Yargı tacizi: 3 yıl sonra duruşmaya getirildi, cezası kapıda verildi

3 yıl sonra getirildiği duruşmada verilen tutukluluk halinin devam kararını adliye kapısında öğrendi. Kararın yüze okunmasını isteyince mahkemenin sözlü hakaretlerine maruz kaldı.

Yargı tacizi: 3 yıl sonra duruşmaya getirildi, cezası kapıda verildi

Diyarbakır'ın Sur ilçesinde sokağa çıkma yasakları ve operasyonlar sırasında mahsur kalan ve tahliyeleri ardından gözaltına alınan çoğu çocuk 19'u tutuklu 40 kişi hakkında açılan davanın duruşması, Mayıs 2017’den bu yana Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor. Çatışmaların sona ermesiyle mahsur kaldıkları Sur'dan çıkarken gözaltına alınanlar, "Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak" ve "Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla suçlanırken, daha sonra "Adam öldürmeye teşebbüs", "Adam öldürme" ve "Direkt anayasal düzeni değiştirme" gibi gerekçelerle hazırlanan ek iddianame dava dosyasıyla birleştirildi.

Sur ana davasında yaklaşık 4 yıldır yargılanan sanıklardan biri, 19 Mart 2016 yılında gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Helin Yapıcı. Davanın Mayıs 2017’deki ilk duruşmasına katılan Yapıcı ve diğer kişiler, özyönetime dair savunma yapmak isterken jandarmalar tarafından darp edilerek salondan çıkarıldı. Yapıcı, ilk duruşmanın ardından Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi’nden Elazığ T Tipi Kapalı Cezaevi’ne, daha sonra Osmaniye T Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi. 4 yıl aradan sonra sanık sayısının çokluğunu gerekçe gösteren mahkeme, dosyayla ilgili tefrik kararı verdi. Ancak tefrik kararı sanık ve müdafilerine tebliğ edilmedi.

3 YIL SONRA DURUŞMAYA GETİRİLDİ, KARAR KAPIDAN VERİLDİ

Yapıcı, Mayıs 2017’deki duruşmadan sonra görülen hiçbir duruşmaya getirilmedi. Yapıcı, dava dosyanın tefrik edilmesi ardından 3 yıl sonra görülen 12’nci duruşmada hazır edildi. Duruşmada Yapıcı’nın tutukluluk halinin devamına karar verildi.

Mezopotamya Ajansı'ndan Özgür Paksoy'un haberine göre, duruşmada Yapıcı hakkında verilen karar, avukatı Cemile Turhallı Balsak’a mübaşir tarafından kapıdan tebliğ edildi. Duruma itiraz ederek, mahkeme salonuna giren ve kararın yüzüne okunmasını talep eden avukat Balsak, mahkemenin sözlü hakaretlerine maruz kaldı. Mahkeme başkanı, kararın usule aykırı olduğunu kaydeden Balsak’a, "Saygısızlık etmeyin, dışarı çıkın" dedi. Bunun üzerine Balsak, "Asıl saygısızlık, kapıdan ara kararı avukatın eline vermeniz. Avukata saygı hakkına riayet etmemeniz saygısızlık" diyerek, heyete tepki gösterdi.

MAHKEME HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAK

Mahkeme hakkında şikayette bulunacağını belirten Balsak, kararın bu şekilde tebliğ edilmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek, "Bizleri yargılamanın şekli bir parçası ve etkisiz kılma amacı var" dedi.

Baro tarafından bir gözlemci heyet oluşturularak, mahkemenin tarafsızlığı, adil yargılama, kişi özgürlüğü ve güvenliğine dair duruşmaları izleyerek rapor oluşturması gerektiğini ifade eden Balsak, raporun kamuoyu ile paylaşılması, rapor sonrasında Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurulması gerektiğinin altını çizdi.

'YARGILAMA TUTUMU BİR YARGI TACİZİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR'

Dava dosyasının tefrik edilmesini, "Yargılama tutumu bir yargı tacizine dönüşmüştür" olarak değerlendiren Balsak, "Duruşmadan bir gün önce akşam saatlerinde savcı mütalaasının tebliği, avukatları ve sanıkları bir an önce esas hakkında savunmaya zorlama ya da çok kısa süre vermek suretiyle davayı erteleme, duruşma anında mahkemenin avukatlara yönelik saldırgan tutum ve davranışı, delil toplanmaya ilişkin taleplerin reddi ve diğer birçok neden ile birlikte savunma hakkına yönelik haksız müdahale pratiklerine dönüşmüştür" diye konuştu.

Mahkemenin tutumunun yargılanan tüm sanıklar açısından masumiyet karinesinin ihlal edildiği ve tarafsız yaklaşmadığının açık göstergesi olduğunu dile getiren Balsak, aynı tutumun avukatlara yönelik de sürdürüldüğünü söyledi. Balsak, "Mahkemenin tutumu alelade olmayan bir yargılamayı alelaceleye getirmek. Duruşma gününün öne alınması, ayırma kararlarının tebliğ edilmemesi, apar topar sanıkları getirmeleri buna örnek. Savunma hakkına yine sık sık müdahale etmeleri de masumiyet karinesinin ihlalidir. Tüm bu gelişmeler, avukatlara yönelik sözlü saldırılar ile birlikte tarafsız yaklaşmayan bir yargılamanın panik halde sürdürüldüğünü gösteriyor" diye kaydetti. (HABER MERKEZİ)

diyarbakır sur Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi