Van Tarımsal Ürünleri İşletme Kooperatifi ilk hasadı yaptı: 'Belediyesiz belediyecilik yapmaya çalışıyoruz'

Van Tarımsal Ürünleri İşletme Kooperatifi ilk hasadı yaptı: 'Belediyesiz belediyecilik yapmaya çalışıyoruz'
Van’da altmışa yakın siyasetçi ve çiftçi bir araya gelerek kooperatif kurdu. 1500 dönümlük alanda elma, armut, nohut ve fasulye üretildi ve ilk hasat yapıldı. Kooperatifin kurucu eş başkanı Mustafa Avcı, amaçlarını Artı Gerçek'e anlattı.

Şenol BALI


VAN - Van Büyükşehir Belediyesi'ne 2019 yılında kayyım atanmasının hemen ardından seçilmiş Van Büyükşehir Belediyesi eş başkanı Mustafa Avcı'nın da aralarında bulunduğu 60'a yakın siyasetçi ve çiftçi Van Tarımsal Ürünleri İşletme Kooperatifi'ni (VAT-İŞ-KOOP) kurdu. İlk etapta laboratuvarlarda ya da mini bahçelerde küçük ölçekli üretim yapıldı. Bu yıl ise Gevaş, Edremit, Erciş, Tuşba ve Muradiye ilçelerinde bin 500 dönümlük arazide elma, armut, nohut ve fasulye gibi ürünler yetiştirdi ve ilk hasat geçtiğimiz günlerde yapıldı.

'HALK SOSYAL YARDIM PAKETLERİNE MUHTAÇ HALE GETİRİLDİ'

Kooperatifin kurucu eş başkanı olan, görevden alınan Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Mustafa Avcı, toprağa dayalı üretimi yeniden canlandırmak, kentten kıra göçü başlatmak ve işsizlikle mücadele etmeyi amaçladıklarını dile getirdi.

Avcı, "Amacımız; toprağından koparılmış, şehir merkezinde yaşamını sürdürmeye çalışan halkımızı üretim sürecine geri çevirmekti. Ayrıca kentten kıra doğru göçü tersine çevirmek. Kentte yüz bin civarında bir işsizden söz ediliyor. Bunu çözmenin de yolu insanları yeniden tarım ve hayvancılıkla buluşturmak. Halk, güvenlik tedbirleri adı altında köylerin yakılması ve göçertilmesi ile maliyetlerin artması sonucu ekip biçtiğinin karşılığını alamaması nedeniyle toprağını terk etmek zorunda kaldı. Kente gelen insanlar, iş-aş peşinde koştu ve sosyal yardım paketlerine, kredilere ve güvencesiz işlere muhtaç hale getirildi. Toplum muhtaç hale getirilerek itaat edilmeye zorlandı. Kentin koşullarına ve iklimine uygun ürünler deneyelim daha sonra çiftçi ile bu ürünleri tanıştıralım ve çiftçi üretime yeniden dönsün istedik. Bir yere muhtaç olmaktan kurtulup kendi ayakları üzerinde durabilsin istedik" dedi.

'TOPLUMU YÜZ ÜSTÜ BIRAKMAMAYA ÇALIŞTIK'

Belediyesiz belediyecilik yapmaya çalıştıklarını vurgulayan Avcı, "Biz, yerel kaynakları toplum için kullanacağız diye görev başına geldik. Kayyım ise bu kaynakları merkezi iktidar için seferber etme çabasında. Eğer kaynakları yerel halk için kullanırsan halk, kendi kendine yetebilir vaziyete gelir. Belediyelerimize kayyım atanınca bu olanaklar elimizden alındı. Seçilmiş arkadaşları bir kenara aldılar ve kaynakları onlar için harcayacak vali veya kaymakamları atama yoluna gittiler. Toplum muhtaç hale getirilmeye devam mı edilecek yoksa bunu değiştirecek misiniz, belediye olanakları yokken başarılı olacak mısınız şeklinde bir tartışmamız oldu. Belediyesiz belediyecilik şiarıyla toplumu yüz üstü bırakmamaya çalıştık. Çünkü toplum iradesini teslim etmişti bizlere" diye konuştu.

AİLE KOLEKTİFİNDEN TOPLUMSAL ÖRGÜTLENMEYE

Toplumda kooperatiflere dönük olumsuz algıyı kırmaya çalıştıklarını anlatan Avcı, "Çalışmamızın, yeni bitkiler keşfetme ve çiftçiyi eğiterek çağdaş, kültürel ürünler üretmeye teşvik etme gibi bir tarafı da var. Bir başka amacımız ise aile kollektifi üzerinden toplumsal örgütlemeye gitmek. Geliştirdiğimiz hesaplara göre 20-25 dönümlük bir araziyi ekip biçen bir aile on nüfusu rahatlıkla geçindirebilir. Aile kollektifi şeklinde bir çalışma şekli öngörüyoruz. Aynı türden ürünler üreten aileleri bir araya getirerek kooperatifleşme süreci başlatabiliriz. Toplumda kooperatiflere dönük negatif algıyı değiştirmeye çalışıyoruz. Kooperatif dediğinde bıyık altında gülünüyor. Haklıdırlar da. Sadece Van’da cumhuriyetten bu yana 400 dolaylarında kooperatif kurulmuş ve bunlardan aktif olanların sayısı 10'u geçmiyor. Bu pratikleri gören toplum, kooperatif denildiğinde aynı sonuçla karşılaşırsınız diyor. Biz de ne olursa olsun kooperatifin başarıya ulaşmasını sağlamak istiyoruz. Toplumda kooperatife dönük sempati geliştirmek için bir şeylerin yapılması gerektiğinin farkındayız. Deprem ve seçim süreci bizde de bir gecikme yarattı ama buna rağmen birkaç kalemde ürünümüzü aldık. İnancımız hâlâ çok güçlü" dedi.

'KRİZİN PANZEHİRİ KOOPERATİFLEŞME'

Dünyadan örnekler veren Avcı, diğer kooperatiflerden farklarını ise şu sözlerle açıkladı:

"Diğer kooperatiflerle ayrılan tarafımız, öz gücümüze dayanan yapımızdır. Belediye yönetimi bizde olmadığı halde bu çalışmayı başlatıyoruz. Önemsenmesi gereken nokta burası. Öz güce dayanınca, güçlü irade ve gönüllü birliktelik olunca başarı mutlak olacaktır. Gelişmiş toplumlarda ekonomik kriz dönemlerinde devlet, kooperatifleşme hareketini teşvik ediyor. Türkiye’de durum değişiyor. Her şeyin adresi merkezi hükümet. Birçok birlik var ama devlet genel müdür olarak yine kendi insanını atıyor. Dünyada, kooperatifler devletten destek alıyor ama kendi bankaları ve ortak makine bankaları var. Yüzde 90'ında durum böyle. Bu açıdan bakıldığında bize göre krizin panzehri kooperatifleşmedir. Güçlerin birleştirilmesiyle krize karşı dalgakıran bir etki oluşturabilirsiniz. Bu bir kooperatifleşme hareketidir."

Öne Çıkanlar