TSK Afrin’de kayıp tespitini neye göre yapıyor?
HDP'li Kürkçü, TSK'nin Afrin hakkında paylaştığı ölü-yaralı sayısının SOHR ve HRW verileri ile çeliştiğini belirterek, Başbakan'a 'TSK hangi doğrulama ölçütlerini kullanmaktadır' diye sordu.
HABER MERKEZİ - HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Afrin operasyonuna dair Meclis Başkanlığı'na yazılı soru önergesi verdi.
Kürkçü, Başbakan Binali Yıldırım tarafından yanıtlanması istemiyle verdiği soru önergesinde, Afrin operasyonunun bilinmeyen, kamuoyuyla paylaşılmayan yönlerini de sordu.
Kürkçü, soru önergesinin gerekçesinde Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nin (SOHR) yayınladığı son raporda, operasyonun 39'uncu günü itibariyle YPG/YPJ kayıplarını 261, TSK-ÖSO kayıplarını 44’ü TSK mensubu olmak üzere 280 olarak bildirdiğine işaret etti.
Ertuğrul Kürkçü önergesinde, yine aynı kaynağa dayarak operasyonun başladığı 20 Ocak’tan bu yana 27’si çocuk 19’u kadın olmak üzere 139 sivil Afrin sakininin hava akınları ve topçu ateşi sonucu hayatını kaybettiği yönündeki bilgilere yer verdi.
BM'NİN AÇIKLAMALARINA ATIF YAPILDI
Gerekçede, şu ifadeler yer aldı: "Uluslararası insan hakları kuruluşu İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) de 21, 27 ve 28 Ocak günleri gerçekleştirilen hava akınlarına ilişkin incelemede aralarında 17 çocuğun da olduğu en az 26 sivilin hayatlarını kaybettiğini, ölenler arasında Suriye’nin başka yerlerinden kaçarak Afrin’e sığınmış iki ailenin de bulunduğunu bildirmiştir.
BM Genel Sekreteri sözcüsü Stephane Dujarric de 23 Ocak'ta yaptığı açıklamada 'Türkiye'nin sivillerin yaşamlarını elinden alan ve 6 bin kişinin evlerini terk etmesine yol açan harekatından derin endişe duyduğunu' belirtmiştir. Son olarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Suriye’de insani ateşkes ilan edilmesi kararının Afrin de dahil 'Suriye’nin tümü'nde uygulanması gerektiği malumdur."
Kürkçü, Başbakan Yıldırım'a şu soruları yöneltti:
- Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Zeytin Dalı Harekatı sırasında gerçekleşen insani kayıplara ilişkin olarak verdiği bilgiler ile SOHR ve HRW'nin açıkladığı askeri ve sivil kayıp sayıları arasındaki büyük fark nereden kaynaklanmaktadır?
- Türk Silahlı Kuvvetleri'nin açıkladığı "etkisiz hale getirilen" 2184 kişinin sivil kayıpları da içerdiği kabul edilse bile bu sayı SOHR'un yerel kaynaklardan doğrulattığını bildirdiği sayılarla mukayese edilemeyecek kadar büyük olarak görülmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri kayıp tespiti bakımından hangi doğrulama ölçütlerini kullanmaktadır?
- TSK ve hükümet sözcüleri ile Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarına göre harekat sırasında hayatını kaybeden sivil yoktur. Buna karşılık, BM Genel Sekreteri sözcüsü, Uluslararası gözlemciler ve insan hakları kuruluşlarının yanı sıra bireysel gözlemcilerin sosyal medyada paylaştıkları fotoğraf, video ve tanıklıklar sivil kayıpların varlığını teyid eder niteliktedir. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi açısından hükümetinizin tespit ettiği sivil kayıp sayısı sıfır mıdır?
- Harekat sırasında hem askeri hem sivil yaralılara ilişkin olarak elle tutulur resmi bilgiler verilmemektedir. Hükümetinizin bilgisi dahilinde Türkiye ve Afrin'de sağlık kuruluşlarında muayene ve tedavi gören kaç sivil/asker yaralı vardır? Bu sayıları kamuoyuyla paylaşacak mısınız?
- Harekata TSK ile birlikte katılan ÖSO mensuplarının kayıp ve yaralı sayısı kaçtır?
- TSK bugüne kadar 58 kişinin "sağ ele geçirildiği"ni bildirmiştir. Bu kişilerin arasında YPG/YPJ militanı veya Demokratik Suriye Güçleri üyesi veya rejim güçleri üyesi olduğu mu düşünülmektedir? Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olmayan bu kişiler, hangi uluslararası hukuk kurallarına bağlı olarak nerede ve Türkiye Cumhuriyeti'nin hangi kurumunun gözetimi altında tutulmaktadır?
- Bilindiği gibi uluslararası çatışmalar sırasında uyulması gereken kuralları belirleyen Cenevre Konvansiyonu’na Türkiye de taraftır. Gerek harekatın sürdürülmesinde gerekse ele geçirilen kişilere yönelik insani ve hukuki muamele sırasında bu protokole uyulmakta mıdır? Bu protokolü ihlal eden bir uygulama tarafınıza rapor edilmiş midir? Edilmişse bununla ilgili tarafınızdan bir önlem alınmış mıdır?
- Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 24 Şubat'ta Suriye’de en az 30 gün sürecek "insani ateşkes" ilan etmiştir. Afrin harekatının da bu kapsamda olduğu başta ABD olmak üzere bütün Güvenlik Konseyi üyesi ülkelerce teyit edilmiştir. TSK bu karardan sonra da harekata devam etmiş midir? Devam ettiyse bu ateşkes sonrasında kaç insani kayıp gerçekleşmiştir? Hükümetiniz söz konusu BM kararına uymamaktan doğabilecek uluslararası yükümlülükleri karşılamak için hangi önlemleri almıştır?" (MA)