'Türkiye hukukunda itibar sorunu var'

Demokrat Yargı Eşbaşkanı Orhan Gazi Ertekin, bu sorunun, İzmir ile Diyarbakır’ın, aynı hukuk anlayışında birleştirilmemesinden kaynaklandığını söyledi.

'Türkiye hukukunda itibar sorunu var'

Remzi BUDANCİR

ARTI GERÇEK - Tahir Elçi, meslek hayatını ‘Faili meçhul’ olarak kayıtlara geçen dosyaların aydınlatılmasına adadı. Cumartesi Anneleri ve Robikkili annelerin avukatlığını yaptı. Hakkari’den Şırnak’a, Mardin’den Diyarbakır’a kadar sayısız dosyayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) taşıyarak, mağdurların hukuki haklarını savundu. Tahir Elçi, Diyarbakır’da dört ayaklı minarenin yanında basın açıklaması yaptığı sırada başından vurularak öldürülmesinin üzerinden tam iki yıl geçti. Ölümün 2’inci yıl dönümünde, tıpkı avukatlarını yaptığı dosyalar gibi, onunda failleri bulunmuş değil.

Diyarbakır Barosu, Tahir Elçi anısına, "Tahir Elçi ve Faili Meçhul Cinayetler" konulu bir panel düzenledi. HDP Sözcüsü Osman Baydemir, İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Demokrat Yargı Eşbaşkanı Orhan Gazi Ertekin ve Gazeteci İsmail Saymaz’ın konuşmacı olarak katıldığı panelde, Tahir Elçi’nin verdiği hukuk mücadelesi, faili meçhuller ve Türkiye yargısının failli meçhul cinayetler karşısındaki tutumu tartışıldı.

YARGI KARARLARI DİYARBAKIR İLE EDİRNE’Yİ BİRLEŞTİRMİYORSA SORUN VAR

Panelde ilk konuşan Demokrat Yargı Eşbaşkanı Orhan Gazi Ertekin, Tahir Elçi’nin adalet ve hukuk sesinin hala duyulduğunu söyledi. Türkiye’nin çok parçalı topluluk yapısına sahip olduğunu ifade eden Ertekin, bu parçalı yapının, bir birinden çok farklı biçimlerde, hukuk ve adalete anlam verdiğinden dolayı sorunlar yaşadığına dikkat çekti.

20 yıldır hakimlik yaptığını anlatan Ertekin, hakim, savcı ve avukatların Türkiye’de 150 yıldır var olan hukukta itibar sorunu mağduru olduğunu söyledi. Bu itibar sorunun, İzmir ve Diyarbakır’a ayrı hukuk ve adalet anlayışıyla yaklaşılması olduğunu ifade eden Ertekin, "Avukat, savcı veya bir hakim, İzmir ile Diyarbakır’ı aynı hukuk ve adalet anlayışı ile birleştiremiyorsa, orada bir sorun vardır. Ben bir hakimim, Türk’üm ve Sünni’yim… Vereceğim kararın bir Kürdün, bir Alevinin kalbinde karşılığı olmayacaksa, o kararın bir anlamı yoktur. Hukuk, adalet ve yargı alanını bir birine karşı savaşırken kullanmaları ile alakalı bir sorun vardır. Bu 150 yıllık krizin ta kendisidir. Tahir Elçi, kendi kalbini Trabzon’a, Edirne’ye, İzmir’e açtığı için bence bu krizlerden yanı verenlerden bir tanesi. Tahir, Edirne’ye, Ege’ye, Karadeniz’e giden birisidir. Kendi kalbini başkasına, başka topluluklara açan birisidir. Bu, Türkiye’de hukukçuluk yapan, hakim ve savcılık yapanlar açısından krizin çözücü bir cevabıdır. Bu avukatların 150 yıllık krizine verilen, bizi tek bir topluluğa dönüştürmeye dönük, hukuk ve adaleti gerçek yerli yerine yerleştirmeye dönük bir cevap. Bunu maalesef Türkiye başaramadı" dedi.

TAHİR ELÇİ İLE VEDAT AYDIN AYNI SÜRECİ YAŞADI

İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, faili meçhul cinayetlerin, geçmiş ile yüzleşme ile mümkün olabileceğini ifade ederek, adaletin sağlanacağına ilişkin umudunun olamadığını söyledi. Tahir Elçi’nin katledilme olayını Vedat Aydın olayına benzettiğini söyleyen Eren Keskin, "Vedat ağabey, İHD toplantısında Kürtçe konuşma yapmıştı. Kıyamet koptu. Hedef gösterildi. En sonunda işkence edilerek katledildi. Şu anda baktığımızda Tahir Elçi’de de benzer süreç işlendi. İkisi de aynı süreci yaşadı" dedi.

YARGI SİSTEMİ SOYKIRIM ÜZERİNE KURULU

Türkiye’de uygulanan yargıdan, adalet beklentisinin olamadığını yenileyen Keskin, Türk yargısının 1915 zihniyeti ile oluşturulduğuna dikkat çekerek, "Türkiye hukukun yapıcısı Mahmut Esat bozkurttur. Bir ırkçıdır kendisi. Kürt düşmanıdır. Türk hukukun yapıcısından ancak böyle bir hukuk ortaya çıkabilir. Ayrıca Kürtler her zaman ayrı bir hukukla yönetildi. Ne değişti bu güne kadar. Biz insan hakları savunucuları olarak, o kadar çok davalara girdik ki, bu güne kadar. Ve hepsinde o kadar benzer sonuçlarla karşılaştık ki. Hiçbir zaman katiller bulunmadı. Deliller her zaman karartıldı" diye konuştu.

DEVLET FAİLİ MEÇHUL DAVALARININ DÜŞMESİNİ BEKLİYOR

Gazeteci İsmail Saymaz ise faili meçhul olaylar hakkında konuştu. 1980 ve 1990’larda yaşanan faili meçhul olaylar ile ilgili örnekler verdi. Cemal Kırbayır olayında olduğu gibi, Türkiye’nin faili meçhul davalarında sorumluları hiçbir zaman yargı karşısına çıkarmadığına tanık olduklarını anlatan Saymaz, devletin, davaların düşmesi için sorumluların ya da kayıp yakınlarının ölmesini beklediğini söyledi.

YARGININ TEMELİ RED VE İNKAR ÜZERİNE KURULU

HDP Sözcüsü Osman Baydemir, Tahir Elçi’nin de tıpkı Vedat Aydın ve Hırant Dink gibi öldürüldüğünü söyledi. Baydemir, "Bütün mahkeme kararları açıklandığında heyet ne der? Bütün kararların ilk cümlesi nedir? ‘Türk Milleti adına’. Bu mudur hukuk. Bu mudur 80 milyonun tümünü kapsamak. Oysa bu ülkede milyonlarca Kürt yaşıyor, Ermeni, Süryani, Arap yaşıyor. Bütün bunlar bu ülkenin gerçeği ve bütün etnik kimlikleridir. O halde temeli yanlış temeli" sözleri ile Türkiye’deki yargı sistemini eleştirdi.

Türkiye Var