Vali, Buldan ve Temelli'nin açıklamasını 'kanunsuz' ilan etti
Diyarbakır Valiliği, HDP eş genel başkanlarının yapacağı açıklamayı 'kanunsuz' ilan etti. Cezaevi önüne geçişleri engellenen Buldan ve Temelli cadde üzerinde açıklama yaptı.
Remzi BUDANCİR
ARTI GERÇEK - DTK Eş Başkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in açlık grevi eylemi 170'inci gününde. Cezaevlerinde başlatılan açlık grevleri de devam ediyor. Açlık grevindeki tutuklular ciddi sağlık sorunları yaşamaya başlarken, tutuklu yakınlarının açlık grevine dikkat çekmek istediği eylemler ise polis tarafından engelleniyor. Polis, çocukları açlık grevinde olan annelerin hiçbir eylemine izin vermiyor.
Bu gün Diyarbakır'a gelen HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli, ilk olarak 31 Mart seçimlerinde kayyımdan geri alınan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ni ziyaret etti. Eş başkanlar buradaki ziyaretin ardından, Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi önünde açlık grevlerine ilişkin açıklama yapacaktı.
EŞ BAŞKANLARIN GİDECEĞİ BÖLGE KAPATILDI
Ancak açıklama öncesi yazılı bir açıklama yapan Diyarbakır Valiliği, HDP eş genel başkanlarının açıklamasını 'kanunsuz' ilan etti. 'Meydana gelebilecek eylemlerin önlenmesi' gerekçesini öne süren Valilik, açıklama yapılacak olan Bağlar ilçesindeki Doç. Dr. Ahmet Bilgin Bulvarı, Emek Caddesi ve Barış Caddesi'ni trafiğe kapattı. HDP İl binası ise polis ablukasına alındı. Cezaevine çıkan tüm cadde ve sokaklara da TOMA, zırhlı araçlar ve çevik kuvvet polisleri konuşlandırıldı.
CADDE ÜZERİNDE AÇIKLAMA
HDP Eş Başkanları Pervin Buldan, Sezai Temelli, HDP Milletvekilleri Meral Danış Beştaş, Mahmut Tuğrul, Feleknaz Uca, Saliha Aydeniz, Musa Piroğlu, Semra Güzel ve Barış Anneleri araçlarla Bağlar ilçesi Emek Caddesi'ne geçti. Polis, Valilik yasağını gerekçe göstererek cezaevi önüne geçişlere izin vermeyeceğini söyledi. Cezaevine giden caddeye çok sayıda polis konuşlandırıldı. Polisin engellemesi ile karşılaşan eş başkanlar ve milletvekilleri Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevine yaklaşık 500 metre mesafede, Emek Caddesi üzerinde bulundukları noktada açıklama yaptı. Basın açıklamasına çok sayıda yurttaş da katıldı.
TEMELLİ: ÖLÜMLER OLMASIN İSTİYORUZ
Leyla Güven'in açlık grevinin 170'inci gününde olduğunu hatırlatan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Leyla Güven yanı sıra, açlık grevinde olan binlerce tutuklunun adalet ve hukuk talebi ile seslerini duyurmaya çalıştığını söyledi.
Türkiye'de 92 cezaevinde süren açlık grevlerinin artık kritik aşamada olduğunu belirten Temeli, şunları söyledi:
"Cezaevlerinde kimsenin yaşamını yitirmesini istemiyoruz. Bir an önce evlatlarımızın sağlığına kavuşmasını istiyoruz. Bugün gelinen kritik aşamada artık kalıcı hasarların oluşması kaçınılmaz. Ölümler olmasın istiyoruz. Bu yüzden bugün annelerimizle yan yanayız sesimiz duyulsun diye. Bu sesin duyulmasının yolu bir an önce Türkiye'deki tüm kamuoyunun, herkesin duyarlılık göstermesinden geçiyor. Basın açıklaması yapmak bile artık engelleniyor. Basın açıklaması yapmak isteyen anneler engelleniyor, şiddet uygulanıyor Gebze'de, Kızıltepe'de olduğu gibi. Bugün burada basın açıklaması yapmak istediğimizi dile getirdiğimizde yine bir engellemeyle karşılaştık. Gördüğünüz gibi yolun ortasında bu engellemeye rağmen sesimizi duyurmaya çalışıyoruz
'HÜKÜMET 170 GÜNDÜR BU SESİ DUYMUYOR'
Açlık grevlerinin sonlanmasının yolu mutlak tecridin sonlanmasından geçiyor. Çok yasal bir talebi dile getiriyor bugün açlık grevinde olan arkadaşlarımız. Ceza İnfaz Kanunu'nda var olan bir maddenin uygulanması isteniyor. Adalet Bakanlığı'na bu konuda çağrı yapılıyor. Tam 170 gündür bu çağrıyı yapıyoruz. Adalet Bakanlığı başta olmak üzere iktidar bu sesi duymak istemiyor. Tam tersine tıpkı 31 Mart seçimlerine giderken bunu seçim malzemesi yaptığı gibi, siyaset malzemesi yapıyor. Bu siyasi bir malzeme olacak bir konu değildir, insan haklarına dair bir konudur. Yaşam hakkına dair bir konudur. Mutlak tecridin sonlanması en temel insan haklarından yana bir tavır sergilemektir.
'HİÇ KİMSE BU TALEPLER MEŞRU DEĞİL DİYEMEZ'
Bugün başta Adalet Bakanı olmak üzere hiç kimse çıkıp 'bu talep meşru değildir' diyemez. Hiçbir hukukçu diyemez ki 'bu talep meşru' değildir. Meşrudur, haklıdır, siyasal bir taleptir. Yasaların uygulanmasını, hukukun gereğinin yapılmasını istiyoruz. Anneler bunu istiyor. Annelerin sesine duyarlı olmak gerekiyor. Bugün Leyla Güven 170. günündeyse, bugün yüzlerce insan kritik aşamadaysa artık Türkiye kamuoyunun buna duyarsız kalma lüksü yoktur. Bir an önce Türkiye'deki tüm demokrasi güçlerini, sivil toplum örgütlerini, emek ve demokrasi güçlerini bu konuda duyarlı olmaya davet ediyoruz. Annelerin sesine ses katmaya ve onların yanında olmaya çağırıyoruz.
'TECRİT SADECE İMRALI'DA DEĞİL HER YERDE'
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ise Valiliğin yasak kararına sert tepki gösterdi. Gebze ve Kızıltepe'de olduğu gibi Diyarbakır'da da annelerin önünün kesildiğini ifade eden Buldan, "Bugün Diyarbakır E Tipi Cezaevi önünde annelerimizle birlikte yapacağımız açıklamaya engellemelerle, barikatlarla karşı çıkıldı. Valilik artık aylık, haftalık, günlük değil saatlik yasakları önümüze koyuyor. Bugün valilik 'şu saatten şu saate kadar açıklama yasaktır' gibi bir açıklama yaptı. Evet annelerimiz cezaevi önünde kendi çocukları için evlatları için o cezaevlerinde cenazelerin çıkmaması için açıklama yapacaktı, adalete, hukuka dair açıklama yapacaktı. Bir kez daha Gebze'de Kızıltepe'de olduğu gibi bugün Diyarbakır'da da annelerimizin önüne barikat çıkarıldı. Bugün ortaya çıkan tablo tecridin bir benzeridir. Bugün artık tecrit sadece İmralı'da değildir. Türkiye'nin her yerine sirayet etmiştir. Biz annelerimizle birlikte barikatları kaldırmak, tecridin son bulmasını sağlamak için buradayız. Bugün Leyla Güven'in 170. gününe girdiği açlık grevinin amacı tecridin kalkmasıdır" dedi.
'TECRİT KALDIRILMALI VE İNSANLARIMIZ YAŞAMALIDIR'
Buldan açıklamasının devamında Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ü eleştirdi. Bakanlığın kendi yasalarına bile uymadığını ifade eden Buldan, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:
"Bir kez daha ifade etmek istiyoruz ki; Adalet Bakanlığı başta olmak üzere hükümet, diğer siyasi partiler herkes açlık grevinde olan tüm arkadaşlarımızın yaşaması için bu talebin yerine getirilmesine destek vermelidir. Evet Leyla'nın eli tutulmalıdır, cezaevindeki arkadaşlarımızın eli tutulmalıdır, annelerimizin sesi mutlaka dinlenmelidir. Annelerimizin yüreği bugün cezaevlerinde yaşananlardadır. Hiçbir anne cezaevlerinde çocuğunun yaşamını yitirmesini istemez, cezaevlerindekilerin yaşamını yitirmesini istemez. Biz empati yapıyoruz. Bir an önce tecride son verilmeli. İnsanlarımız, Leyla Güven yaşamalıdır. Bu işin sonlanması için tecridin kaldırılması için annelerimiz nerede ise bizler orada olmaya devam edeceğiz. El eleyiz, kol kolayız, omuz omuzayız."
Basın açıklamasının ardından Barış Anneleri zılgıt ve sloganlar atarken, eş başkanlar ve milletvekilleri ile birlikte araçlarla HDP il binasına geçti.