Yaylaya gitmek başka ülkeye gitmekten daha zor

Yasaklı olmayan birkaç yayladan biri olan Berçelan'a özel izin olmadan girilemiyor.

Yaylaya gitmek başka ülkeye gitmekten daha zor

Hakkari ve ilçelerinde yüzlerce yayla 'Özel Güvenlik Bölgesi' gerekçesiyle köylülerin kullanımına kapatılırken, yasak kapsamında olmayan yaylalara ise özel izinle gidilebiliyor. Kent merkezine 18 kilometre mesafede bulunan Berçelan Yaylası ve 9 kilometre mesafede bulunan Zoma Hecî Şefik yaylasına gitmek isteyen yaylacılardan özel izin belgesi isteniyor.

Yaylacıların yanı sıra et, süt, yağ ve peynir için yaylara ulaşmak isteyen yurttaşlar da valilikten izin almak zorunda.

'SANKİ BAŞKA BİR ÜLKEYE GİDİYORUZ'

Yaylalara ulaşmayı pasaportlu geçişlere benzeten Naif Kanat, gün boyu İnsansız Hava Aracı (İHA) ile takip edildiklerini ve güneş batıktan sonra dışarıya çıkamadıklarını söyledi. Kanat, "Biz 5-6 yıldır bu yaylaya geliyoruz. Buranın havası, suyu güzel ama diğer şartları çok kötü. Sanki başka bir devlete gidecekmişiz gibi elimizde belge olmadan geçemiyoruz. Sınır noktalarında sadece pasaport yetiyor, ama burada öyle değil. Hem kimliğiniz olmalı hem de özel izin belgesi. İkisi olmadan bu yaylaya gelme şansınız yok" diye konuştu.

Yaylaya gitmek başka ülkeye gitmekten daha zor - Resim : 1

'ÇOBANLAR GECE ATEŞ YAKAMIYOR'

İzin belgesini sürekli yanlarında bulundurmak zorunda olduklarına söyleyen Kanat, şöyle devam etti:

"Valilikten bu dilekçeyi yazacaksınız, emniyette mühürleteceksiniz ve gelirken üzerinizde olmalı. Yoksa geçemezsiniz. Her yıl bu yaylalar şenlik gibi olurdu. Berçelan Hakkari'nin nefes kaynağıdır. Ama maalesef iki yıldır bütün gün boyunca bu yoldan 4 kişi geçmiyor. Bütün bölgeyi dolaşsanız on insan göremezsiniz. Bütün bölge adeta insansızlaştırıldı. Akşam gün batımından sonra yayla alanının dışına çıkamıyoruz. Çobanlarımız geceleri ateş yakamıyor. Burada açık cezaevi hayatı sürdürüyoruz. Sürekli üzerimizde bir hava aracı dolaşıyor."

Bölgede çobanlık yaparak geçimini sağlayan Hayrettin Karataş da, "Burada aslında çoban olmak çok güzel olurdu. Geniş düzlükler var, otlaklar çok fazla, sular güzel ve serindir. Cumhurbaşkanı Hakkari'ye geldiğinde yayla yasakları kalkacak demişti. Bu kesinlikle doğru değil. Belge olmadan buralara gelemezsiniz. Buraya gelirken sanki İran'a ya da Suriye'ye gidiyorsunuz. Pasaportunuz olmadan bırakmıyorlar" diye konuştu.

Yaylaya gitmek başka ülkeye gitmekten daha zor - Resim : 2

'GÜNDEN GÜNE HAYVANCILIK BİTİYOR'

Çobanlardan Tayyip Şahin de, şunları dile getirdi:

"Eskiden çobanlık rahattı. Ama şimdi gündüz izin belgesi olmalı gece ise korkudan bir yere çıkamıyoruz. Bırakın yaylaları, kent merkezini dahi bu OHAL ile tampon bölgeye çevirmişler. Berwar bölgesinden rahat edelim diye geldik ama o rahatı bulamadık. Sürekli bir tedirginlik içindeyiz. Huzur desen bir an bile yok. Hükümet yetkilileri sürekli 'hayvancılığı destekleyeceğiz' diyorlar. Maalesef öyle bir şey yok. Günden güne hayvancılık bitiyor."

'YAYLALAR GÜZEL DE HUZUR BIRAKMADILAR'

Bêrivanlardan Binnaz Kanat da, yaylada büyük bir emek sarf ettiklerini ancak hak ettikleri rahatı ve huzuru bulamadıklarını çünkü sürekli bir endişe ile yaşadıklarını dile getirdi. Köylülerinin birçoğunun devlet tarafından tutuklandığını ve yaşamlarını çok zor geçtiğini ifade eden Kumri Alpsar da, şöyle konuştu:

"Berwardan Şumunis (Kaymaklı) köyünden buraya geldik. Bizim geçim kaynağımız bu hayvanlardır. Buradan elde ettiklerimiz ile hem geçiniyoruz hem de evlatlarımızı okutup bakabiliyoruz. Ama maalesef Cumhurbaşkanı Erdoğan bizim çıkışımıza izin vermiyor. Bütün yaylalar yasak. Yasak olmayan bu yaylalardan da iki adım öteye gidemiyoruz. Her tarafta yaşamı zorlaştırmışlar."

Yaylaya gitmek başka ülkeye gitmekten daha zor - Resim : 3

'ESKİDEN YAYLADA ŞENLİKLER YAPARDIK'

Eskiden koyun yününden birçok giderlerini karşıladıklarını, yasaklardan sonra tüccarların gelmediğini vurgulayan Bilal Alpsar ise, şunları söyledi:

"Eskiden bu dönemde kuzu kırpma şenlikleri yapardık. Bu günlerde kentte ve diğer köylerde yaşayan dost ve akrabalarımızı davet eder, şenlik havasında etler pişirilir halaylar çekilir bir gün koyun ve kuzular yıkanır ertesi gün de topluca kırpılırdı. Bu arada genelde Siirt, Batman ve Şırnak bölgesinden tüccar gelir yünleri satın alırdı. Bu yünler ile gençler evlendirilir, evler dizilirdi. Ama maalesef şimdi yasaklardan dolayı ne tüccar gelir oldu ne de şenlik için ortam kaldı. Hal böyle olunca tek başımıza koyumuzu kırpıp yünlerini yaylanın kenarına çöp diye atıyoruz. Bu aslında bir gelir kaybıdır. Ama maalesef hükümet bizlere bunu reva görüyor." (Mezopotamya Ajansı)

hakkari özel güvenlik bölgesi