Üniversitede ‘Adab-ı Muaşeret’ eğitimi: Siyasi iktidar toplumu dizayn etmeye çalışıyor

Üniversitede ‘Adab-ı Muaşeret’ eğitimi: Siyasi iktidar toplumu dizayn etmeye çalışıyor
Gebze Teknik Üniversitesi, akedemik ve idari personeline gönderdiği mesajda 'Adab-ı Muaşeret Eğitimi' verileceğini duyurdu. Duruma tepki gösteren akademisyenler, “Üniversitenin akademik özgürlüklerine de aykırı bir durumdur” dedi.

Artı Gerçek - Gebze Teknik Üniversitesi, akedemik ve idari personeline yarın hizmet içi eğitim adı altında görgü ve nezaket kurallarına anlamına gelen "Adab-ı Muaşeret Eğitimi" verileceği ortaya çıktı. Duruma tepki gösteren Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği kurucularından ve eski başkanlarından Prof. Dr. Tahsin Yeşildere, “Üniversiteler demokratik ve özgür yapılardır, AKP iktidarı bunu yok etmiştir, daha da ileriye götürülmemeli” dedi. Eğitim Sen İstanbul Üniversiteler Şube Başkanı Beyzade Sayın da, “Siyasi iktidar bir taraftan toplum mühendisliğine soyunmuş” ifadeleirni kullandı.

BirGün’de yer alan Sibel Bahçetepe haberine göre Gebze Teknik Üniversitesi Personel Dairesi Başkanlığı’ndan geçen günlerde üniversitenin akademisyen ve idare personeline "Üniversitemiz 2023 yılı Hizmet İçi Eğitimi Planı kapsamında tüm personele yönelik olarak 26 Eylül 2023 Salı günü “Adab-ı Muaşeret Eğitimi” Microsoft Times [Microsoft Teams uygulaması kastediliyor] üzerinden 2 oturum şeklinde düzenlenecek olup eğitime ilişkin bilgiler aşağıda sunulmuştur. Eğitime katılan personelin bir oturuma katılımı yeterlidir" maillerinin gönderildiği öğrenildi.

‘EĞİTİM ALANIYLA BİRLİKTE GERİCİLEŞMESİNE, DİNCİLEŞMESİNE VE CEMAATLERE TERK EDİLMESİNE YÖNELİK BİR HAMLE’

Eğitim Sen İstanbul Üniversiteler Şube Başkanı Beyzade Sayın, "Hizmet içi eğitimde asıl olan kişilerin bilgisini, becerisini geliştirecek, teknolojik gelişimlere uyum sağlayacak niteliklere uyumlu olmasıdır. Ahlak, örf, adet dediğimiz meselelerin bir bilim yuvasında hizmetiçi eğitimin verilmesi kabul edilebilir değil. Bir üniversitenin böyle bir eğitimi çalışanlarına ister akademik personel, ister idari personel olsun vermesi ya da vermeye kalkışması abesle iştigal bir durum" diyerek duruma tepki gösterdi. ÇEDES’e dikkat çeken Sayın, şunları kaydetti:

"Gerici, dinci cemaat ve vakıflar ile okullarda imzalanan protokoller vardı. Bu protokollere de uzun süre karşı çıktık ve iptal ettirdik. Ama biz örneğin TÜGVA ile olan protokolü iptal ettiriyoruz, TÜRGEV ile bir protokol imzalanıyor. İlim Yayma Cemiyeti’nin bir projesini iptal ettiriyorsunuz bu kez ne olduğu belirsiz bir başka cemaat ortaya çıkıyor. Bunun en son geldiği nokta da ÇEDES projesidir. Bu bize şunu gösteriyor. Karma eğitimin tartışmaya açılması, ÇEDES projesi ve benzeri gerici vakıf ve cemaatlerle yapılan anlaşmaların hepsi aslında bütün sosyal alanın, eğitim alanıyla birlikte gericileşmesine, dincileşmesine ve cemaatlere terk edilmesine yönelik bir hamle. Siyasi iktidar bir taraftan toplum mühendisliğine soyunmuş."

‘KİME GÖRE VE NEYE GÖRE ADAB-I MUAŞERET GÖRGÜ KURALLARI?’

Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği kurucularından ve eski başkanlarından Prof. Dr. Tahsin Yeşildere ise "Adab-ı muaşeret dediğiniz şey görgü kuralları. Bunlar genellikle aile içinde, ilkokul ya da ortaokulda tamamlanan unsurlardır. Özellikle üniversitede, akademik ve idari personele böyle bir eğitimin verilme talebi kabul edilebilir değildir. Dünyanın hiçbir üniversitesinde yaşanmayacak bir durumdur" diye tepki gösterdi.

"Kime göre ve neye göre adab-ı muaşeret görgü kuralları?" diye soran Yeşildere şunları söyledi:

"Neye göre, niçin yapılıyor? Neden böyle bir şeye gereksinim duyulmuş? Bu aslında akademisyenlere ve üniversitedeki idari personele bir saygısızlıktır.

‘HİÇ KİMSE DE BÖYLE BİR DERSE KATILMAMALI, REDDETMELİ’

Rektör ve dekanlarda bu akademik sıfatın içinde midir? Onlara da saygısızlıktır. Bu YÖK talimatı mıdır, hükümetin talimatı mıdır? Kim tarafından ortaya atılmıştır bunun da tartışılması gerekir. Hiç kimse de böyle bir derse katılmamalı, reddetmeli. Üniversitenin akademik özgürlüklerine de aykırı bir durumdur.

‘ÜNİVERSİTELER DEMOKRATİK VE ÖZGÜR YAPILARDIR, AKP İKTİDARI BUNU YOK ETMİŞTİR’

Üniversiteye böylesine adab-ı muaşeret gibi bir eğitimin getirilmesine anlam veremiyoruz. Üniversiteler demokratik ve özgür yapılardır, AKP iktidarı bunu yok etmiştir, daha da ileriye götürülmemeli. Bütün üniversitelerin akademik özgürlük ve üniversitelerde demokrasi için direnmesi gerekiyor."(Kaynak)

Öne Çıkanlar