Türkan Elçi hukuk okumaya başladı: Her satırda Tahir var
Eşi Tahir Elçi'nin katledilmesinin ardından İstanbul'da hukuk eğitimine başladı. Türkan Elçi, 'Okuduğum her sayfada Tahir'i hatırladım' dedi.
HABER MERKEZİ- Türkan Elçi eşi Tahir Elçi'nin iki yıl önce Diyarbakır'da gündüz vakti ve yol ortasında suikaste kurban gidişinin ardından öğretmenliği bırakarak İstanbul’da hukuk eğitimine başladı.
Elçi, "Okuduğum her hukuk sayfasının satırında Tahir’i hatırladım. ‘Bu satırları o da okumuştur’ dedim. Ders çalışmada beni en çok zorlayan bu anlardı. Her şeye rağmen bırakmayı düşünmüyorum" şeklinde konuştu. Hürriyet'ten İsmail Saymaz'ın haberine göre, eşi yaşarken kazandığı hukuk fakültesinde eğitimine tekrar başlayan Türkan Elçi yaşadıklarını anlattı.
KARARI BİRLİKTE VERMİŞTİK
Tahir Elçi'nin katledilmesinden önce hukuk okumaya karar verdiğini dile getiren Elçi, "Daha doğrusu beraber karar vermiştik. Edebiyat öğretmenliği yaparken, mesleğimi bırakmadan ikinci fakülte okumak istedim." dedi.
HAYALLERİMİZ VARDI, OLMADI, NE DİYEYİM
Bu kararında 'faili meçhul' bir suikast sonucu hayatını kaybeden eşiyle daha çok vakit geçirme isteğinin ve hayallerinin etkisi olduğunu dile getiren Türkan Elçi, " Eşimle daha çok beraber olacaktım. Hayallerimizi, geleceğimizi diri tutabileceğimiz daha çok ortak payda yaratacaktık. Olmadı işte, ne diyeyim?" dedi. Elçi'nin katledilişinden hala, 'ölüm' diye bahsedemeyen Türkan Elçi, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin ölümünü halen 'gidiş' olarak tarif ediyor.
O OLMADAN NE YARAYACAKTI
Elçi'nin ölümünden sonra pek çok şeyin anlamını yitirdiğini dile getiren Türkan Elçi, "O gittikten sonra bırakmak istedim. O olmadan neye yarayacaktı ki ikinci fakülte? Bir yıl gitmedim. Öğretmenliği bıraktım. Zor oldu fakat belki de bazen yeni kararlar almak için eski hayallerden bir müddet vazgeçmek gerekiyordu. Zamanla okula geri dönme kararım ağır bastı. Okuduğum her hukuk sayfasının satırında Tahir’i hatırladım." dedi.
O DA BU SATIRLARI OKUMUŞTUR
Eşine duyduğu özlemini Türkan Elçi şöyle anlattı. "Ders çalışırken ‘Bu satırları o da okumuştur’ dedim. Ders çalışmada beni en çok zorlayan bu anlardı. Zannettiğiniz gibi her şey güçlü olmak meseleleriyle halledilmiyordu. Çok zorlandım. Hukuk kavramlarına hâkim olmak başlı başına bir zorluktu. Bir de işin içine bahsettiğim duygu durumu girince büsbütün işim ağırlaştı. Her şeye rağmen bırakmadım, bırakmayı düşünmüyorum. Üçüncü sınıftayım. Bırakmasaydım bu yıl bitecekti." diye konuştu.
UMUDUMUZ KATİLLERİNİN YAKALANACAĞIYDI
Türkan Elçi şöyle devam etti: "İlk başlarda hepimizin umudu, faillerin bulunacağı yönündeydi. En azından toplumu derinden yaralayan böylesi vahim bir olayın görmezden gelinip insanların umutsuz bırakılamayacağıydı. Maalesef böyle oldu. Yargısal sürecin seyri toplumda tırmanan kaosun seyriyle paralel yürüdü. Çözümsüzlük ve umutsuzluk içinde kendi halimize bırakıldık anlayacağınız"
TAHİR'İ DUYAN OLMADI
Türkan Elçi, toplumun mevcut pozisyonu ve Tahir Elçi'nin konuyla ilgili tespitlerini de şöyle anlattı. "Tahir toplumun felakete doğru gideceğini, bir yerlerde dur demenin zamanının geldiğini sürekli dile getiriyordu. Ama ne yazık ki duyan olmadı."
BU KADAR VEBALİ KİM YÜKLENECEK
"Olan, masum insanlara oldu" diyen Türkan Elçi, "Evlerinden, yurtlarından, yerlerinden oldular. Birkaç parça ev eşyasını el arabalarıyla yıkımdan kurtaranlar oldu. Yazık olmadı mı? Kim bu kadar vebali yüklenecek?" sorusunu sordu
VAKIF BENİ İYİLEŞTİRECEK
Türkan Elçi, okulu bitirdiğinde Tahir Elçi Vakfı ile daha çok ilgileneceğini ve bunun kendisine de iyi geleceğini söyledi.
Elçi, " Okulu bitirince daha çok Tahir Elçi İnsan Hakları Vakfı ile ilgileneceğim. Vakıf beni iyileştirecek. İnsanlar değer verdiklerini, aşık olduklarını kaybedince onları yaşatma çabası içinde çırpınıp dururlar. Benimki de böyle bir çırpınma hali. Belki de ölüm fikrine bir direnç göstermedir. Bir daha göremeyeceğin birilerinden söz etmek, bıkmadan usanmadan anlatmak. Yarıda bıraktıklarını yapmaya çalışmak." dedi.
HUKUKA ADANMIŞ BİR ÖMÜR
"Tahir’in yarım bıraktığı önemli davaları var. Hukuk dünyasında paha biçilmez davaların vekilliğini yaptı" diyen Türkan Elçi, "O bir ömrü, hukuka adamıştı. An geldi, bu davalar dışında hiçbir ideali olmadı. O, hukuk mücadelesiyle çoğu şeyin hallolacağına inananlardandı. Şayet bir gün avukatlığa başlarsam, ben de bu noktadan meselelere yaklaşacağım. Yaşam hakkı her kim tarafından engelleniyorsa onun karşında olmanın gerektiğine inancım tamdır. Sadece kendin için değil başkaları için dua etmeyi öğrenebileceğimiz bir yaşamdan yana tercih yapmak." diye konuştu.