Ulaş Bayraktaroğlu'nu anmak isteyen 11 kişi tutuklandı
İzmir'de yapılacak anma öncesi yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 11 kişi tutuklandı.
HABER MERKEZİ - "Fırat'ın Gazabı Hamlesi" kapsamında yaşamını yitiren Birleşik Özgürlük Güçleri (BÖG) Komutanı Ulaş Bayraktaroğlu için İzmir'de yapılacak anma öncesi yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 11 Devrimci Parti üyesi, emniyet işlemlerinin ardından sabah saatlerinde İzmir Adliyesi’ne sevk edildi. Savcılık işlemlerinin ardından "Örgüt propagandası yapmak" ve "Örgüt adına faaliyette bulunmak" suçlaması ile Fırat Ortaç, Ömer Yılmaz, Eyüp Dağlı, Meltem Akgöl, Ufuk Bozkurt, Diren Asan, Orhan Kılıççıoğlu, Jiyan Yıldız, Deniz Sinan Kocabıyık, Ayşe Öztürk ve Özgür Özkul tutuklama istemiyle Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi. Hakimliğe sevk edilen 11 kişi aynı gerekçelerle tutuklandı.
Emniyet, gözaltına alınanların Bayraktaroğlu’nun intikamını almak için "saldırı planı içinde oldukları"nı iddia etti. Ev baskınlarında ise kitap ve gazeteler 'ele geçirildi'.
BAYRAKTAROĞLU’NUN ANNESİ ULAŞ'I ANLATTI
Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) Rakka hamlesinde İŞİD ile girilen savaşta yaşamını yitiren Birleşik Özgürlük Güçleri (BÖG) komutanı Ulaş Bayraktaroğlu’nun annesi, "Ulaş Kürtlerle omuz omuza savaşarak hayallerine kavuştu" dedi.
Dihaber'e konuşan Rakka hamlesinde yaşamını yitiren BÖG komutanı Ulaş Bayraktaroğlu’nun annesi Melike Çakırer, ‘Ulaş 17 yaşındayken Kürt hareketine katılmak istediğini söyledi. O gün karşı çıktım. Sonunda istediği oldu. Hayallerine kavuştu. Rojava’ya gidip Kürtlerle omuz omuza savaştı’ diye konuştu.
‘HİÇ UNUTMAYACAĞIM’
Çocuğunun Rojava’ya gittiğinde ölüm haberine her zaman hazırlıklı olduğunu kaydeden anne Çakırer, "Savaş alanı. Bir realite var ortada. Dalga geçilecek yerler değil buralar. Savaşta her şey olur. Neden biz savaşa hayır diyoruz. Bunun için. Bütün anneler, babalar ve çocuklar savaş ortamında mahvolur" dedi. Oğlunun ölüm haberi geldiğinde hiç ağlamadığını ifade eden Çakırer, "Dayanışmak çok güzel. Gelen gidenler çok oldu. Büyük oğlum 18 yıl önce öldü. Naifti, dayanıksızdı. Mücadeleci değildi. Onun ölümünü hiç kabul etmedim. İki sene falan kendime gelemedim. Ulaş’ın ölümünde böyle olmadı. Hiç unutmayacağım. Çünkü son konuşmamızda bana ‘Bedenine dikkat et. Kafa sağlığına dikkat et. Zaten dik duruyorsun, dik durmaya devam et’ tavsiyesinde bulundu" dedi.