan projelerin iptali istemiyle Mimarlar Odası, dava açmış, ancak bilirkişi raporunu dayanak alan İstanbul 3. İdare Mahkemesi davayı reddetmişti. Kararı temyiz eden Mimarlar Odası’nın talebini Danıştay haklı bulmuş ve mahkemenin kararını bozarak, dosyayı yeniden 3. İdare Mahkemesi’ne göndermişti.
İstanbul 3. İdare Mahkemesi, davayı yeniden görüşmüş ve kurul kararı ve yenileme projesinin ‘planlama esaslarına, kamu yararına ve hukuka’ aykırı olduğunu belirterek 2017 yılında iptal etmişti.