Teğmenlerin 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' sloganı tartışma yarattı

Artı Gerçek - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı Kara Harp Okulu'ndaki törende teğmenlerin bir araya gelip 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' sloganı eşliğinde kılıç çatması tartışma yarattı.

AKP'den resmi bir açıklama gelmezken, partiye yakın bazı kalemler ve sosyal medya hesapları soruşturma açılması çağrısında bulundu. AKP'nin Cumhur İttifakı ortağı MHP'den ise teğmenlere destek mesajı geldi.

Gazeteci Murat Yetkin ise, "Nasıl oluyor da hep bir ağızdan, baştan da iktidardaki AK Parti çevrelerince hedefe konacaklarını tahmin ederek 'Mustafa Kemal' adıyla “kılıç çatıyorlar?" sorusunu sorarak, iki tarafın da anlamadığı bir dönüşüme işaret etti.

Yeni mezun teğmenlerin 30 Ağustos'taki törendeki görüntüleri sosyal medyada trend oldu. AKP karşıtları görüntülere övgüler dizerken, AKP taraftarları ise 15 Temmuz'daki bazı görüntüleri hatırlatarak tepki gösterdi.

CEM KÜÇÜK: SORUŞTURMA İVEDİLİKLE YAPILMALI

AKP destekçisi Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük, X hesabından yaptığı paylaşımda teğmenlere soruşturma açılmasını istedi. Küçük, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” muhaliflerin kullandığı dildir. Kabul edilemez. 1960 darbesine giden süreç 1954’de iki yüzbaşının sucuklu yumurta yemesiyle başlamıştı. Demokrat Parti bu gelişmeleri hafife almış, bedelini ağır ödemişti. AK Parti gereken soruşturmayı ivedilikle yapmalıdır" dedi.

'MSÜ KAYNAKLARI' HABERİ: FETÖ MİLİTANLARINA YANIT

Görüntülerle ilgili Süper Haber adlı site de, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası kurulan 'Milli Savunma Üniversitesi kaynaklarına' dayandırılan bir haber dikkat çekti.

Haberde, yeni mezun teğmenlerin mezuniyet töreninde kılıçla verdiği mesajın, 'FETÖ yalanlarına karşı olduğu' anlatıldı. Habere göre, genç teğmenler ettikleri yeminle FETÖ militanlarının sosyal medyada yaydıkları “Harp okullarında tarikatlar ve cemaatler hakim oldu” yalanına karşı devlete ve Atatürk’e bağlılık mesajı veriyordu.

METİNER: SİZDEN OLUR ALINARAK MI YAPILDI?

AKP'li Mehmet Metiner, görüntülere tepkisini bu habere işaret ederek verdi. Metiner, sosyal medya hesabından şöyle dedi:

"Soruyoruz: Güya Milli Savunma Üniversite’si (MSÜ) kaynakları, tarikat ve cemaat iddialarını yalanlamak için o teğmenlerin devlete ve Atatürk’e bağlılık mesajları verdiğini söylemişler. Kimse o kaynaklar kendilerini gizlemeden, adlarıyla sanlarıyla cevap versinler: Böyle bir yemin töreni bilginiz dahilinde sizden olur alınarak mı yapıldı? Bu yemin töreni yasaya, tüzüğe ve teamüle uygun bir tören midir, yani olması gereken bir tören midir yoksa yasa ve kural dışı bir tören midir?

MİROĞLU: YENİ BİR PROVA GİBİ Mİ OLDU NE?!

AKP MKYK üyesi eski milletvekili Orhan Miroğlu, Metiner'in paylaşımını alıntılayarak, teğmenlere tepki gösterdi. Miroğlu, şöyle yazdı:

"İyi saatte olsunların, askerleri göreve çağırdıkları dönemlerin yeni bir provası gibi mi oldu ne?! Keşke meselemiz alım sistemi ile mülakat sistemini değiştirmekten ibaret olsa! Bu çağrılara sivil bir cevap, yüzümüzü demokrasiye dönmekten geçiyor. Peki ama kiminle ve nasıl?"

Miroğlu daha sonra akademisyen Deniz Ülke Arıboğan'ın paylaşımını da alıntılayarak, uzun bir mesaj yazdı.

Değerli hocam,
Kısa ve özet:
Atatürk’ün ‘bir ulus için anlamını’ söz konusu etmek bile malumun ilanı olur.
Ama galiba bugünün dünyası, ve Türkiyesi’nin etnik, mezhepsel ve kültürel çeşitliliğiyle kemalizmin ve Atatürkçülüğün çatışan ve bütünleşen yanlarını da konuşmak ve bu… https://t.co/D4DlLxIAkj

— Orhan Miroğlu (@OrhanMiroglu) September 1, 2024

Miroğlu, "Elbette bir ülkede darbe dinamiklerinin nasıl çalıştığını biliyoruz" ifadesini kullandı.

AKP'li 'troll' olarak bilinen Furkan Bölükbaşı, "Eğer burada yapılan açık darbe îmâsı ve muhtıravari gözdağı hakkında işlem yapılmazsa 23 yıldır desteklediğim siyasi hareketle gönül bağımı gözden geçireceğim. Biz size yol köprü yapın diye değil Kemalist Askeri Vesayeti tarihe gömün diye destek verdik" diye paylaşım yaptı.

MHP: TEĞMENLERE GÜVENİMİZ TAM

AKP çevrelerinden gelen bu tepkilerin ardından MHP'den de bir paylaşım geldi. MHP Genel Başkanı İsmail Özdemir'in sosyal medya hesabından yaptığı açıklama, MHP'nin resmi hesabından yeniden paylaşıldı. Özdemir'in mesajında şöyle denildi:

"Türk Silahlı Kuvvetleri Büyük Türk Milleti’nin asil neferlerini ve nice kahramanları bağrından çıkarmış, ebediyete kadar da çıkarmaya devam edecektir. Onların görevi askerliğin namusunu ve Türk sancağının şanını korumak, ezanı dindirmemek, vatan nöbetinde icap ettiğinde seve seve hayatlarını inandıkları bu mübarek yolda feda etmektir.

Bu gençlerin ebedi Başkomutanları, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’tür. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan da milletimizden aldığı yetki ile bu kahraman ordunun ve yeminlerini şereflice ilan eden teğmenlerimizin Başkomutanıdır.

Genç Teğmenlerimiz kanun, nizam, amir ve başkomutanlarına sadıktır, vazifelerinin farkındadır. Bu gençler, Türkiye’nin beka mücadelesinin savunucuları olduğu kadar küresel ülkülerimizin de şerefli üniforma altındaki geleceğidir. Kendilerine güvenimiz tam.

Ordumuzla milletimiz arasındaki sarsılmaz bağa halel gelmesine müsade edilmez. Bu sebeple hiç kimse farklı yollara ve algılara sebebiyet vermemelidir. Yeni mezun teğmenlerimizin yolu ve bahtı açık olsun. Cenabı Allah her birinin yar ve yardımcısı olsun."

YETKİN: TÜRKİYE FARKLI BİR ŞEKİLDE DEĞİŞİYOR

Tartışmalara dair gazeteci Murat Yetkin 'Harp Okulları mezuniyet törenlerinde yaşananlar ve Z-kuşağı subaylar' başlıklı bir yazı kaleme aldı. Yetkin, ''Türkiye ne Erdoğan’ın ne yeminli Erdoğan taraftarlarının ne de yeminli Erdoğan karşıtlarının arzu ettiğinden farklı bir şekilde değişiyor'' dedi.

Yeni mezun teğmenlerin 2000 doğumlu olduğunu hatırlatan Yetkin, yazısında şunları söyledi:

''Yani Erdoğan 2001 yılında AK Parti’yi kurduğunda yürümeye 2002’de konuşmaya başlamış kuşak; başka türlü söylersek Z-kuşağı.

Bu kuşak ilkokula giderken devlet diye Başbakan Erdoğan’ı tanıdı. Liseye giderlerken Erdoğan Cumhurbaşkanıydı. Erdoğan’ın yıllarca “Kıblemiz bir” diyerek önünü açtığı Fethullahçılar, eskinin kılık-kıyafet Atatürkçüsü subayların gözleri önünde 15 Temmuz 2016’da darbeye kalkıştıklarında bu gençlerin devlet kavramı Erdoğan’la özdeşleşti.

Erdoğan eski alışkanlıkla devlet yapısını eleştirirken, aslında kendine ve temsil ettiği değerlere zarar veriyor.

Bu kuşağın 15 Temmuz sonrası kurulan MSÜ’de bildik Atatürk endoktrinasyonundan geçmedikleri de açık.

Öyleyse nasıl oluyor da hep bir ağızdan, baştan da iktidardaki AK Parti çevrelerince hedefe konacaklarını tahmin ederek “Mustafa Kemal” adıyla “kılıç çatıyorlar”?

Böyle bir ayrıma gitmediklerinden olabilir mi?

Türkiye değişiyor. Türkiye ne Erdoğan’ın ne yeminli Erdoğan taraftarlarının ne de yeminli Erdoğan karşıtlarının arzu ettiğinden farklı bir şekilde değişiyor. Her iki taraf da bu dönüşümü anlamaya çalışmak yerine tepki gösteriyor." (HABER MERKEZİ)