Yeni bir barış hikayesi yazmak mümkün mü?

Türkiye, ölüm ve çatışma olmadan da yaşanabileceğini gördü. Bundan geri dönüş hepimize kaybettirdi hem de en ağır şekilde.

Yeni bir barış hikayesi yazmak mümkün mü?

Huzura ve barışa hasret bir toplum olarak hepimizin üzerinde bir yorgunluk var. Kimse belli etmek istemese de belki bir o kadar da ümitsizlik hakim. Hükümet, HDP, İmralı ve Kandil ekseninde yürütülen ve çatışmasızlık halini esas alan çözüm süreci, 7 Haziran 2015 seçimlerinin ardından çok büyük bir yara aldı. Türkiye’de 30 yıllık savaş döneminin ardından silahların susmasını sağlayan çözüm sürecinde toplum, ölüm ve çatışma olmadan da yaşanabileceğini, tarafların masaya oturup konuşabileceğini gördü. Bu, sürecin getirdiği en büyük kazanımlardan biriydi. Bundan geri dönüş hepimize kaybettirdi hem de en ağır şekilde…

Yıkıcı toplumsal olaylar ve bunlara bağlı olarak ortaya çıkan mağduriyetler, planlı, programlı ve kalıcı yöntemlerle giderilmediği takdirde sadece bu yıkıma maruz kalan kesimler için değil, toplumun tüm kesimleri için toplumsal, ekonomik ve siyasi başka bedellerin ödenmesine neden olur. Şimdi tekrar barış ortamına dönülmesi gerekiyor. Sadece Doğu ve Güneydoğu’nun değil, batıdaki duyarlı toplumun da tek ve ortak temennisi bu.

Peki bundan sonra Türkiye’de tekrar huzur ve barış hakim olabilecek mi? Ekonomik, toplumsal ve sosyal hayat şimdi nasıl akıyor? Diyarbakırlı iş dünyası temsilcilerinden esnafa, sivil toplum örgütlerinden sokaktaki insana kadar kim ne düşünüyor, ne bekliyor? Üç günlük Diyarbakır izlenimleri yarından itibaren artigercek.com’da…

Türkiye diyarbakır barış Pelin Cengiz izlenim Hikaye