'Tur şirketini aramam suçsa 2 milyon suçlu aramızda'

Cumhuriyet davasının üçüncü gününde hakim, Turhan Günay'a gençliğinin ve üç evliliğinin sırrını sordu. Hakan Kara, 'FETÖ ile aynı sofrada ben yemek yemedim' dedi.

'Tur şirketini aramam suçsa 2 milyon suçlu aramızda'

Gülten SARI - Fatma YÖRÜR

Cumhuriyet davasının üçüncü günü tutuklu üç gazeteci savunma yaptı. Tatil için bir tur şirketini aramakla suçlandığını söyleyen Hakan Kara, "O şirketi dört yılda 2 milyondan fazla insan aramış. 2 milyon suçlu aramızda" dedi. Hakim, savunmasını 'vurucu' bulmadığı Turhan Günay'a gençlik sırrını sordu. Günay, iki yaşında ölen annesinin bilmediği ölüm tarihini bulan savcıya teşekkür etti.

Cumhuriyet davasının üçüncü gününe de ilgi oldukça yoğundu. Adliye koridorları hınca hınç dolarken salonun küçüklüğü nedeniyle güvenlik görevlileriyle gerginlik yaşandı.

Saat 15.00'da başlayan duruşmada hakimin "Dün avukatlardan biri anlamlandıramadığımız bir eylem yaptı. Yere 100 dolar attı. Bu ne anlama geliyor" sözleriyle başladı.
Salon birden dalgalandı ve kahkaha koptu. Avukatlardan edinilen bilgiye göre, dün duruşma sonrası yerde bir yüz dolar bulundu. Mahkeme Başkanı da bugün 'Bunu biz anlamlandıramadık' dedi ve daha sonra 'kim düşürdüyse alsın' diyerek doları avukatların masasına bıraktı.

Daha sonra duruşma Hakan Kara'nın ifadesiyle başladı. 22 sayfalık bir savunma hazırlayan Hakan Kara, sözlerine 'FETÖ' bağlantısına ilişkin iddialara yanıt vererek başladı:

'FETÖ İLE AYNI SOFRADA YEMEK YEMEDİM'

"34 yıldır Cumhuriyet'te çalışıyorum. Gazetede bugün kadar 2 bini aşkın haber, röportaj, söyleşi ve köşe yazım yayınlandı. Bunların arasında FETÖ'yü öven tek bir yazı yok. Gazetecilik yaşamım boyunca ne FETÖ'yü ne de başka bir terör örgütünü öven tek satır yazı yazmadım.

FETÖ'yü tanımam. FETÖ ile çekilmiş bir fotoğrafım yok. Onunla aynı sofrada yemek yemedim. Pensilvanya'ya hiç gitmedim. Yıllarca FETÖ'yü öve öve bitiremeyen, onu yere göğe sığdıramayanlar, ona 'Hocaefendi Hazretleri' derlerdi. Ben böyle bir ifadeyi hiç kullanmadım. 15 Temmuz'un taşlarını döşeyenler Cumhuriyetçiler değildir.

'BEN GAZETECİYİM AMA MEKTUP YAZMAM BİLE YASAK'

Cumhuriyet soruşturmasını başlatan savcı Murat İnam örgüt üyeliği suçuyla yargılanıyor. Ama hiç hapis yatmadı. Tutuksuz yargılanıyor. Bense ondan çok daha hafif bir suçla yargılanmama karşın 9 aydır hapisteyim. Sayın İnan, bir yandan yargılanırken diğer yandan savcılık mesleğini sürdürmeye devam ediyor. Oysa ben gazeteciyim, mesleğimi yapamadığım gibi mektup yazmam mektup almam bile yasak.

Ne yazık ki, FETÖ'cü çetenin geçmişte ODATV, Balyoz, Ergenekon gibi davalarda uyguladığı yöntemlerin benzerleri bugün muhalif sesleri kısmak için uygulanıyor. FETÖ'cü savcı Zekeriya Öz ülkeden kaçtı ama geriye korkunç bir miras bırakmış."

'BYLOCK YOKKEN BYLOCK KULLANMAKLA SUÇLANIYORUM'

Hakan Kara, ByLock suçlamasına yanıt verirken de suçlama tarihi ile ByLock'un kullanılmaya başladığı tarihin birbirini tutmadığına dikkat çekti:

"Bylock programı ortada yokken bir Bylockcu ile görüştüğüm iddia ediliyor. Çünkü HTS kayıtlarına göre Emre Aktaş beni 12 Şubat 2013 tarihinde saat 17.54'te aramış. O tarihte BYLOCK programı henüz icat edilmemişti.
İkinci BYLOCK'çu Mücahit Koç adlı kişiymiş. Onu da tanımam. Fakat o da BYLOCK'çu değil.
Bu kişi beni aramış. Yani ben aramış değilim. O da 2 Şubat 2014 tarihinde aramış. İletişim kaydı oluşturmuş. İletişim kaydı 29 saniye sürmüş. Başkaca bir iletişim kaydı da yok. O da BYLOCK'çu değil. Çünkü BYLOCK bu tarihten iki ay sonra piyasaya çıktı.
2013'te Gülen cemaatinden birine mesaj geçmek suç mu?

'DAVUTOĞLU GÜLEN'İ ZİYARET ETTİ, ERDOĞAN ARADI'

"Oysa 2013 yılı Eylül ayında Türkiye'nin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Fethullah Gülen'i Pensilvanya'da ziyaret etti
Ben o dönem cemaat üyesi biri ile mesajlaşmışım bundan 5 ay sonra Davutoğlu Gülen'i ziyaret etti.

Yine 2013'te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Fethullah Gülen'i arayıp geçmiş olsun demekle suç mu işlemiş oldu?

Geçmiş olsun diyenler arasında Abdullah Gül, Tayyip Erdoğan, Cemil Çiçek de var. O halde suç mu işlemiş oldular?

'TATİL İÇİN TUR ŞİRKETİNİ ARAMAM DA SUÇ OLMUŞ'

"Tatil için Ets turu aramam da suç olarak iddianameye girmiş. Nereden bilebilirdim ki şirket hakkında 2014'ten bir soruşturma yürütüldüğünü?

Tatil için Ets turu aramam da suç olarak iddianameye girmiş. Nereden bilebilirdim ki şirket hakkında 2014'ten bir soruşturma yürütüldüğünü?
4 yılda 2.4 milyon kişi ETS tour ile tatile gitmiş. Onlar da mı FETÖ'cü?

'Bylock'cularla görüşmek suçsa Türkiye'de 12 milyon suçlu var.

Bu iddianamede gerçekten niyet okumak diye bir şey var. "FETÖ'cülerle irtibat suçtur" diyen mantığa ben niyet okuma derim. Niyet okursam, "Bu iddiayı öne sürenler Türk yargısını çökertmeye çalışıyor" derim.

'VAKFA GİRMEM NEDEN PROBLEM'

"Vakfı ele geçirme meselesi... Vakfa girmem neden problem anlamıyorum. Yıllardır Cumhuriyet'te çalışıyorum.

İddianamede 'Cumhuriyet Gazetesi'ne FETÖ tarafından 2013 yılından itibaren adeta el konuşmuştur' deniyor.

'Adeta' sözcüğünün buradaki anlamı ne?

Yine aynı sayfada 'Gazete adeta FETÖ, terör örgütünün savunucusu, kollayıcısı olmuştur' deniyor.

Yine 'adeta' ile kurulmuş bir tümce.

Havada kalan iddialar öne sürülmüş. Hiçbirinin somut bir kanıtı yok."

(Hakan Kara özellikle 2013'ten itibaren Cumhuriyet'te çıkan cemaat karşıtı haberleri de tek tek sıraladı.)

Türkiye bugün en büyük gazeteci hapishanesi. 160'tan üzerinde gazeteci cezaevinde. Uganda'nin bile gerisine düştük."

Klasik müzik tutkusundan ve el konulan disklerinden de söz eden Kara, 'parasını ben ödeyeceğim' diyerek kopyasını istedi.

Hakimin "FETÖ dışında DHKP-C, PKK örgütleri ile ilişki iddialarına dair ne söylersiniz, bu iddia ile ilgili de savunma yapacak mısınız?" sorusuna Hakan Kara, "Bu örgütlerle ilişkim olmadığını, desteklemediğimi söyledim" yanıtını verdi.

Hakan Kara'nın savunmasının ardından Turhan Günay'ın savunmasına geçildi.

'VAKIF YÖNETİCİSİ GÖSTERİLDİĞİM İÇİN TUTUKLUYUM'

Cumhuriyet Kitap Yayın Yönetmeni Turhan Günay, gazetenin tarihi boyunca baskılarla karşılaştığını söyleyerek başladı sözlerine ve gazetecilik geçmişini anlattı:

"Cumhuriyet gazetesi eleştirel düşüncesi her kuşakta devam etti. İzleyiciler arasında olan Hasan Cemal ve nur içinde yatsın Okay Gönensin baba ile birlikte çalıştık."

80'li yıllardı Sıkıyönetim Komutanlığı ile yaşadıklarını anlatan Günay, şöyle devam etti:

"40 yıl geçti. 186 davaya muhatap oldum. Hepsinden beraat ettim. Bu 187. dava. Cumhuriyet vakfı üyesi olmadım hiçbir zaman ama iddianame öyle söylüyor. FETÖ'den soruşturulan 4 kişi ile iletişimin var deniyor. İkisi kitap fuarları ile ilgili yetkili.

Mustafa Koç, Kayseri belediyesinden aramışlar. Bir de Ali Çolak. Zaman Gazetesi kültür servisinde çalışan bir arkadaş. Bir kitap yazmış, onunla ilgili konuştuk.

Vakif yoneticisi gösterildiğim için 267 gündür tutukluyum."

HAKİM: 'GENÇLİĞİNİZİN SIRRI NEDİR?

Turhan Günay savunmasını bitirirken hakim "Beklediğimiz vurucu savunmayı yapmadınız. Gençliğinizin ve üç evliliği başarmanızın sırrı nedir?" dedi.

Günay, "Neyi?" diye sordu. Başkan, "Gençliğinizin sırrını nedir?" dedi.

Bu sırada Turhan Günay'ın "2 yaşında annem öldü ama annemin ölüm tarihini bilmiyordum, savcı o tarihi bulmuş kendisine teşekkür ederim" dediği duyuldu.

Daha sonra mahkeme heyeti Günay'a sorularını yöneltti:

Hakim: Kitap ekine bir yazı aldığınızda kime karşı sorumluydunuz?
Günay: Kimse içeriğe karışmaz. Şu ana kadar karışan olmadı.
Hakim: Editoryal bağımsızlık mutlak mı? Yayın yönetmeni şöyle bir kitap var, onu da şuraya koy kardeşim der mi?
Günay: Editoryal bağımsızlık mutlaktır. İlhan Selçuk bile bir gün arayıp benim kitabımı tanıt demedi.
Hakim: Yaptığınız işler DHKPCye ve Fetöye hizmet etmiş olabilir mi?
Günay: Hiçbir örgütle bağlantım olmaz. Benim için iyi kitap ve kötü kitap vardır.
Hakim: Tarikat ilanları basmıyorum dediniz? Gazetenin yayın çizgisi değişince bastınız mı?
Günay: Yok hayır

dolar Cumhuriyet Hakim